Bölüm 1

3 0 0
                                    


Kim Bunlar?

          O gün her şeyden habersiz uyandım. Yatağımdan kalktım, gözlüğümü yatağımın hemen yanında duran küçük çekmeceli masamdan aldım. Pencereden güneşin o güzel ışıltılarını almayı bekliyordum. Gökyüzünün selam verircesine maviliğini ve güneşin o güzel ışıltılarını. Perdeyi araladım. Fakat hiç de beklediğim gibi bir manzarayla karşılaşmadım. Nerede o güzel ve ışıltılı güneş?  Hani mavi gökyüzü? Hava kapkara ve o güzel güneş bulutlarla bürünmüş kapkara. İster istemez modum düştü, kendimi kötü hissettim. Hangimiz güne böyle başlamak ister ki? Tabi yağmuru da severim ama daha çok yağmurdan sonraki gökkuşağını severim. Kimse hiç bireyi eşit sevemez sonuçta. Banyoya gittim dişlerimi fırçalamaya başladım. Bir yandan da bugün yapacaklarım hakkında programımı gözden geçiriyordum. Bir Televizyon programında çalışıyordum ve o program için yazı hazırlayan ekipteydim. Dişlerimi fırçaladıktan sonra yüzümü yıkadım ve üzerimi değiştirmek için odama geçtim. Üzerimi giyindim tam evden çıkmak üzereydim ki telefonumu almadığımı fark ettim. Ucuz kurtuldum telefonumu unutsaydım istemediğim sonuçlarla karşılaşabilirdim ama neyse ki bu olmadı. Paltomu giyindim ve artık çıkmaya hazırdım. Çantamı da ayakkabılıktan adım ve kapıyı kapattım. kapıyı kilitlemek için anahtara elimi attım. Bir saniye, anahtarlarım yok! Kapıyı çoktan kapattım. Yüzüm asık bir şekilde çilingir aramak zorunda kaldım. Çilingiri beklerken bir yandan da telaşla saatimi kontrol ediyordum.

          Sonunda çilingir geldi. 1 saatin ardından. Birazdan program başlayacak fakat ben hala yazdığım metni götürmemiştim. Neyse ki telefonumda bir kopyası var. Mail ile diğer yazar ekibine gönderdim. Sağ olsunlar sorun yapmadan aldılar. Çilingir  bu sırada kapıyı açtı. Parasını verip gönderdim. Anahtarları almak için içeriye yeltendim. Ama durun o da ne? Anahtarlar her zaman ki yerinde değillerdi.   Tüm evi aramaya başladım. Oturma odası, Kendi odam, Mutfak, Dün giydiğim pantolon hatta banyo. Fakat hiçbir yerde yok. Paltomu çıkarttım pantolonumu çıkarttım. Paltoma tekrar elimi attığımda anahtarlar cebindeydi. İşte o zaman bir sorun olduğunu düşünmeye başladım. Kafayı mı yiyorum? Yoksa bu evrenin bana oynadığı bir oyun muydu? O anda yüksek bir alarm sesi ilişti kulağıma. Gözlerimi açtım. Rüyaya dalmışım. Geç saatlerde yatmak bu gibi kötü rüyalara sebep oluyordu ben de sanırım emin değilim. Yatağımın yanındaki çekmeceli masadan gözlüklerimi aldım. Pencereyi yine bir umutla açtım fakat yine hava kapalı ve oldukça kasvetli gözüküyordu. İşime gitmem için hazırlanmam gerek. Banyoya gittim ve yüzümü yıkadıktan sonra dişlerimi fırçalamaya başladım. Aynı zamanda dün geceki yazılarımı okuyor ve o gün gündemdeki konuları inceliyordum. Televizyonu açtım, çalıştığım kanala girdim. Henüz yayın başlamamıştı neyse ki o kabus gibi rüyaya dalıp geç kalmamıştım.

            Giyinmek için odama gittim ve üzerimi giyinmeye başladım. Çantamı aldım. Saçlarıma son bir şekil verdikten sonra ise evden çıkmak üzere kapıya yöneldim. Paltomu taktım. Ayakkabıları ayağıma geçirdim ve dışarı çıkmak üzere kapıyı çektim. Kapının kapanma sesini duyduğum sırada irkildim. Hayır ! anahtarlar? Elimi heyecanlı ama bir o Kadar da soğuk kanlılıkla paltomun cebine götürdüm. Evet anahtarları aldım. Bu sefer bir rüyada değilim sanırım. Kapıyı kilitleyip dışarı çıktım. İnsanlar telaşla bir yerlere yetişmeye çalışıyor. Onların koşuşturması izlerken bile beni yoruyordu. Metroya bindim ve ilerlemeye ve kendi hayat telaşıma dönüp işime gitmeye başladım. Bir yandan işimi sevdiğim için heyecanla gidiyordum. Fakat bir yandan da bu monoton yaşamdan sıkılığımı fark ediyor ve sıkılıyordum. Metroda bir çocuk dileniyordu. Üstünde eski kıyafetler vardı. Teninin ise kirli olduğu uzaktan belli oluyordu. Büyük ihtimalle mültecilerdendi. Ona birkaç bozuk para verdim. Bir yandan vicdanımı rahatlatmaya çalışmış oluyordum. Fakat o çocuğu her gördüğümden hayatın tokadı yüzüme daha sert çarpıyordu bunu hissediyordum. Sonunda ineceğim durağa vardım ve kanalın binasına doğru yola koyuldum. 

              

Kafa DengiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin