b i r

659 54 48
                                    

Marinette sınıfa girdi ve sınıf arkadaşları aralıksız konuşuyorlardı. "Ah tanrım." diye iç geçirdi ve her zamanki klasik yerine oturdu; Alya'nın yanı. Onun ombre saçlı arkadaşı, Nino ile bir şey hakkında konuşuyordu.

"Kızım tahmin et ne oldu?" Alya'nın gözleri büyüktü ve kocaman yüzünde gülümsemeyle Marinette ile yüzyüzeydi.

"Ne oldu Alya?" Zavallı Bluenette'nin aklı normalden daha fazla karışmıştı.

"Bize katılan yeni bir kız var! Kızım sınıftakiler onun için deliriyor, sen de heyecanlı olmalısın.Görünüşe göre bu kız da Uğur Böceğini seviyor." Alya,Marinette'e saçma sapan söylemeye devam etmişti ama Bluenette'nin cevabı pek onun beklediği gibi değildi. "Mari sorun ne?"

"Büyük ihtimalle o kız da Lila gibi olacak."Marinette kaşlarını çattı. "Ben başka onun gibi olacak potansiyeli olan başka sınıf arkadaşı istemiyorum.Artı daha onunla tanışmadın bile Alya!"

"Kızım öyle deme..." diye Alya mırıldandı ve elini güvenceyle arkadaşının omzuna koymaya çalıştı.

"Alya bana" kızım " deme.Bu gerçek." keskin bir şekilde bakışlarını arkadaşından uzaklaştırdı. Marinette,Alya'nın elini uzakta olduğunu düşünerek kendinden uzaklaştırdı.

"Mari lütfen sakin ol.Sana inanıyorum." Üzgün kız,Adrien'a baktı ve birbirlerinin ellerininin iç içe geçtiğini görmüştü.  

"Gerçekten mi Adrien?"Marinette onun Lila yüzünden incindiği düşüncesiyle ona baktı ve Adrien başını salladı. "Tabii ki Mari.Sen isteyebileceğim en güvenilir arkadaşsın."

Alya ve Nino "yiaa" yaptılar. Üçü birlikte güvenceyle Marinette'ye sarıldılar. Aniden kızıl saçlı öğretmen içeri girdi ve konuşmak üzereyken herkes hızlıca yerlerine geçti.

"Sınıf, aramızda yeni bir öğrenci olduğunu herkesin bildiğini umuyorum." Bayan Bustier konuşmaya başlamıştı ve sınıftaki herkes anlamıştı. "İçeri gel Miranda."

İçeri esmer bir kız girmişti. Kızın kakülleri ve göz kamaştırıcı ela gözleri vardı ve şu an da küçük pembe bir tişört , neredeyse içine zor girmişti, ile birlikte yüksek bel kot pantolon ve beyaz ayakkabı giyiyordu.

"Neden bize biraz kendinden bahsetmiyorsun Miranda?" Öğretmen, Miranda'ya gülümsedi ve kibarca ona sordu.

"Peki," diye kız iç geçirdi. "Kedileri severim hatta ben de İsmi Shadow (gölge) olan kedim var.Kendisi kapkara aynı Kara kedi gibi." Adrien aniden ilgilenmeye başladı ve ona baktı ve dinlemeye başladı.

"Ayrıca ben Uğur Böceği ve Kara Kedi'yi seviyorum ama şahsen ben daha iyi olduğu için Kara Kedi'yi tercih ederim.Miranda gülümsemeye başladı ve Kara kedi hakkında konuşmaya başladığında yüzü kızarmaya başlamıştı.

Ve bu gerçekleşmeye başladığında zaman sarışın çocuk kendisinin de kızardığını hissetmişti. " O aşırı havalı ve harika! Demek istediğim neden Uğur Böceği onu her zaman reddediyor? O çok yakışıklı bunu kabul edin. Demek istediğim hadi ama. Her neyse ne demek istediğimi anladınız. "Miranda kendisinin kontrolden çıkmış gibi hissetti bu yüzden kendini durdurdu ama hayal dünyasında hayallere dalmaya başlamıştı.

" -Ah teşekkürler Miranda bize kedilere karşı ve Kara kedi sevginden bahsettiğin için. Arka sıradaki yerine geçebilirsin, kendini rahat hissedecek şekilde ayarla o yer senin. "Bayan Bustier Miranda'yı oturacağı yere tuhaf şekilde yönlendirdi." Sınıf yeni sınıf arkadaşınızı onun sevdiği şeyleri yani onun ah-idolünü düşünerek alkışlayın. "

Sınıf yavaşça alkışladı ve yaklaşık 5 saniye sonra durdular. "Dostum o kız kesinlikle Kara Kedi'ye takmış." dedi Marinette Alya'ya fısıldayarak.Alya kabul ettiğini kafasını sallayarak belli etti, her nasılsa bu biraz ürkütücüydü.

" Bunu duydun mu Nino? Miranda Kara Kedi'yi seviyor... Peki bu bir ilkti ama her şeyin bir ilki vardır değil mi? "Adrien arkadaşına döndü küçük gülümsemeyle ama bu rüyadaymış gibi gülümsemeydi bu.

" Dostum sen iyi misin? "

" Evet, Ben iyiyim! Evet kesinlikle eminim! "

-------
Veee ilk bölüm böyleydi umarım beğenmişsinizdir <3

Purrincess-Türkçe çeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin