Bulutuma Yağmur Olur musun?

-Bölüm 1-

Sabahtan beri Hilal'i beklemekten ağaç oldum. Birazdan uçağımız kalkacak ama kız ortalıkta yok.

Ankara'da yaşıyoruz ama şimdi okul dolayısıyla Istanbula gitmek zorundayız. Her ne kadar ailemizden uzak kalmak zor olsada hayallerimizin şehrine gidiyoruz. Bu arada ben Yağmur. Hilal en yakın arkadaşım. 17 yaşındayız. Istanbulda Atalay Kolejinde 11.sınıfta okuyacağız.

Daha fazla dayanamayıp Hilal'i aradım

"Alo kanka neredesin sen ya"

"Tam karşındayım kafanı kaldırırsan görürsün"

Kafamı kaldırdım ve karşımdaki mala seni öldürücem bakışı attım.

"Nerdesin kızım sen sabahtan beri seni bekliyorum!"

"Az daha bağır herkes duysun. Ayrıca taksi bulamadım ne yapabilirim ?"

"Neyse hadi tamam geç kalıyoruz"

Hemen evden çıkıp taksiye bindik. Ailem sabahtan işe gittiği için dün vedalaşmıştık zaten. Hava alanına gelip bavullarımızı kontrolden geçirdikten sonra uçağa bindik. Yol boyunca şarkı dinledim. Tam şarkıya dalmıştım ki Hilal'in Osmanlı tokadıyla kendime geldim

"Ahh napıyorsun kanka ay ölüyorum"

"Sabahtan beri sana sesleniyorum duymuyorsun ki"

"Bak kulağımda kulaklık var. Kulaklık taktığımdan olabilir mi ?"

"Off neyse birazdan ineceğiz"

Sonunda uçak inmişti. Bizi özel olarak alacak kimse olmadığından taksiye bindik ve otele gittik. Ev tutmayı düşünüyoruz ama ev ve ev arkadaşı bulana kadar otelde kalmak zorundayız. Odaya girince kendimi yatağa atmamla kafamı yatak başlığına çarpmam biroldu.

"Bu gidişle iyice gerizekalı olacaksın"

Hilale yav he he bakışı attım. Odada iki yatak vardı

Annemi arayıp otele yerleştiğimizi haber verdim.

"Kanka gel otel öz çekimi yapalım"

Hilal sırıtmaya başladı

"İlla görgüsüzlüğümüzü belli edeceğiz yani"

"Kaç kere otelde kalacağız sanki kanka tadını çıkaralım"

Çektiğimiz onca fotoğrafın hepsini internete atarsak tipimizi gördükten sonra intihar ederler. O yüzden en güzelini seçip Instagram'a attım.

"Neyse kanka ben uyuyacağım yarın okula gideriz kayıt yapmaya"

"Tamam kanka iyi geceler"

Okulun taş çocuklarını düşünerek uykuya daldım..