-10-

730 40 18
                                    

Beklettiğim için çok üzgünüm ama uzun bir aradan sonra geri döndüm arkadaşlar! Size tavsiyem bu bölümü okumadan önce 9. bölümü tekrar okumanız. Sonuçta uzun zaman oldu :D

--

Sabah uyandığımda yanımda Mesut'u görmeyi beklemiyorum. Kollarını belime sarmış bir şekilde uyuyor. Onu uyandırmamaya özen göstererek kolunu üstümden çekiyorum ve yatakta doğruluyorum. Aklıma dün olanlar gelince tüm vücudum yanıyor. Aceleyle ayağa kalkıp odadan çıkıyorum. Aklımda tek bir düşünce var:

Ya Mesut öğrenirse?

Nasıl tepki verir?

Umursamaz Mesut?

Anlayışlı Mesut?

Kızgın Mesut?

Katil Mesut?

"Ama," diyorum "Mario onu ikna etti, sorun çıkacağını sanmam."

Mutfağa inip masaya oturuyorum. Kahvaltı hazırlamak yerine yüzüm avuçlarımın arasında Mesut'un sevdiği kızı düşünmeye başlıyorum. Acaba nasıl biri? Belki de ondan nefret etmemi gerektirecek kadar kötü biri değildir. Mesut'un sevgisine karşılık vermemesi onun suçu değil sonuçta.

Uzun bir süre boyunca bu şekilde durduktan sonra aklıma gelen sinsi düşünceyle ayağa fırlıyorum. Parmak uçlarımda merdivenden çıktıktan sonra ses çıkarmamaya özen göstererek Mesut'un odasına giriyorum. Hala uyuyor ve uyurken 15 yaşında bir çocuk gibi gözüküyor. Yastığının altındaki telefonu almam gerek fakat bunu onu uyandırmadan nasıl yapacağım hakkında hiçbir fikrim yok. Yanına yaklaşıp yavaşça yastığı yukarı kaldırıyorum. Yerinde kıpırdanmaya başlayınca geri çekiliyorum fakat bu işin sonunda sahip olacağım bilgiyi düşününce gaza geliyorum ve yavaşça telefonu alıyorum. Koşar adım odadan çıkıp kendi odama giriyorum ve yatağımın üzerine oturup bağdaş kuruyorum. "Umarım şifre koymamıştır." diye düşünüyorum fakat maalesef şifre var. Telefonu önüme koyup düşünmeye başlıyorum. Sadece 5 kez deneyebilirim. O yüzden iyi tahminlerde bulunmam gerek. Kendimi FBI ajanı gibi hissediyorum ve ilk tahmini giriyorum:

6945
ÖZİL

Tabii ki değil.

1234

Olmasını beklemiyordum.

5555
Uğurlu rakamı

Fakat bu da işe yaramıyor. Şifreyi bulamayacağımı düşünmeye başladığımda artık rastgele rakamlar giriyorum. Daha sonra aklıma geliyor.

2335
ADEL

Ve telefon açılıyor. Sevinçten ufak bir sevinç nidası çıkıyor ağzımdan. Hemen Whatsapp'a giriyorum. İlk başta Oscar'la olan konuşması var. Onun ismini görünce heyecanlanıyorum ve hemen sohbete bakıyorum. Bu yaptığım hoş değil, biliyorum. Fakat ona zarar verecek birşey de değil.

Oscar'la konuşmaları şu şekilde;

Oscar: Güzel bir akşamdı dostum, teşekkürler.

Mesut: Daha sık yapaliyz
(Sarhoş olduğu her halinden belli)

Oscar: Evet, bu sefer daha az içerek! :)

Mesut: Olabilr :))

Oscar: Senin için sorun olmazsa Adelinda'nın numarasını alabilir miyim? Bana Brezilya Milli Takımını çok sevdiğini söyledin. Ona bir sürprizim var! :))

Bu mesajı okuyunca gözlerim faltaşı gibi açılıyor ve kalbimin atışları düzensizleşmeye başlıyor. Hızla aşağıdaki mesajlara iniyorum. Aman Tanrım! Mesut ona telefon numaramı vermiş! "Bana gerçekten güveniyor olmalı." diye düşünüyorum. Güvenini boşa çıkarmayacağım.

Sohbetlere geri dönüp Thomas'la olan konuşmayı buluyorum. Çok fazla konuşmuşlar. Bu yüzden aradığım şeyi bulmam zor olacak fakat bulabilirim. Yukarılara çıkıyorum ve aradığım cümleyi buluyorum.2 gün önce konuşmuşlar.

Thomas: Dostum neyin var?

Mesut: Dünyanın sonu geliyor. Benim gibi birinin aşk acısı çekeceğine inanır mıydın?

Thomas: Ben hala inanamıyorum.

Thomas: Bunun aşk olduğuna emin misin?

Thomas: Yani yanlış anlama ama uzun zamandır bir ilişki yaşamadın. Belki de aşk değildir.

Mesut: Duygularımdan oldukça eminim.

Mesut: Tanrım yine bizim eve geliyor. Ne zaman onu aklımdan çıkarmaya çalışsam Adelinda'nın yanında bitiveriyor. Adelinda'nın onunla takılmasını istemiyorum.

Okuduğum şeyler karşısında yutkunuyorum ve gözümü telefondan ayırıyorum. Mesut, abim, hayattaki tek gerçek akrabam en yakın arkadaşıma mı aşık? Carla ya? Kendimi mesajlara okumaya zorluyorum.

Thomas: Onun seni sevmediğini nerden biliyorsun?

Thomas: Adelinda'yla konuşmayı denesen? Sana yardımcı olabilir.

Mesut: Adel'le konuşurlarken duydum. Başka biri varmış. İşim çok zor.

Thomas: Öyle düşünme. Büyük bir ihtimalle geçici bir hevestir. Sadece biraz bekle. Seni görmesini sağla. Carla'nın ilk aşkı sen olacaksın dostum. İnan bana.

SEÇİM || Mario GötzeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin