Odaya girdiğimde annem bi yandan mutlu bi yandan mutsuz babamsa kararsızdı,vakit kaybetmeden ne olduğunu sordum.Önce benim üzüleceğimi düşünerek anlatmak istemeselerde sonra ikna ettim."Bak kızım Ankara'yı ne kadar sevdiğini biliyoruz üstelik orada Mertte var Mert ile birlikte gelecek düşünüyorsunuz bunu söylemesi benim için çok zor fakat baban burda çok iyi bir iş teklifi aldı önceki hayatımızdan daha iyi bir hayat yaşayacağız okulların açılmasına az kaldı yarın bi tane koleje kaydını yaptıracağız Mert ile ilişkini devam ettirebildiğin yere kadar ettirirsin o seni seviyor,sık sık yanına gelecektir bizi anlamanı umuyorum oradaki arkadaşlarını unutmak zorunda değilsin sık sık gider görürsün burada da yeni arkadaşlıklar edineceksin seni seviyoruz kızım."
Ne yani Antalya'ya mı taşınıyorduk? Ulan sevineyim mi ağlayayım mı bilemedim,seviniyorum ki Borayı görebilicem ağlıyorum ki Bora gördüğü yerde beni öldürecek.
*
iki hafta sonra evi falan tutmuştuk ve içine yerleşmiştik ve bu iki hafta içerisinde Borayı görmedim.Daha doğrusu izini kaybettim.Yarın okullar açılıyor yeni dostluklar yeni düşmanlar yeni ilişkiler yeni sıkıntılar alışabilecekmiyim bilemiyorum.
Bora'nın bakış açısından;
Şu küçük böcek neredeydi acaba iki haftadır onu düşünüyorum büyük ihtimalle tatil için gelmişti ve geri dönmüştü bir hafta içinde geldi ve neredeyse hayatımı mahvediyordu ne yapmaya çalıştığını anlamamıştım fakat beni bulunduğum durumda biraz olsun güldürmüştü.Ben böyle derin derin düşünürken Ege bağırdı "hala o kızı düşünüyorsun,yapma be bu kadar çok mu dikkatini çekti onu bidaha göremeyeceksin yarın okul var birsürü yeni kız hadi olum neşelen biraz" Metehan da Egeye katılarak "Aynen kız ayak bağından başka birşey değildi sıkma canını,ama hakkını vereyim taş gibi hatun vallaha" Ege'nin bu dediğine sinirlerim bozulmuştu taş gibi hatun mu? iyide onaneydi bundan bunları düşünürken bi sigara daha yaktım bi sigara bi sigara... ve bi sigara daha çıkmıyordu aklımdan ona sinirliydim öldürmek istiyordum bi yandan da görmek istiyordum neredeyse hayatımı bitiriyor beni polisin ellerine veriyordu bunun için onu ilk gördüğüm yerde öldüreceğim.
Meryem'in bakış açısından;
Sabah olmuştu annem zor bela beni yataktan kaldırmış banyoya sokmuştu elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladıktan sonra üzerime giyineceğim şeyleri düşünmeye başladım altıma dar bi jean üstünede salaş bir blüz tamam gayet güzel dudağıma da hafif parlatıcı sürdükten sonra hazırdım güzel gözüküyordum en azından şirin bir kız gibi... Okula geldiğimde herkez bir yerde topluluk oluşturmuştu yavaş adımlarla oraya doğru yürürken kolumdan bi kız tuttu ve geriye çekti "heey! napıyorsun gitme o tarafa Bora kızların kavgasını izlemesinden nefret eder kendi iyiliğin için gitme" şaşırmıştım "ne- neden ki?" sıcak bi gülümsemeyle "Bora kızların hepsinin sürtük olduğunu düşünür ve okuldaki tüm kızlar Bora'nın popülerliği için çıkarlar Bora da onları kullanır ve atar" cevabının üzerine biraz düşündükten sonra " peki ya o kızlar, o kızlar üzülmezler mi? bunu bile bile neden çıkıyorlar?" kız tekrar o sıcak gülümsemesini yüzüne yerleştirdi ve " üzülmek mi? onlar duygusuzlar etrafta Bora beni becerdi yatakta çok iyiydi diye konuşurlar ve bu onların egosunu tatmin eder Bora'nın en uzun ilişkisi Ebru ile Ebruyuda sevmiyor sadece aralarında en iyisi o ve Bora'nın tüm sırlarını bilirler sevgili değiller ama Ebru ona aşık" Ebru.. o gün gördüğüm kız onu şimdiden düşmanım bellemiştim. Peki bir saniye Bora ? Bora mı? ben aynı okuldamıyım bu çocukla inanmıyorum bittiğimin resmidir bu,işte şimdi sıçtım. "Bu arada ben Aleyna memnun oldum." büyük bi içtenlikle "bende Meryem" dedim. Bu kız okuldaki ilk arkadaşımdı ve çok sıcak kanlıydı sürekli güler yüzlü ve her olaya olumlu bakan biriydi sevmiştim. "ee,oturmaya gidelim mi biyerlere seni tanımak isterim" dersin başlamasına 20 dakika vardı "kusura bakma canım,fakat ben bu kavganın olduğu yere gitmek istiyorum." Aleyna tepkime şaşırmış olacakki gözleri iri iri açıldı "peki,bende gelirim o zaman" dedi ve gülümsedi.Birlikte kalabalığın oraya doğru gittik insanları açarak en öne geçmeyi başarabilmiştim ve Bora'nın tehtitlerini duymuştum "Beni hocaya söylemek ha? öldürürüm seni ayağını denk al" ne yani hocaya söylemiş diyemiydi bütün bunlar? peki ben bana ne yapacaktı? çoçuğa ardı ardına yumruk atarken herkes olanları izliyordu daha fazla dayanamayıp "ne yapıyorsun gerizekalı öldüreceksin çocuğu" diye bağırdım. Hızla kafasını döndürdü ve kalbim öylesine atmaya başladı ki olduğum yere sabitlenip gözlerinin içine baktım koyu gözlerine esmerime "Küçük bir baş belası ha ?" tanımamıştır belkide beni bu iyiye işaret olabilir " Bırak o çocuğu ve defol git burdan" sözlerimi önce algılayamasa da daha sonra yanıma yaklaştı çok yakındık herkes bize bakıyordu kokusunu alabiliyordum ve harika bir kokusu vardı. Kulağıma doğru eğilip "okul çıkışı beni bekle, ve birdaha işlerime karışma ufaklık" dedi.Ve gitti okula girdiğimde Aleyna ile aynı sınıfta olduğumu öğrendim sırama oturdum Aleyna da elinde kahveyle yanıma oturdu ve "sıcak bişeyler içersin diye aldım" dedi. teşekkür ederek kahveyi yudumlamaya başlamıştım ki Ebru ile Bora hararetli bi şekilde bişeyler konuşarak içeri girdi yan yana oturdular ve Bora Ebruya kolunu attı içim de biyerler sızladı hoca derse girdi kısa bi şekilde kendimi tanıttıktan sonra dersin yarısında Bora hocadan izin almadan sınıftan çıktı. Ardından ne yaptığımı bilmeyerek sınıftan çıktım ve peşinden koştum merdivenlerin başında birden duraksayıp telefona bakarken hızımı alamayıp Boraya çarptım ve merdivenlerden yuvarlandık.Dudağı kanıyordu bende bişey yoktu fakat Bora'nın dudağı kanıyordu bi bokuda düzgün hallet be kızım lanet olsun ya. "Baş belası olduğunu söylemiştim dimi, şimdi üzerimden kalk altında da bi can var" imalı imalı konuştuğunda ne dediğini anlamıştım ve kızarmaya başladım. Tam kalkacağım sırada "Bu kadar masum olmasaydın seni çoktan öldürmüştüm,fakat kıyamıyorum." sözleri karşısında ne diyeceğimi bilemedim ve kalkmak için bi hareket daha yaptığımda "yüzsüz" dedi ve dudaklarımı sert bi şekilde öpmeye başladı.Sanki bunu bekliyormuş gibi hiç düşünmeden karşılık verdim okulun ortasında uygunsuz bir biçimde öpüşüyorduk ve dudağı kanıyordu dudağımı çektiğimde cebimden çıkardığım peçeteyi ona uzattım ve uzaklaştım utanıyordum,nedensiz bir biçimde kızarıyordum kalp atışlarımı düzene sokamıyordum ve, ve Mert'i aldatıyordum! kızlar tuvaletine girdiğimde Aleyna'nın sözleri beynimin içinde döndü ne demişti o hep tek gecelik ilişkileri vardı ve en uzun Ebru ile olmuştu bu durumda oda Ebruyu aldatmış oluyordu tabi defalarca kez... Bunları düşünürken gözümden bi damla yaş aktı ve kafamı kaldırdığımda Aleynayı gördüm onu daha bu gün tanımıştım fakat çok sıcak kanlı biriydi bu yüzden ona sarıldım ve ağladım hıçkıra hıçkıra ağladım oda sırtımı sıvazlayarak "ağlama geçecek"dedi sorunumu bilmesede beni rahatlatmaya çalıştı ve üzerime gitmek istemediği için sorunun ne olduğunu bile sormadı onu tanıdığım için çok mutlu olmuştum çok şanslı olduğumu düşündüm ilk günden böyle bir dost kazanmıştım ve iyiki vardı.Baş belasıydım herşeyi berbat eden yüzsüz bir baş belası!.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başımın Belası
Chick-LitKim bilebilirdi ki küçük bir baş belasının hayatımı baştan sona değiştirebileceğini,iyiki hayatıma girmişsin küçük kız iyiki benimsin.