29 Ekim 2020
Pekii peki...
Biliyorum berbat biriyim, seni uzun süre yalnız bıraktım.
Ben mutluyum aslında Jimin.
Bilmiyorum, her şey bok gibi gidiyor ve ben bana öğrettiğin o ışıltılı gülümsemeyi gösterip duruyorum.
Görünmüyorum asla, sonra insanlar neden bencil davranıyor, neden beni görmüyorlar diye yakınıyorum.
Ne kadar aptalım.
Açıkçası lotus zambağı çok özledi.
Yaprak dökmemek için düşünmemeye çalışıyor üzerinde.
Zambak sesini duyar mı bilmiyorum ama belki de unutmuştur bile.
Peki, lotus çok konuştu. Sıra bende.
Ben çok yoruluyorum.
Çok seviyorum ama severken çok yoruluyorum.
Neden böyle oluyor? Birbirimize uygun değil miyiz?
Normalde çok güzel anlaşıyoruz aslında.. Bilmem ki, çok fazla aceleye getirdik.
Keşke bana hiç bağlanmasaydı.
Biliyor musun Jimin'im, ben artık kimsenin bana bağlanmasını, sevmesini, tanımasını bile istemiyorum.
İnsanların hayatına lanetten başka bir şey getirmiyorum.
En azından ailemi gururlandırırsam belki beni ayakta tutacak sebeplerim olur.
Yine bir işe yaramazsam...
Varlığımın ne önemi var ki?
İyi geceler, umarım Ay en kısa zamanda beni yanınıza alır.
Seni seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
En Çok Gür Saçlarını Severdim ✓
Fanfiction𝑻𝒂𝒍𝒌𝒊𝒏𝒈 𝒕𝒐 𝒕𝒉𝒆 𝒎𝒐𝒐𝒏 Daha önce hiç, bir kahve içmeyi bu kadar istememiştim Jimin. 'vmin ᴳᵉʳᶜᵉᵏ ᵒˡᵃʸˡᵃʳᵈᵃⁿ ᵉˢᶦⁿˡᵉⁿᶦˡᵐᶦˢᵗᶦʳ