Bir Figürde Sen Olsan Hayatımda

4.Bölüm - Dans Salonu

Multimedyada Eleysanın dansı var isterseniz izleyebilirsiniz. 

Merhabalar kısa zamanda yeni bölüm geldi. Umarız beğenirsiniz. Vote ve yorum lazımmm. Öptük bay bay :)

 

Sabah kalktığımda gecemin ne kadar huzurlu geçtiğini farkettim. Bu gece kabuslarım beni terk etmişti. Sanırım bu gece onlara bir tekme savurmuştum. Gerçekten uzun zamandır böyle huzurlu uyumamıştım. Neden aniden kabuslarım beni terk etti diye düşünmüyor değilim açıkçası. Neyse bu anı bozmicam ve düşüncelerimi kafamın içinden kovucam. Evet kovdum. Aferin bana. Yatağımdan doğruldum, güzelcene esnedim ardından ayağa kalktım ve banyoya girdim. Kısa süreli bir duş... Rahatlatıcı... Banyodan çıktıktan sonra iç çamaşırlarımı üzerime geçirdim. Okul formamıda giydikten sonra okul çantama bir kaç bişeyler koydum. Hazırdım. 

Kahvaltı için aşağıya indiğimde babam evde yoktu. Doğal olarak ortada kahvaltı falanda yoktu. Bende tekrar odama çıkıp kabanımı, çantamı, telefonumu aldım ve evden çıktım. 

*****

Okula girdiğimde direk kantine gittim ve kendime kahvaltılık bişeyler aldım. Yiye yiye sınıfa gidene kadar elimdekileri bitirdim. Sınıfa girdiğimde Emir, Ömer, Beste kısaca bizim tayfa sohbet ediyolardı. Bende yanlarına giderek ''Selam'' dedim.

''Günaydınlar Hanımefendi.'' dedi Ömer.

''Günaydın'' dedi Beste. Emir odunuda hiçbirşey söylemedi gıcık. ''Eee ne konuşuyodunuz bakalım.'' dedim. Ardından Beste ''Öyle havadan sudan işte.'' 

''İyi.'' diye söylendim. Ardından hoca sınıfa girdi zaten. Ders edebiyattı tam uyumalık. 40 dakika boyunca öylece uyukladım. Zil çaldığında bizim tayfa kantine gitmek için tek tek iniyorduk merdivenlerden. Bestenin kolu kolumdaydı. Benimde ellerim ceplerimde. Sonra aniden Ömer Besteyi gıdıklayınca Beste yerinden sıçradı ve kolumdan kurtuldu. Bende o sarsıntıya dayanamayarak dengemi kaybettiğim gibi çaat yere diyecektimki birinin omuzlarına yapıştım. Düşseydim daha az rezil olurdum sanki. Pozisyonumu bozmayarak yüzüne bakmak için başımı kaldırdığımda ''Sen!'' diye söylendim, hemen ellerimi omuzlarından aldım. Tutunduğum kişi Poyraz'dı. Off ben böyle şansın içine sıçarım ama.

''Evet ben, bana bir can borçlusun, bide bir anlaşmamız vardı unutma. E-ley-sa!'' heceleyerek söylemişti adımı. Ona kaşlarımı çatarak baktım, hiçbirşey söylemeyerek oradan ayrıldım. Bizim çocukların nereye kaybolduklarından en ufak bir fikrim bile yoktu. Kantine dikkatli adımlarla ilerledim. Bir rezilliği daha kaldıramam. 

Bizimkiler herzamanki masamızdalardı. Kahve vardı önlerinde. Bende öncelikle sıcak çikolata aldım, masaya yanlarına doğru ilerledim. Emirin omzuna yumruk yaptığım elimle vurdum. Ardından ''Beni bırakıp nasıl gidersiniz!'' diye çıkıştım. Dalga geçiyordum bunu için kızmazdım onlara, onlarda biliyorlardı bunu zaten. Emir, dalgama cevap olarak ''Yanlız bırakmak istedik sizi.'' deyip, göz kırptı. Vurduğum yere tekrar indirdim yumruğumu, ve güldüm, oda gülmüştü. 

*****

Okul çıkış saatine 10 dakika kalmıştı. Çantamı yavaş hareketlerle topladım. Kabanımıda askıdan aldıktan sonra zil çalmıştı. Bende bizimkilerle kısa bir görüşmeden sonra okulun çıkışına doğru ilerledim. Yarın haftasonuydu fakat ben pek sosyal biri değildim. Yine herzamanki yaptıklarımı yapardım heralde. Dans, dizi, televizyon falan filan. Bizimkiler yarın bir bara eğlenmeye gideceklerdi ama ben gelmek isemediğimi söyledim. 

Babamın aynı yerde beni beklediğini gördüm. Arabaya doğru ilerledim. Arabaya bindiğimde babamla yol boyunca okadar sıkıcı şeyler konuşmuştukki kendimden aşırı derecede soğudum. Eve girdiğimizde direk odama çıktım, okul kıyafetlerimden kurtuldum. Elimi yüzüm�