Hastaneden çıkalı bir hafta olmuştu ve tam bir ilgi delisi olarak ne kadar herkesin benimle ilgilenmesi aşırı hoşuma gitse de bir süre sonra fazla ilgiden bunalmaya başlıyordunuz ve ben tam olarak o aşamadaydım.
"Yugg bak cidden biliyorum beni çok seviyorsun ama sal abicim bunaldım ya, ha çok seviyorsan beni git bana dondurma al ama başımda bekleme ya şurada rahat rahat dizi izleyeceğim gözlerini üstüme diktin çekmiyorsun bir türlü deli olacagım he" diye çemkirdiğimde Yugyeom bana yüzünü buruşturarak baktı.
"Seni yanlız bırakamam" dedi, bu çocuk bu aralar çok hazır cevap olmuştu.
"Changbin beş dakikaya burda olur, hadi git"
"Ay niye sürekli bize geliyor bu çocuk" durdu bir anda sinirle ayaga kalktı "sevgili misiniz lan siz?!" Diye bağırdı.
Göz devirdim. "Ay Yugyeom olsak ne olur sanki, sana mı sorcam"dediğimde ellerini beline koyarak sinirle baktı.
"Ben senin abinim"
"Ee ne olmuş yani?" diyerek sorar bir şekilde ona baktığımda huysuzlanarak "Ya Somi beni biraz ciddiye alır mısın" dediğinde. "Okey abişim denerim" dedim, o ise sadece sinir olmuş şekilde bana bakıyordu.
"Neyli dondurma istersin?" dediğinde gülümseyerek bakışlarımı bilgisayardan çekip ona çevirdim "Çilek ve vanilyalı" bir şey demeden odadan çıktı bende dizimi izlemeye geri dönmüştü ama çok uzun değil beş dakika sonra Changbin kapının arasından kafasını uzatmış bana bakıyordu. Bu çocuk son zamanlarda tatlı olmaya mı başlamıştı yoksa bana mı öyle geliyordu inanın hiç bilmiyordum ama bazen yanaklarını sıkasım geliyordu. Onu gördüğümü fark ettiğinde ben gülümsedim ve gelip yatakta yanıma oturmasını izledim.
"Ne izliyorsun bakalım" diyerek bakışları bilgisayar ekranını bulduğunda ben hala onun gülen suratına bakıyordum. Son zamanlarda ona böyle bakışlarımın değiştiğini söyleyerek beni hastanede hastanelik etmeye kalkmıştı Jisung ve aynı zamanda Yugyeom sürekli olarak sevgili misiniz gibi sorular sorarak beni darlıyordu hayır yani ne vardı başta düşman gibi savaşıp şimdi iyi anlaşmaya başladıysak. Neymiş efendim büyük aşklar kavgayla başlarmış, bu sözü kim bulduysa kendisi ile çok büyük problemlerim vardı ve onu bulduğum an çok pis olacaktı buna emindim.
"Somi biliyorum çok yakışıklıyım ama beni değil dizini izlenen gerek" Changbin'in konuşmasıyla anlık transtan çıktığımda bana dönmüş olduğunu ve yüzlerimizin aşırı yakın olduğunu fark etmiştim, bir an nefes almayı unutmuştum sanki. Gözleri gözlerimi bulduğunda yavaşça aldığım nefesi geri verdim.
Nefes al, nefes ver Somi unutulacak bir şey yok.
Ay bu çocuğa aşık olmuyordum değil mi? Benim aşık halimi ben bile çekemezdim çünkü.
Ay galiba ben gerçekten Changbin'e aşık oluyordum ya da çoktan olmuştum bile. Yüzü yüzümün dibindeyken ve gözleri gözlerimin tam içine bakarken kalbim olağanüstü bir hızla atmaya başlamıştı ve umarım kabli bu kadar hızla atan tek taraf ben degilimdir diye umuyordum.
Gözlerim kapanırken Changbin dudaklarını dudaklarıma yaslamıştı. Ellerim ensesini bulurken onun bir eli yatağa dayalı diğer eli ise belimi bulmuştu.
"Somi ben geldim ama çilekli vanilyalı kalmadığı için çilekli çikolatalı aldım" diye bağırarak evin kapısını kapatan Yugyeom ile birbirimizden ayrıldık. Changbin yataktan kalkmış ayakta duruyordu bir anda ikimizde ne yapacağımızı bilemez halde dumura uğramıştık, bundan dolayıdır ki odama giren Yugyeom bize bir şeylerin tuhaf olduğunu anlamış gibi bakıyordu.
Bir süre sonra bu tuhaflıga dayanamayan Changbin tekrar uğrayacağını söyleyerek gitmişti, akşam saatine doğru Yugyeom uykusunun olduğunu söyleyerek beni terk etmişti.
Ne kadar normalde sıkılıp Yugyeom benimle ilgilenmediği için ağlar ve mızmızlık yapardım ama şu an aklımdaki tek şey Changbin idi ve kafayı yiyecek gibiydim.
Akşam saatine doğru Changbin dediğini yapıp gerçektende gelmişti, ben boş boş odamda otururken kapı çalmış ve Changbin arayarak kendisinin kapıda olup beni beklediğini söylemişti. Üzerime bir hırka alıp yataktan kalktım ve kapıyı açtım, aramızda tuhaf bir gerginlik vardı bunun sebebi de öğlen ki yakınlaşmamızdı.
İçeri girip oturma odasına ilerlediğinde bende peşinden gitmiştim. "Balkonda sigara içsem sıkıntı olur mu?" Diye sorduğunda omuz silktim, o balkona ilerlerken bende peşinden gittim. Normalde böyle sessiz değildim ama konuşamıyordum.
Balkon kenarına yaslanıp sigarasını dudaklarının arasına yerleştirip çakmagiyla alevlendirdi, bense yanında sessizce onu izliyordum. Bir süre onun sigarasını içmesini izledim, ikimizde hiç konusmamıştık. Ben onu izlerken dönüp bana baktı, biten sigarasını söndürüp fırlattı.
İkimizde sessizce birbirimize baktık.
"Hiç konuşmadan veya tartışmadan dakikalarca sessiz durmamız biraz tuhaf" dediğinde başımı salladım.
"Öyle, şimdiye kavga falan etmemiz gerekiyordu" dedim gülerek."Somi.." Changbin nasıl devam edeceğini,ne söyleyeceğini bilemiyor gibiydi. Bir adım daha yaklaştıgımda tam yanındaydım, bana döndü.
"Somi ya, pokemon pijamanla asansörde karşılaştığımız ilk günün hayatımın en kötü günü olduğunu düşünmüştüm ama seninle tanıştığım o günden beri ben senden feci hoşlanıyorum ya" diyerek güldügünde bende güldüm ve dudaklarımızı birleştirmesine izin verdim. Elleri belimi sararken benimde ellerim onun boynuna sarılmıştı.
Kollarımız ayrılıp alnını alnıma yasladı. "Bende senden hoşlanıyorum Changbin" diyerek gülümsedim.
Bu anı bozan şey ise "Kör olaydım da bunları görmeyeydim" diye çığlık atarak merdivenlere koşan ve ayağı takılıp yuvarlanan Yugyeomdu.
-
karantina çok sıkıcı arkadaşlar, patlicam
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fuck your elevator adventure ➳ changbin+somi✓
FanficChangbin yeni taşındıkları eve giderken beraber asansörde kaldığı pokemon pijamalı kıza gıcık olmuştu. Seo Changbin& Jeon Somi wattpade ilk 'chanmi' kitabıdır