Changbin yeni taşındıkları eve giderken beraber asansörde kaldığı pokemon pijamalı kıza gıcık olmuştu.
Seo Changbin& Jeon Somi
wattpade ilk 'chanmi' kitabıdır
"Ya bu ördek suratlıya işleri kitlemek istedim ama galiba tarı belamı falan vermek isteyip o beni sınıfa kitledi bende anlamadım ki Jisung" önümdeki masadan suyu alıp biraz içtim.
"Onu geç sen Yugyeomu gördün mü ya? En son tekmeleyerek uyandırmaya çalıştım ama kalkmadı, salak devamsızlıktan kalacak" dediğimde Jisung hayır anlamında başını salladı, biraz suratsız duruyordu. Kimya dersinin üzerinden iki saat geçmişti ve şu an son dersteydik. Jisung beni bulduğundan beri bana suratsız takılıyordu, yani şimdi yanlış anlaşılcak şekilde duruyorduk ama aramızda bir şeyler olmayacağını anlaması gerekiyordu.
"Sen buna niye ördek surat diyorsun?" dediğinde dudaklarımı büzerek omuz silktim.
"Ördeğe benziyor çünkü" diyerek kıkırdadım, Changbin'in yüzü cidden ördeğe benziyordu hem tatlı hem komik bir yüzü vardı. Yakışıklıydı tabi ama tatlılık kısmı daha ağır basıyordu. Bana gösterdiği ergenlik ve küçüklük fotoğrafları aklıma gelince gülümsemekten kendimi alamadım.
"Somi mal mal sırıtıyorsun, sen bu çocuktan mı hoşlanıyorsun?" dediğinde Jisung'a mal mısın bakışı atarak gözlerimi devirdim. "Yalnız fena saçmaladın şu an" dediğimde zil çalmıştı ve felsefeci sınıftan çıkarken bende yeni yeni eşyalarımı çantama atarak yanımda Jisung ile sınıfın çıkışına ilerledim.
"Ne bileyim çocuktan bahsederken mal mal sırıtmaya başladın" dediğinde bir şey demedim, tabikide ondan hoşlanmıyordun sadece aklıma komik fotoğrafları geliyordu. Kötü bir çocuk değildi aslında ama beni sinir etmişti ve onunla uğraşmak eğlenceliydi. Hem bana dondurmam eridiğinde deli demişti, dondurmanın önemini bilmeyen insanları sevmezdim.
"Eee siz nerden tanıştınız bununla?" diye sordu ben elimdeki kulaklığı çözmeye çalışırken. "Ya bu bizim karşı daireye taşınmış, asansörde kaldık. Dondurmam eriyince ben bir ağlama mooduna girdim buda bana deli dedi.Şimdi ona gerçekten gıcık olduğuma emin olabilirsin" dediğimde sonunda yüzü gülmüştü.
"Konu dondurmaysa durum ciddi demektir" ikimizde onun bu dediğine güldük, kulaklıklarımı takıp ona el salladıktan sonra okul kapısında birbirimizden ayrıldık, evlerimiz birbirine tamamen ters istikametteydi.
Eve kadar her zamanki gibi kulaklıklarımı takmış sakince yürümeyi planlıyordum. Önümdeki Changbin'i gördüğümde bugün ona teşekkür etmediğim aklıma geldi. Normalde onu sinir etmek için yanına gider ve biraz eğlenebilirdim ama şu an ona etmem gereken bir teşekkür vardı, bu yüzden hızla yanına ilerlemeye başladım. Changbin'in yanına varmadan önce bana bakarak arkadaşının kulağına bir şeyler fısıldayan Yuna'ya dil çıkardım o ise sadece bakışlarını benden çekmişti.
"Selam ördek surat" bir kulaklığını çekerek kulağından düşmesini sağladığımda Changbin bana pek mutlu bir surat ifadesiyle bakmıyordu.
"Cidden Somi! Bana aşıksan itiraf et" diyerek gülümsedi. "Kusucam şimdi, ne saçma latifeler bunlar canım" saçımı geri ittirerek telefonumu çıkarıp şarkıyı durdurdum. "Sadece teşekkür etmek istemiştim. Bugün laboratuvarda benim kafamı dağıtmama yardımcı olduğun için" dediğimde başını salladı, aslında bu konu hakkında pek konuşmak istemiyordum ama teşekkür etmeliydim. Eğer o olmasaydı ordan sadece korkudan bayılmış bedenim çıkardı.
"Biraz özel olabilir ama karanlıktan bu kadar korkmanın bir nedeni yaşadığın bir şey mi? Çünkü titriyordun Somi, bu kadarı normal değil gibi?" pek ilgili gibi durmuyordu bunu sorarken ama gözlerini telefonundan çekip bana diktiğinde gözlerinde gördüm tek şey saf meraktı.
"Hayır, yani küçükken bir şey yaşadıysamda hatırlamıyorum" diyerek elimi boşver gibisinden salladım. "Neyse teşekkürümü ettim gideyim ben" tam şarkımı açmış ilerleyecekken Changbin'in bileğimi tutmasıyla duraksadım ve ona dönerek şarkımı duraksattım.
"Buralarda market var mı? Varsa benimle gelmeli ve beni götürmelisin çünkü buraları bilmiyorum" dediğinde ona tek kaşımı kaldırarak baktım.
"Tam olarak neden seni getirip götürüyor muşum?" diye sordum.
"Çünkü buraları bilmiyorum " dediğinde omuz silktim. "Bununla ilgilenmiyorum"oda omuz silkti "Ben sana yardım ettim, bana yardım etmelisin çakma diva"
"Hah!Çakma diva derken?" bir adım yaklaşarak tam önünde durdum. "Kendini yüksek bir diva sanıyorsun" yüzünü bana doğru eğdi "ama sadece küçük bir kız çocuğusun ve şimdi beni markete getiriyorsun" parmağıyla burnuma vurarak gülümsediğide "hah!" diye istemsiz bir ses çıkarmıştım. Bir adım geri atarak ondan uzaklaştım.
"Birimden bir şey isteyeceğin zaman ona iyi davranmalısın ördek surat, onu gıcık etmemelisin." ona orta parmak kaldırarak gülümsedikten sonra gelen otobüse atladım ve onu orada bıraktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.