y e d i

343 36 0
                                    

Bir sonraki gün...

"Gerçekten Uğur Böceği olduğuna inanamıyorum! Yani kısacası sen Kara Kedi'yi reddediyordun... Ah , kaba.Kimliğini öğrendikten sonra arkadaşlığını kesmiştir." Miranda, Blunette'ye gözünü kıstı ama Marinette sadece yanıt olarak omuz silkti.

"Aslında biz hâlâ arkadaşız.Dürüst olmak gerekirse o şapşal maskenin altında ben olduğum için gerçekten mutluydu." Marinette, Hayran kıza mümkün olduğunca basit yoldan açıkladı.

"Hımmm.Senin yalancı olmadığından emin olmak için onunla bugün konuşacağım." Miranda , Marinette'nin yüzüne bağırarak "yalancı" yı bastırarak söyledi, ama o ise onun salaklığa gözünü devirdi. Zil çaldı ve Miranda merdivenlerden koşarak okulun çatı katına doğru çıktı.

"Yalancı olmadığımı Miranda ne zaman öğrenecek?"Marinette iç çekti ve yüzünü kapattı.

"Hey, Mari! Nino ve benimle evime gelip film izlemek ister misin?" Alya, Marinette'e koştu ama Marinette üzgünce gülümsedi ve kafasını salladı.

"Üzgünüm Alya belki başka bir gün... Bugün Miranda ile anlaşmam gereken bir mesele var.Marinette arkadaşına el salladı ve çatı katına doğru fırladı." Yine de Pazartesi görüşürüz. "

Ombre saçlı kız birazcık aklı karışmıştı ama anlamaya çalışarak. "Tamam kızım! İyi Eğlenceler! Ehem-iyi şanslar sanırım?"

Blunette,Miranda'nın adımlarını takip etti ve konuşmalarına kulak misafir oldu. Birbirlerine ne söylediklerini tam olarak anlayamadı, bu yüzden içeri girdi.

(ÇN: Buradan sonrasını okuduğumda da anlamamıştım çevirdiğimden de anlamadım allah size kolaylık versin.)

"Prenses!" Kedi, Marinette'e koştu ve onu sevgiyle kucakladı. "Buradaymışsın!, Her neyse sen Miranda'ya ne diyordun?"

"Ne?! O pislik onu nasıl yakaladı?! Iyy her neyse.En azından gerçek bir kız arkadaşın nasıl davrandığını görecek..." Miranda ikilinin çiçek açan aşklarına gözlerini devirdi.

"Bekle siz ikinizin çift olup olmadığını nasıl anlarsınız?" Marinette sordu kafası karışmış şekilde burnunu kırıştırırken.

"Ah çünkü ben öyle söyledim.Her şeyi bilmek zorunda değilsin ya." Miranda tekrar gözlerini devirdi.

"Şöyle ki ikinizde gerçek bir çift olmalısınız eğer ikinizde çift olma fikrini kabul ediyorsanız." Marinette, hayran kıza açıklamaya çalıştı ama Miranda anlatılanı anlamadı.

"En azından ben bir kız arkadaşın özelliklerine sahibim! Nazik, sevecen ve çok sıkıcı değilim.Aslında senin aksine ben umursuyorum!" Marinette'e karşı olabildiğince çok saldırganlığını göstererek ona hırladı.

"Şöyle ki Kedi seninle çift olma konusunda tam olarak aynı fikirde değil-" Marinette'nin sözünü Miranda kesti.

"Seni yeterince çektim Marihurdası! Kedi, tatlım, lütfen bana kimin daha iyi olduğunu söyle." Hayran kız, Kedi'ye mırıldanarak.

"Benim prensesim." Sakin havasını korumak için derin bir nefes alarak gözleri kapalı şekilde dedi.

"Pardon?" Miranda ona doğru yavaşça yürümeye başladı. "Hangimiz daha iyi?"

"Benim.Prensesim." Kedi basit şekilde tekrar söyledi ama dişlerini ve yumruklarını sıkmış bir halde.

"Yeter! Eğer " prensesini " seviyorsan o zaman kanıtla!" Psikopat, Kedi'nin suratına tısladı.

Kedi, Marinette'e doğru yavaşça yürüdü, arkasını döndü ve Miranda'yı tamamen görmezden geldi. "Gözlerim senin gözlerinle göz göze geldiği andan beri seni seviyorum."

Kız uzandı ve Kedi de öyle yaptı. Dudakları buluştu ve birbirlerine gerçek aşklarını ortaya çıkarırken tutkulu, sevgi dolu şekilde öpüştüler. Miranda orada şok geçirmiş ve üzgün şekilde dikilmişti.

Marinette, öpücüğün daha uzun sürmesi için onu daha da yakınına çekti.

"Seni seviyorum purrenses, sonsuza dek ve her zaman..."

-----
Üşenmezsem yarın sürprizim olur belki. Bakın belki dedim olmayınca bana kızmayın. Sanırım okuyan da yok her neyse bir sonraki bölümde görüşmek üzere 💞 Ve yarın kitabın 1. ay dönümü en iyisi kısa sürede bitireyim bir ömür bekletmiş gibi oldum.

Purrincess-Türkçe çeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin