11, umarım üzerime atlamazsın

2.5K 304 146
                                    


"Jennie, salak Felix beni aradığını söyledi, dışarıdaydım. Sigara içiyordu-"

Gelen sesle Joy kızdan dudaklarını ayırmıştı. Birden gözlerimi arkama çevirdiğimde Chaeyoung gözleri dolmuş biçimde Joy'un gözlerine bakıyordu. "J-joy, lütfen bana bunu yapmadığını söyle."

Joy, Chaeyoung'a doğru yürümeye başladığında hızla önüne geçtim. "Uzaklaş. Hemen." Birkaç adım gerilerken yüzünde mimik dahi yoktu. "Chaeyoung, gerçekten ben..."

"Boşversene." dedi Chaeyoung. Gözleri yaşlarla  dolmuştu, gözünü kırpsa yanaklarından yaşlar süzülecekti fakat güçlü durmaya çalıştı. "Bu saatten sonra umrumda değilsin, bitti."

Joy yavaşça dudaklarını araladı, az önce öpüştüğü kız ise yerde oturuyordu, sarhoş olduğu çok belliydi çünkü mayışmış gözlerle bize bakıyordu. "Rosé bu kadar kolay olamaz! Bitemez!"

Dişimi sıktım ve üzerine doğru yürümeye başladım. "Ne diyorsun lan sen?! Seni yolarım." Joy gözlerini Chaeyoung'dan çekmiyordu. "Aşkım bak lütfen-"

Elimi havaya kaldırdım, amacım vurmak değildi. Sadece gözü korksun istiyordum. "Bak hala konuşuyor. Joy, kız bitti diyor, terk et burayı. Çabuk."

Joy dudaklarını kemirmeye başladı ve yavaşça tuvaletten çıktı. Hızla arkama döndüm ve Chaeyoung'a baktım. Göz yaşlarını serbest bıraktığında hızla ona doğru yürüdüm ve kollarımı ona sardım. "Chae..."

Hızla hıçkırmaya başladığında dudaklarımı büzdüm ve elimle saçlarını okşamaya başladım. Üzülmesi, beni de üzüyordu.

Kendini toparlamaya çalışıp benden ayrıldı ve göz yaşlarını sildi. Lavaboya doğru ilerleyip ellerine su aldı ve yüzüne çarptı. "Tamam, yeter. Ağlamayacağım."

Yavaşça dudaklarımı araladığımda yine Chaeyoung yüzünü buruşturdu ve hıçkırmaya başladı. Dudaklarımı birbirine bastırdım ve ona doğru yürüyüp suyu kapattım. Hemen birkaç yaprak peçete aldım ve yavaşça yüzünü silmeye başladım.

"Ah, kuzum. Ağlamana değmez."

Hıçkırıp yüzüme baktı. Burnu ve dudakları kızarmıştı. "Öyle demekle olmuyor ama..."

Başımı salladım ve bir şey demedim. Onu ilk defa böyle görüyordum. Normalde hiçbir şeyi kafasına takmayan biriydi. Kimsenin dediğini umursamazdı. Çok sevgilisi olmuştu, ama ilk defa onu böyle görüyordum.

"Sakin ol, biraz kafanı dağıt. İyi gelir."

Mimiksiz bir yüz ifadesiyle yüzüme bakarken gülümsedim. "Hadi Rosie, benim için." Yerimde zıpladım. "Hem buraya eğlenmeye geldik, salak insanlar için ağlamaya değil."

Elimdeki peçeteyi çöpe attım ve kolundan tutup onu tuvaletten çıkardım. Müzik seslerine yaklaşmaya başladığımızda gülümseyip Chaeyoung'un yüzüne baktım.

O da hafiften de olsa bana karşı güldüğünde masamıza doğru ilerledik. Wendy bir elini çenesinin altına koymuş dirseğini masaya yaslamış Yoongi'ye bakıyordu. Hafif sarhoş oldu belliydi çünkü salak gibi gülümsüyordu.

Önündeki bira şişesini hızla aldım ve kafama diktim. Kalan yarım birayı yudumladım ve yüzümü ekşittim.

Wendy'nin gözleri açıldı. "Hey! O benim biramdı!"

Omzumu silktim. "Sen çok içmişsin, bu kadar yeter. Yoksa sarhoş olacaksın. Zaten pek ayık gibi değilsin." dediğimde dudaklarını büzüp kaşlarını çattı. "Off."

Onun bu haline gülüp gözlerimi yeniden Chaeyoung'a çevirdim. Pür dikkatle sahnedekileri izliyordu. Ben de onun gibi gözlerimi sahneye çevirdiğimde dudaklarımı yaladım.

different | taennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin