0️⃣0️⃣ "Kesit"

962 77 108
                                    

Sasha Sloan - Dancing with your ghost.

Sasha Sloan - Dancing with your ghost

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

00: "Kesit"

     Gökyüzüne baktım; Tıpkı onun gözlerini andıran gökyüzüne. Bağırmak istiyorum, lakin sesim çıkmıyor. Benim burada ne işim var, hiç bilmiyorum. Burada olmam umurumda dahi değil. Burada onsuz olmam beni yakıyor. İçimi kavuruyor bu acı. Elimi göğsümün üzerine koyuyor ve kazağımı sıkıca kavrıyorum; sanki kalbimi yerinden çekip çıkarmak istiyorum bunu yaparak. O sırada üstünde durakladığım köprünün altından akan nehire bakıyorum; Şeytan köprüsüne yuva olan Arda nehrine... İntihar etmek istiyorum. Şimdi, şuracıkta. Kendimi bu köprüden hüzünle akan Arda nehrine atmak ve nehirin dibini boylarken hiç bir acı hissetmeksizin ölmek istiyorum, zira kalbimin yuva olduğu acının yanından, bütün ölüm ihtimalleri bile geçemez.

Kırcaali bugün bir intihara şahit olmayacak aslında. İçindeki kadın çoktan intihar etmiş bir kadının kendini öldürmesi intihar sayılır mı? Bence sayılmamalı. Ben öleli çok oldu, ben öleli O da öldü. Peki ya neden şimdi Onsuzum?

Dünyada nefes alan bir O olmadığını kabullendiğim kaç gün oldu? Sayamadım, saymamalıydım da zaten. Onsuz bir dünya olur mu diye düşünüyorum hala, onun olmadığını bildiğim halde. Onun olmadığını biliyorum, bunu kabulleniyorum, fakat neden hala bu gerçek bana bu kadar uzak? Neden onunla değilim ben? Neden nefes alıyorum? Neden yaşıyorum? Neden? Neden? Neden?

Yutkundum, bu kaçıncı yutkunuşumdu? Acı çekiyorum, dehşet bir acı bu. Öyle ki; göğsümü yarsalar ve kalbimi çekip çıkarsalar, canım bu kadar acımaz...

Yanaklarım ıslak, her Allah'ın günü olduğu gibi. Göz yaşlarım dinmiyor, acım bitmiyor, fakat yine de yaşıyorum. Nefes almak ama yaşamamak böyle bir şey mi? Bir zamanlar bunun sadece mecaz olduğunu düşünürdüm. Taa ki yaşayana dek. Ne illet bir şeymiş bu. Ne zormuş. Nasıl da kelimelerimi çalmış ve beni konuşma yeteneğine sahip bir dilsize çevirivermişti.

Gözlerim avuçlarımda tuttuğum silaha kaydı; Üzerinde Y. B. Karasu yazan silaha. Bu silahı avuçlarıma aldığım ilk günü hatırlıyorum, onun koynunun sıcaklığı vardı bedenimde ve avuçlarımda. Şimdi ise bu silahı tutan ellerim buz tutmuş, Onun yokluğundan beridir olduğu gibi.

"Neden öldü?" diye fısıldadım. Yavuz neden ölmüştü? Gözlerimi tutkun bulutların hakim olduğu gökyüzüne diktim. Ölmek istiyordum, lakin beceremiyordum.

"Allah'ım, belki de bana bir şans verdin. Bilemiyorum." Yutkundum. "Günahlarımı temizlemem ve sana tertemiz gelmem için bir şans tanıdın bana. Sana minnettarım lakin," gözlerimi kapatıp kendimi toparladım ve tekrar açtım. "Keşke bu şansı bana tanımasaydın. Onunla birlikte aynı cehennemi paylaşmak bile benim için yeterli bir şans olurdu."

Güldüm burukça. Buraya geldiğimden beri benimle olan bir tek Tanrı vardı ve ben onunla konuşmaktan çekinmiyor, içimdeki acıyı onunla paylaşıyordum.

"Biliyorum, fazla sevmek zarar, çünkü alırsın. Onsuz yaşatırsın da!" dedim acı ile. "Ama sen bizi görmüştün! Nasıl çabaladığımızı ve nasıl mücadele ettiğimizi! Bebeğimi aldın, tamam. Bir şekilde dayandım ama, şimdi Onu da aldın!" Hıçkırdım. "Söylesene, şimdi nasıl yaşamamı bekliyorsun?"

Kollarımı iki yana açtım. "Neden bana cevap vermiyorsun? Çok yalnızım ve sana sığınıyorum. Neden beni kabullenmiyorsun?"

Göz yaşlarım teker-teker akarken, "Yapamıyorum..."dedim. "Beceremiyorum işte." Kafamı ellerim arasına aldım. Silahın soğuk kabzası şakağıma değdi. "Beceremiyorum! Anlıyor musun? Canım çok yanıyor." İç çektim. "Ben daha fazla baş edemiyorum bu acı ile. Daha fazla katlanamıyorum bu şiddetli ağrıya."

Bu hikayedeki acı ilmek-ilmek kalbime işlenmişti. Hoş; Bir kalbim olduğunu bile düşünmüyordum bazen de, ona duyduğum sonsuz sevgi bana hep bir kalbimin var olduğunu hatırlatıyordu.

Gökyüzünden bir ses gelmedi, lakin yanağıma damlayan birkaç damla yağmur damlası ile bakışlarım donuklaştı. Yutkundum. Birkaç damla yağmur birden bire çoğaldı ve güclü bir yağışa çevriliverdi. Bense o köprünün tam ortasında dikildim. Sessizce bu yağışa tanıklık ettim. Acaba günün birinde kavuşacak mıydık?

________________________________________

Merhaba🌝 Öncelikle bu sadece merak edenler için 550 kelimelik küçük bir kesittir🍯 Hikaye bir sonraki bölümden normal akışı ile devam edecektir.

Bu arada medyadaki video'yu izler misiniz?🥺👉👈 Âşırı iyi, âşırı ve bölüme çok uygun.

Not: Yeni bölüm yazdığım zaman gelecektir🌿

Senden Önce 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin