"Ne kadarını biliyorsunuz?"
Soobin'in lafı üzerine Ten hemen gözlerini kısarak;
"Senin bildiğinden daha fazlasını."
Soobin çok tedirgin görünüyordu. O çocuk ne demek istemişti? Felix'in ona yaptıklarını da biliyorlar mıydı? Fakat ondan daha fazlasını biliyorlarsa ondan neden yardım istemişlerdi? Aklındaki soruların hepsinin cevabını almak için onlara yardım etmesi gerekiyordu. Bu yüzden onlara yardım etmeyi kabul etti.
"Tamam bu akşam size bir adres atacağım, evimin oralarda ki bir kafenin adresi. Oraya gelirseniz Felix ile ilgili sizin bilmediğiniz şeyleri size söyleyeceğim."
Hepsinin gözü parlamaya başlamıştı. Eğer Soobin yardım ederse çok iyi olurdu. Zaten son ders olduğu için çok beklemeyeceklerdi.
Zil çaldığında hepsi sınıfına gitmişti. Ve bir anda Xiaojun'un telefonu titredi. Bir mesaj gelmişti. Aslında derse telefon getirmek yasaktı fakat Xiaojun izinliydi bu yüzden sorun değildi. Hemen kimseye çaktırmadan telefonun mesaj bölümüne girdi.
Mesaj bir numaradan gelmişti. Bir adres atmıştı. Bir dakika bu Soobin miydi? Fakat ona numarayı bile söylememişlerdi. Bunu akşam gittikleri kafede sormak için aklının bir köşesine yazmıştı.
Sıkıcı bir ders saatinin sonunda zilin çalması ile birlikte bütün herkes çantalarını alıp dışarı çıkmıştı. Hemen Xiaojun öbürlerini de alıp Soobin'in sınıfının önüne gelmişlerdi. Soobin çantası belinde duvara yaslanmış bir şekilde sınıfta duruyordu. Çok derin düşüncelere daldığı belliydi, fakat Hendery'nin yapmacık öksürmesi ile kendisine geldi ve yüzüne sıcak bir gülümseme yerleştirdi.
Beraber çıkışa doğru hiç bir şey söylemeden yürümeye başladılar. Soobin güvenlikten dışarı çıktıktan sonra hepsinin duraksaması ve Soobin'e bakmaları üzerine meraklı bir bakışla;
"Ne oldu? Hani beraber kafeye gidecektik, gelmeyecek misiniz?"
"Tabikide geleceğiz!"
Ten'in hemen Soobin'in arkasından koşması ile öbürleri de onların peşinden yürümeye başladılar.
Soobin'in evi zaten yakın olduğu için kafede çok yakındı, bu yüzden 10 dakikalık bir yürüyüşün ardından kafede bir masaya oturdular. Hepsi birden Soobin'e bakmaya başladığı için Soobin'de hemen olayları anlatmaya başladı.
"Mina... Her şey onun bana attığı mesaj ile başladı."
Soobin'in duraksaması ile herkes daha çok meraklanmaya ve gözlerini Soobin'e dikmeye başladı. Bu durum zaten tedirgin durumda olan Soobin'i daha çok germişti fakat eninde sonunda olayları anlatmalıydı değil mi?
"Mina beni aramıştı. Sesi çok ağlamaklı ve çok titrer bir şekilde geliyordu. Bana; "Yardım et şuan evime bir adam girdi ve annemi mutfakta bıçakladı. Şuan kapımda ve bıçağı kapıma saplayıp kapıyı açmaya çalışıyor. Polisi aradım ama hâlâ gelmediler." dedi. Bende bunun üzerine çok uzak bir yerde olduğum için ancak yarım saat sonra oraya gidebildim. Ve orada polislerin ve ambulansın olduğunu gördüm. Ve polise neler olduğunu sorduğumda; Genç bir kızın ihbarı üzerine annesinin mutfakta bir adam tarafından bıçaklandığını fakat mutfakta yatan kadın cesedinin dışında evde kimsenin olmadığını söylediler."
"Yangyang şoka girmiş bir şekilde;
"Bu Felix'in yaşadığı olayın aynısı!" diye atıldı.
♫♫♫♫♫♫♫♫♫♫♫♫♫♫♫♫♫♫♫♫♫♫♫♫♫♫
Uzun bir süre sonra yeni bir bölüm atabildim. Bu bölüm bence daha maceralı ve uzun oldu. Bu sene dersime daha çok çalışmam gerektiği için telefonu ders ile ilgili şeyler yapmak için veya mola zamanları dışında elime almıyorum. Birde bu bölümü hiç bir değişiklik yapmadan direk olarak yayımladığım için bazı hatalarım olabilir, bu yüzden şimdiden özür dilerim. Umarım beğenirsiniz. ♡︎♡︎♡︎
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐇𝐨𝐫𝐫𝐨𝐫 𝐓𝐢𝐦𝐞 /𝐖𝐚𝐲𝐯/
Fanfiction7 gencin de bulunduğu bir okulda dehşet verici olaylar yaşanmaya başlar, ama bu olaylar hiçte sıradan değildir. Korkunç ölümler, dehşet verici çığlıklar, ürpertici sesler... ⚠︎︎𝙐𝙮𝙖𝙧𝜾⚠︎︎:𝙠𝙤𝙧𝙠𝙪 𝙗𝙤̈𝙡𝙪̈𝙢𝙡𝙚𝙧𝙞, 𝙠𝙚𝙨𝙢𝙚 𝙫𝙚 𝙗𝙞𝙘̧𝙢...