Bölüm 13

218 18 11
                                    

Jakson ile aramız yine bozuldu. Çıldırıcaktım Yaa . Jakson birşey biliyor . Bana söylemesini istiyorum . Isıtıyorum çünkü büyük ihtimalle bu bildiği şey b-bu yaşadıklarımız hakkında idi. Ikimiz de birbirimiz ne kadar sevdiğimizi biliyorduk . Ama Jakson beyin keçi inadı tuttu . Benim tek istediğim aramızda sır olmasın . Tabi çok büyük olayları saklayabiliriz . Mesela benim 4 kişiyi öldürdüğüm gerçeği . Jakson sadece 2 kişiyi biliyordu. Hazel'ı ve depoda öldürdüğüm o pisliği. O günden sonra yeniden tehdit mesajı aldım . Yani benim öldürdüğüm kişi asıl bu pisliği yapan değil de , onun ayak işlerini yapan masum bir pislik .

Jakson'ı çok özlemiştim ama gurur yapıyordum . Birbirimize bağırıp,çağırmıştık. Ve ben aynen şu sözleri söylemiştim.
'Sakın arkandan koşmamı bekleme. Ben asla senden özür dilemeyeceğim. ASLA.' Demiştim. Off ya sinirden söylemiştim onları . Onu çok özlemiştim. Fakaaaat ne olursa olsun tükürüğümü yalamaya niyetim yok. I don't care (umrunda değil) yanii .

Dayanamayıp Jakson'a mesaj attım . ' sadece merak ediyorum . Olaylardan sonra konuşamadık. Nasılsın ? Merak ettim yoksa bu bir ÖZÜR.DEĞİL . ' yazdım ve gönderdim . Atar yapmak iyidir . Tiripte iyidir .

Bugün Lydia ile birlikte alışverişe çıkacaktık . Maskeli balo vardı okulda . Ama ben maskeye falan uğraşamazdım. Partiye bile Lydia'nın zoru ile gidiyordum. Acaba Jakson partiye gelecek miydi ? Ayy off kesin beni sinir etmek için başka bir kızla gelirdi. Gıcık işte ne olacak ki .

Beni bu düşüncelerimden koparan ses telefonumun mesaj sesi idi. Mesaj atanın Jakson olduğunu düşünüp heyecenla çalışma masama yöneldim. Telefonu elime alıp gelen mesajın kimden olduğuna baktım . Kimden geldiğini görünce can sıkıntısıyla gözlerimi devirdim . Mesaj atan Jakson değil , Toby idi . Partiye gidip gitmeyeceğimi soruyordu . Onaylayan bir mesaj attıktan sonra gardrobumun karşısına geçip ne giysem diye düşündüm .

Siyah yırtık , cepleri zımbalı bir şort ve beyaz salaş bir tişörtte ve de zımbalı bir conversede karar kıldım . Üzerimi giyindikten sonra Lydia ile buluşmak için evden çıktım .

Lydia ile 1 buçuk saattir alışveriş yapıyorduk ve sadece bir mağazaya girebilmiştik. Ben genellikle yırtık şortlara bakarken , Lydia hepsine itiraz ediyordu. Maske takmayacağımı duyduğunda beni yumruklayacaktı ama yeni sürdüğü öjenin bozulmaması için vuramadı. Iyiki var lan o ojeler valla . Önceden bana gelip ojelere dua edeceksin deselerdi götülme gülerdim valla.

Lydia sonunda bu mağazadan siyah topuklu bir ayakkabı alıp çıktıktan sonra başka bir mağazaya girdik. Lydia mağazaya girer girmez kırmızı deri uzun bir tutkuma saldırdı. Şeytan kız mı ne olacakmış . Zamani gençlik işte . O tulumun bedenini ararken bende kısa elbise ve tulumlara bakıyordum. Öylesine bakınırken birden bire bir tulum dikkatimi çekti. Koyu mor kadifemsi , belinde siyah taşlarla kemeri olan tuluma bayılmıştım .

Hemen bedenimi aldıktan sonra kabine girip denedim üzerimde çok hoş durmuştu. Tulumu alıp mağazadan çıktım . Eve gittiğimde hemen banyoya girdim . 45 dakikalık bir duşun ardından . Saçlarımı kurutup , üzerimi giyindim . Saçlarımı maşa ile dalgalandırdıktan sonra siyah süet sitilletto ayakkabılarımı da giyindim.

Makyajımı abartmadım . Ten rengimle aynı olan açık far , siyah rimel ve açık pembe bir ruj sürdüm . Hazır olduktan 10 dakika sonra Toby gelmişti. 30 dakika süre boyunca birbirimizi değerlendirdikten sonra kurallarımı tekrar ettim . " Toby kulaklarını aç ve beni iyi dinle . Sarılmak yok . Ellemek , öpmek ve sırnaşmak yok . Eğer ki Jakson gelirse - ki bence gelmeyecek - gözüne soka soka yanımda durup , yakın davranmayacaksın . Eğer ben ihtiyaç duyarsam sana söylerim. Ama ben söylemeden ASLA. Anladın mı ? " Dedim ciddi bir şekilde . O da benim tam tersim bir şekilde alayla "anladım prenses hazretleri . Merak etmeyin . Emirlerinizi bekliyorum . " Dedikten sonra pis pis sırıttı .

Aslında Toby ile çok iyi anlaşıyordum. Bazen benden hoşlandığını düşünüyordum , ama hemen ardından , onu bir kızı yerken buluyordum.

Parti yerine gelmiştik . Büyük , eski , duvarları yıpranmış , etrafı otlarda kaplı bir dağ evi idi . İçeriyi çok güzel sektöre etmişlerdi . Kırmızı loş ışıklar , yanıp sönen beyaz ışıklar ve kapıdan piste inerken kullandığımız merdiven , şato merdivenlerini andırıyordu .

İçeriye girer girmez gözlerim Jakson'ı arıyordu . Onu göremeyince Lydia ve Brad' e baktım . Yanlarına gittiğimde selam verdim . Brad'e sırıtarak " Ne o Lydia'yı korumak için BodyGard kılığına mı girdin . Bu ne ya siyahlar içinde ki adam gibi "dedim alayla . O da benim gibi maske takmamıştı . " Sen sus şizofren " dedi o da bana pis pis sırıtırken . Brad ile ne ara bu kadar yakın olduk bilmiyordum ama iyi anlaşıyordum . Brad bana baktıktan sonra bakışları Toby'e döndüm . Brad'e " o benimle sadece bir kaç saatliğine birbirinizi dövecek gibi bakmayın . Lütfen " dedim ikisine de bakarken . Ikiside onayladı .

Jakson hala gelmemişti. Sıkılmıştım ve onu çok özlemiştim . Birden bire bütün gözler kapıdan giren çifte kaydı . Erkek Jakson ' dı . Ee tamam Jakson da yanındaki yılışık kimdi ? Maske takmıştı . Siyah bir maske . Jakson fazla yakın olmamaya çalışıyordu fakat kız dibinden ayrılmıyordu. Ben bu kızı döverim ya . Banene. Benim olana ben el süremezken başka biri de el süremez .

Jakson beni görünce kızın dudaklarına yapıştı . Bu ne ya resmen inadıma inadıma yapıyordu pislik . Kızın kulağına bir şey fısıldıdıktan sonra kız daha çok yaklaştı ona . Merdivenlerden inip yanımıza geliyordu. Aaa bir de utanmadan yanımıza geliyordu . Toby'e işaret verdim ve yanıma sokuldu . Kısasa kısas Jakson bey .

Kız bana elini uzatıp " Alex ben . Memnun oldum " dedi . Ona alaycı bir nakış attıktan sonra " Crystal . Bende hiç memnun olmadım " dedim elini kıracak şekilde sıkarken . " Aaaa evet şuna elimi kıracak şekilde sıkmandan anlayabiliyorum " dedi ve Jakson ' a yaklaştı . " Canım elim acıdı" dedi ve bana sinir bozucu bir bakış attı .

Jakson'a kızgın bakışlarımı atarken Jakson'ın arkasında siyahlar içinde , siyah kuru kafalı maske takan birinin bana baktığını gördüm . İzleniyorudum . Peki kim tarafından . Huzursuzca Toby 'nin kolları arasında kıpırdandım. Lavaboya gitmem gerektiğini söyleyip masadan ayrıldım . Makyajımı tazeleyin geri döndüm.

Masaya geri döndüğümde herşey normaldi. Ama birden Alex ve Jakson öpüşmeye başladılar . Sinirle yanlarına gittim ve kızın saçına yapıştım . Kızın arkası bana dönüktü hazırlıksız yakalandı ve cırladı . Kafasını bana doğru iyin dudaklarını elimin arasına aldım ve sıkmaya ve çekmeye başladım . Kulağına yaklaşıp " benim olana ellerini süremezsin . Hele de dudaklarını 3. Kez seni Jakson'ı. Dudaklarında yakalarsam " daha da kulağına yaklaşıp " dudaklarını bıçaklarımla kesip sana onları yedittiririm. Dudaklardan tiksinirsin " Diye tasladım ve onu yere attım . Jakson' a 'seninle sonra görüşücez ' bakışımı attıktan sonra , beni izleyen şu takipçinin yanına gittim .

Kolundan tutup terasa çıkardım . bana hiç direnmiyordu . Amacı neydi bunun ?
Terasa çıkıp maskesini çıkardım . Karşımda gördüğüm yüzler affaladım.
" Yine mi sen ?" Dedim alayla sırıtışımla.
~~~~~~

Merhabalar . Nasıldınız . Notumu galiba dikkate aldınız çünkü hikaye 900 küsür oldu .
Alex rölüne Jennifer Lawrence i koydum . Sürekli bir oyuncu değil . Ama çıkmayackta arada görünüp gidecek. Kim olduğunu merak ediyor musunuz ? Fikirlerinizi yoruma yazarsanız sevinirim . Öptüm canlarım 😘😘😘😄😄 bana ulaşmak isteyenler mesaj atabilirler 😜😝 karşılıklı takip yaparım . Kitabımı okuyanlara 😜😄😘😄😝😉😎😎😃

İNTİKAM #Wattsy2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin