Sabah kalkıpta aşağı indiğim zaman ben hariç herkesin aşağıda olduğunu fark ettim.
Hepsi yemek masasındaydılar. Yanlarına gittim ve günaydın diyerek yanlarına oturdum. Onlarsa bana gülümseyerek günaydın dediler.Yemeğe oturduktan 2-3 dakika sonra babam bu gün yurt dışına çıkacağını söyledi(onuda kaç iki gün sonra söyledi ya).
Ben babama baktım, oda bana baktı. 3-4 salise bakıştık. Sonra ben gözlerimi yemeğime döndürdüm....
Babam yemeğini yiyip odasına çıktıktan sonra kardeşimde masadan kalktı ve odasına çıktı. Bu gün bunların ikisinde de bir tuhaflık vardı ama neyse. Konumuzu onların tuhaflıklarıyla sürüdürebilecek kadar aptal değilim. Biz üvey annemle olan dakikalarımıza yönelelim.
Ben yemeğimi yerken üvey annem bana baktı. Onun bana baktığını hisseder hissetmez bende bakışlarımı ona çevirdim. Bana çok mutluymuş gibi bakıyordu. Yani yüz ifadesinden anlayamıyordunuz ama gözlerinin içi bunu çok net gösteriyordu.
"Neden bana, sana altın yumurlamış tavuk getirmişim gibi bakıyorsun" dedikten sonra cümlem komiğine gitmiş olacakki gözlerini kapayıp, başını aşağı indirip kıkırdamaya başladı.
Bende onun bu halini tatlı bulup ufacık bir gülümsemeyle yemeğime döndüm. Diğerleri gitmişti ama biz hala yemek yemeye çalışıyorduk. Bu durumda iki ihtimal vardı. Ya biz çok yavaş yiyiyorduk, yada onların dev gibi bir ağızı vardı.
...
Daha fazla uzatmadan yemekten kalktık ve sofrayı toplamaya başladık. Mutfaktayken ben gözlerimi ona çevirdim. O arkası dönük bulaşık yıkıyordu. Şu bulaşıkları bulaşık makinesine atsa ölürdü sanki. Yani bir insan üşenirde onları suya tutup makineye atar. Ben suya tutmaya bile üşeniyodum. Yani Allah bana nasıl bir tembellik vermişse tembel hayvandan bile tembeldim. Neyse daha fazla konuşmayalım tembelliğime nazar değer falan şimdi mazallah...
Bulaşıkları yıkadıktan sonra oda benim çaprazım da olan sandalyeye oturdu. Elinde havlu, ellerini kurulamaya çalışıyordu.
Ellerini kuruladıktan sonra havluyu masanın üstüne koydu. Bende onun elinin üstüne elimi koydum. Oda şaşırmış gözleriyle bana baktı. Bana bakmaya devam ettikçe bende ona bakıyordum. Birdenbire "ay bir sıcak bastı" dedi. Bende gülerek elimi elinden çektim.
...
O başını bana doğru yaklaştırmaya başladı. Ben onun gözlerine bakarken o benim hem gözlerime hemde ara sıra dudaklarıma bakıyordu.
Artık burunlarımız biribirine değdikten sonra dudaklarını hafifçe dudaklarımla birleştirdi. Ona karşılık vermeyi düşünmüyodum. Ama yumuşak dudakları bu düşüncemin önüne geçti. Karşılık verdiğim zaman dudaklarımızı ayırdı ve orurduğu sandalyeden kalktı. Bacaklarını aralayıp kucağıma oturdu. Dudaklarımızı yeniden birleştirirken beni bir an bir heyecan bastı. Ama kendimi sakinleştirmeyi denedim ve şu anki anıma yöneldim.
Gerçekten dudakları çok yumuşaktı ve çok da güzel öpüyordu. Öpüşmemiz bir 5-6 dakika sürdü sanırım. Yukardan babamla kardeşimin sesleri geliyordu. Bunları duyar duymaz dudaklarımızı ayırdı ve kendi sandalyesine oturdu. Çok geçmeden de babamla kardeşim mutfağa daldılar.
...
Onlar gittikten sonra üvey annem bana baktı ve gülümsedi bende ona gülümsedim. Sonra ayağa kalktı ve mutfaktan çıktı. Bende hemen arkasından kalktım ve çıktım. Babam yıkardan valizini getiriyordu. Kardeşim de arkasından bir kaç poşet, onları kapının dibine kadar taşıdılar.
Babam askıkıktan ceketini aldı ve bizle vedalaştı. En son kapının dibindeki kardeşimle de vedalaşıp evden çıktı. 5 dakika sonra arabanın çalışma sesini duyduk. Ardından araba uzaklaştı....
Babam beni aradı ve bana hava alanında olduğunu ve o gittikten sonra hava alanına gidip arabayı almamı söyledi. Bende oflayarak tamam dedim.
Telefonu kapattıktan sonra evdekilere ben çıkıyorum diyerek evden çıktım. Hava alanına vardıktan sonra arabayı bulmaya çalıştım. Babamı aradım ama telefondaki karı "aradığınız numaraya şu anda ulaşılamıyor" dedikten sorna telefonu kapadım sanırım babam uçağa binmişti.
Tüm otoparkı dolaştım ve sonunda arabayı buldum. Arabanın anahtarınıda arabayın ön tekerinin arkasına bırakmıştı. Biri görse araba gidicek haberi yok. Biri görse "vay kerizler" diyerek. Arabayı alır götürürdü herhalde. Arabaya binip, evin yolunu tuttum bende.
...
Biraz film izleyip odama telefonumla oynamak için çıktım. Telefonla oynarken de uykum geldi ve telefonu kalkıp masaya bıraktım. Ardından kendimi yatağa attım. Bu gün üvey annemle yaşadıklarımızı düşünerek uykuya daldım.
...
(sabah saat dokuz da kalkamadığım için şimdi atıyorum. İlham gelse daha erken olucaktı ama neyse. Bu arada kitabın kapağını değiştirmeyi düşünüyorum. Eğer uygun bir kapak bulabilirsem değiştiricem. Bu arada hepinize günaydın tabi şu anda nerdeyse öğlen olucak. Neyse bidahaki bölüm görüşürüz...💜)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey Annem
Разное"o lezbiyen kız" Benim hakkımda dediği bu şey çok ağırıma gitmişti. Ben ona karşı içimde bir sevgi beslerken onun beni tanımlamak için kullandığı bu kelime... İnsanların acıması yok.