17

6.8K 539 364
                                    

_

|AsİsTaN JeOnGgUk|

Elimdeki kahveleri dökmemeye çalışarak dirseğimle kapıyı açtım. Kapıyı da çalamazdım ki, ellerim doluydu. Gözlerim arada ellerimdeki kahveye kayarken masaya ilerledim ve dikkatlice masaya koydum. Dökmeden getirdiğim için mutlulukla kafamı kaldırdım ve Bay Kim'in bakışları ile karşılaştım. Çenesini eline yaslamış ve gözleri üzerimde geziniyordu.

"Bu kadar şirin olmamalısın Jeongguk."

Bu tür iltifatlara hala nasıl karşılık verebileceğimi bilmiyordum. Alt dudağımı ısırıp yanına yaklaştım ve oturdum. Ellerimi dosyalara uzattığımda beni izlediğini hissediyordum. Bundan dört ay önceki dosyayı açtığımda şirketteki gelişmeleri kısık bir sesle anlatmaya başladım. Kalemini dudağına dokundurup beni dinlemeye başlamıştı.

.

.

.

Jeongguk, Taehyung'a en sondaki gelişmeleri ve kendi elleriyle çizdiği projenin gerçekleştirilmesini anlatırken bugün ki, onuncu kahvesini içiyordu. Ama bundan bıkmıyor ve uyanık kalmak için bir on bardak kahve daha içmeyi göze alabiliyordu.

Taehyung, son ayda ki borsaları dosyaya not alırken Jeongguk'un kafasını koluna düşmüş ve gözleri hareket eden parmakları izleyerek kapanmaya başlamıştı.

Her ne kadar kahve içse de kendisini yorgun hissediyordu ve vücudu asla uykuya dayanamazdı. Taehyung ise, işine odaklanmış ve son rakamları yazdıktan sonra kalemini bırakmıştı. Kafasını Jeongguk'a, bittiğini haber vermek için yana çevirdiğinde yorgun bedenin çoktan uykuya dalmış olduğunu gördü.

Taehyung, koltuğunu biraz daha ona yaklaştırmış ve yüzünü incelemeye başlamıştı. Daha sonra başı kendiliğinde yana düşmüş ve Jeongguk'un yüzüyle aynı hizaya gelmişlerdi. Kapalı gözlerini izlerken parmaklarını kaldırmış ve parmak uçlarıyla dağınık saçlarını okşamaya başlamıştı. Dağınık ve kabarmış saçlarda, Patricia'nın tabiriyle kuş yuvası gibi olan saçında parmak uçlarında gezinirken gözleri yavaşça kapanıyordu.

Eli hemen Jeongguk'un üstüne düşerken gözleri çoktan kapanmıştı.

.

.

.

|AsİsTaN JeOnGgUk|

Gözlerimi bir kız sesiyle açarken belimi hissetmiyor ve kaşınan yanağımı yastığıma sürtmek istiyordum. Kafamı ileri geri hareket ettirdiğimde öne doğru kaymış ve dudaklarımı ıslatmıştım.

"Aman Tanrım, hemen uyanın."

Kulaklarımda uğulduyan kadın sesi netleştiğinde gözlerimi açmış ve birkaç kez kırpmıştım. Etraftaki ses netleştiği gibi gözlerim önünde yüz daha da belli olduğunda hızlıca kaşlarımı çattım. Bay Kim ile neden burun buruna uyuyordum ki ben?

Hızla ondan uzaklaştığımda kafamdaki sesin Seulgi'den geldiğini anladım. "Siz ikiniz dün geceden beri burada mıydınız?" Elimi saçlarıma tararken biraz kaşımış ki bu sırada da iyice dağıtmıştım. "Evet. Uyuya kalmışız."

"Ben çıkıyorum siz de toparlanın."

Seulgi odadan çıktığında bende kafamı Bay Kim'e çevirdim. Kafasını koluna yaslamış ve büzülen dudaklarıyla oldukça rahat bir uyku çekiyormuş gibi görünüyordu. Saçlarımı geriye attığımda omzuna dokundum. "Bay Kim?"

Sızlandıktan sonra gözlerini aralamış ve bakışları direk beni sonrada saçlarımı bulmuştu. "Jeongguk, saçların?" Dudaklarını birbirine bastırıyor ve yüzündeki keyifli ifadeyi yok etmeye çalışıyordu. Ellerim saçlarımı bulduğunda dudaklarımı büzerek telefondan kameraya bakmıştım.

AfriCa × TaeKook✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin