DUYURU
Arkadaşlar, bu benim ilk hikayem ve okumanızı istiyorum geç saatlere kadar bilgisayarda durabildiğim için sürekli olarak yb yayınlayabilirim :)
Bora beni duyduğunda şaşkın şaşkın yüzüme baktı daha sonra üzerimden kalkarak "git,ve bidaha gözüme görünme" dedi. Öncelikle mutlu olup kendimi bu pislikten kurtarsamda daha sonra onu bidaha göremeyecek olmam beni üzmüştü.
Bora'nın bakış açısından;
Çok,çok garipti aptal bi kızın tekiydi oldukça güzeldi ve bakireyim demişti.Acaba beni beğenmediği için yalan mı söylemişti beni beğenmeyecek? bu seçenek biraz saçmaydı.Adını bile bilmediğim kız için bunları düşünürken yanıma Ebru geldi. "Seni biraz solgun gördüm neyin var canım anlat hadi bana" "ya Ebru şu cici kız tavırlarını oynamayı bırak bana,geç odaya geliyorum." kendini beğenmişcesine kahkaha atarak odaya gitti.
Odaya geçtiğimde banyodan çıkmış ve yatağın üzerinde beni bekliyordu.Üzerime doğru gelerek tişörtümü tuttu hiçbişey yapmadan onun beni yönetmesine izin verdim ve zevkime baktım.
Meryem'in bakış açısından;
plaja gitmeden direk otele doğru yürüdüm. Annem odaya gelmişti ve beni merak etmişti " nerdeydin,çok korktum denize girdin ve başına bişey geldi zannettim üstelik telefonunu da plajda bırakmıssın Mert aramış açmayınca beni aradı" Mert,Mert,Mert.. ben burda Mert'i düşüncek durumdamıyım ya. Hayır yüzsüzlüğümemi yanıyım bilmiyorum ama içimden bi ses bu çocuğun peşine kuyruk ol diyor kalbim ayrı beynim ayrı söylemiyor ikiside aynı şeyi söylüyor bu çocuğun Başının Belası ol.
Annem restoranta inmişken bende üzerimi giyiniyor,bi yandanda Mert ile konuşuyordum "hayatım nasıl geçti ilk günün neden aramadın hiç yoksa orda benden başkasını mı buldun" diyerek güldü. "evet." dediğim zaman yüzünü hayal ettim de donup kalmıştır salak. "Meryem salak saçma konuşma yırtarım ağzını yüzünü kapat telefonu sinirlendirdin." tamam diyerek telefonu kapattım ve aşağıya annemin yanına indim.
Annem babamla konuşmak için masadan ayrılıp havuz başına çıktığında arkamdaki masada oturan Bora ve bakışları daha sıcak bakan ve gece boyunca beni izleyen arkadaşını gördüm. yanlarına gitmelimiyim,gitmemelimiyim diye kendimi yiyip bitirirken yanlarına gittim "meraba nasılsınız,iyi gördüm sizi aa sen boraydın dimi düşündümde arkadaş olabiliriz iyi birine benziyosun" umut dolu şirin gözlerle ona bakarken "gerek yok" demesiyle irkildim. Bu da neydi böyle? ne yapmalıydım şimdi? diye düşünürken onların masaya oturdum yüzsüzlüğüme lanet ediyorum. Bi süre saçma sapan şeyler konuştuktan sonra kulağıma eğildi ve " benimle birlikte olmayacaksan etrafımda işin ne" diye sordu. Bu laf üzerine masadan kalktım ve odama çıktım bence şimdi bir umut bile kalmamıştı ne salağım ama!. akşam annemin bara gideceğini öğrendiğimde barda annemle takılmaya karar verdim.
Bara gittiğimizde herkez birbirine sürtünüyor oynuyor içiyordu. Annem içerken benim gözümde ona takıldı Boraya buradaydı.Uzun süre ona baktıktan sonra bana baktı ve gözleriyle 'beni mi takip ediyorsun küçük kız' bakışları attı. Bi saniye yanındakiler kimdi onun 2-3 tane sürtük kız napıyordu onlar, biriyle öpüşüyodu diğeri napıyodu kaslı vücudunu okşuyordu lanet,lanet,lanet.ben onları izlerken bunalmış olacakki kendini bardan dışarı attı.Arkasından gitsem mi diye düşünürken kendimi onun arkasında buldum. Nereye gidiyordu acaba? başıma yine ne dert açacaktım? bi sahilin kenarına gitti ve sigarasını yaktı ve oturdu.Tam arkasındaydım o kadar ustaca davranmıştım ki arkasını dönmediği sürece benim geldiğimi farketmesi imkansızdı biraz onun hareketlerini izledikten sonra " oturmayacak mısın" diye bir ses duydum. "Iı ben şey,nerden anladın arkanda olduğumu?" "kolundaki bileklikler çok ses çıkarıyor arkamı dönmeden edemedim,arkamdan geliceğinide tahmin etmiştim böcek,tamda senden beklenilicek performans" dedi ve yarım ağız gülümsedi. Bende gülümsedim ve yanına oturdum normal bi kızın bu laflardan sonra bu şehiri terketmesi gerekirken bendeki yüzsüzlük hatsafada.Derin düşüncelere daldığım sırada onun o mükkemmel tondaki sesini duydum telefonla konuşuyordu,"Evet hayatım,bu gece sendeyim" neye uğradığımı şaşırmıştım ne yani benim yanımdasın ve başkasının yanına gitmeyi mi düşünüyorsun insanda biraz utanma olur be.O sinirle elindeki telefonu aldım ve denize fırlattım yaptıklarım o an çok mantıklı gelmişti fakat şu an hiçte öyle gelmiyordu."Napıyorsun sen kafayı mı yedin?" diye bağırdığı anda savunmaya geçtim "kimsin,kızım neyin nesisin umrumda olduğunu mu düşünüyorsun zor kız ayaklarına yatarak avına düşüreceğini mi sanıyorsun tamam güzelsin iyisin hoşsun fakat senin gibisi çok geçti elimden buraya geldiğimden beri başımın belasısın,azıcık utanman yokmu senin yüzsüzün tekisin benden ne istiyorsun?" bu sözler karşısında yutkunamamıştım bile bana vurmasını bekliyodum fakat neden bu kadar açık sözlüydü ve ne diyecektim? "Beni sevemez misin?" ne demiştim ben? şuan domatese döndüğümden eminim.İlk başta biraz şaşırsada tekrar ciddi ifadesine döndü ve "Beni rahat bırakamaz mısın?" dedi. Daha sonra arkasını döndü ve gitti.Şimdi ne yapacaktım babam yarın dönüyor ve kısa süre sonra Ankaraya gidiyoruz neden bu kadar uğraşıyordum beni sevmesi için nasıl olsa gidecektim.Yakışıklı olduğu için ilgim olduğunu düşünsem Mertte fena çocuk değil başka bişey vardı.Beni onun karanlık dünyasına çeken bambaşka bişey vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başımın Belası
ChickLitKim bilebilirdi ki küçük bir baş belasının hayatımı baştan sona değiştirebileceğini,iyiki hayatıma girmişsin küçük kız iyiki benimsin.