Bu sabah kimse uyandırmadı.Kendim uyandım. Onca yaşadıklarımızdan sonra insan bi öperek uyandırır öküz Bulut. Elimi yüzümü yıkayıp dolabımın başına geçtim. Kot şort ve bustiyer giyindim. Saçımı ve makyajımı da yapıp aşağıya indim. Bugün okul var ve ben yine gitmeyeceğim. Bizimkilerde uyanmadığına göre onlarda gitmeyecekler. Ben bu malları uyandırmazsam bunlar hiç uyanmaz. Hilal'in odasına gittim. Kapının ordan Hilal'in yatağına bi atlamışım Hilal felç. Kızda kırılmamış kemik kalmadı.''Oha hayvan napıyosun?'' Hilal zar zor gözlerini açtı. ''Çok konuşma. Kalk diğerlerini kaldır.'' deyip yataktan kalkmaya çalıştım ve yorganla birlikte yere düştüm. Hilal malı gülüyor tabi. Suratımı ekşiterek ayağa kalktım. Şimdi sıra Bulut'u uyandırmakta. Bulut'u dürtmeye başladım.''Bulutt uyan.'' ses yok. ''Bulut hadi ama.'' yine ses yok. Yatağın üstüne çıkıp uyanması için yanağından öpmemle kendimi Bulut'un altında bulmam biroldu.''Bulut ölüyorum. Çok ağırsın. Ayy nefes alamıyorum.''Bulut sırıtmaya başladı. ''Neden nefes alamıyorsun acaba?''Bulut'un gözü üstüme kaydı. ''Yağmur bu ne?'' ''Kıyafet. Sen giyinmiyorsun galiba.'' ''Yağmur çıkart şunu.'' ''Ya saçmalama Bulut. Çıkartmam. Başlama ilk günden.'' Bulut iyice sinirlenmişti. ''Bunun ilk günü son günü yok.Çıkart dedim.'' ''Tamam çıkartcam birazdan.'' Nah çıkartırım Bulut Bey. Tabi bunu içimden dedim. Bulut'u itip zar zor altından kalktım. ''Ben çıkıyorum giyinip gel.'' ''Çıkmana gerek yok aslında.'' dedi sırıtarak. Mal ya.
Aşağıya indim. Bizimkiler aşağıda mal mal takılıyordu. ''Canlarım, okula gitmeyi düşünmüyorsunuz galiba?'' Aras'ın gözler büyüdü. ''Hass. Biz okulu tamamen unuttuk.'' ''Salla gitsin.'' dedi Görkem telefondan başını kaldırmayarak. ''Görkem ne yapıyorsun sen telefonla?'' ''Napıcam İrem Emirhanla mesajlaşıyorum. Belki buluşuruz.'' ''Bu arada Yağmur, Bulut senin giyindiklerini gördü mü?'' ''Evet gördü Aras.'' ''Emin misin? İzin vereceğini sanmıyorum.'' Tam o sırada Bulut malı geldi. ''Yağmur, ne dedim ben sana?'' '' Off tamam ya tamam.'' deyip ayaklarımı sinirle yere vura vura merdivenlerden çıktım. Arkamdan gülüyorlar bi de. İzin verse birşey olur sanki. Rastgele fazla açık olmayan birşey giyindim ve aşağıya indim. Kendimi sinirle koltuğa attım. Trip atıcam banane. '' İşte böyle.'' diyerek yanağımdan öpünce Bulut trip falan kalmadı tabi. ''Ya birşey soracağım. Siz bizim çıktığımızı nereden biliyorsunuz?'' Aras cevap verdi: ''Bulut gece hepimizi tek tek arayıp söyledi.'' ''Salak ya'' diyerek Bulut'un yanaklarını sıktım. O değilde çok acıktım ben. Bunu kızlara duyurmam lazım. ''Kızlar kahvaltı hazırlasanıza çok acıktık.'' ''He Yağmur çok beklersin. Gel sende.'' ''Şaka yaptım acıkmadık.'' Hilal bi kolumdan İrem bi kolumdan tutup beni mutfağa götürdü. Bunlar sonunda benim kolumu koparacak.Hep birlikte kahvaltıyı hazırlayıp bizim çocukları çağırdık. Tabikide Bulut yanıma oturdu. Ya şimdi benim sevgilim var diye nazik mi yicem ben. Neyse nazik yiyeyim. Olmadı bizimkiler dışarı çıkınca ben gitmem dalarım yemeklere. Düşüncelerimden kurtulup kahvaltıya odaklandım. Böyle yavaş yavaş az az yiyorum tabi. ''Yağmur, ne kadar naziksin sen öyle.'' dedi İrem gülerek. Masanın altından bacağına tekme attım. İrem birden bağırdı. ''Ne oldu canım? Bacağına kramp mı girdi?'' dedim gülerek.Bana bi bakış attı. Öldüm ben. Birden Bulut'un elinin bacağıma gitmesiyle irkildim. Kanka napıyon sen. Kimseye çaktırmadan Bulut'un elini sıktım. Hiç mi acımadı ya gülüyor bu mal. Bu sefer o bacağımı sıktı. Sapık bu valla sapık. Baktım iş kötüye gidiyor ''Hadi masayı toplayalım.'' diyerek yerimden kalktım. İyi misin Yağmur sen? senin burada masayı toplamamak için birsürü bahane üretmen gerekiyordu.'' diyen Aras'a dil çıkartmakla yetindim.
Masayı topladıktan sonra salona geçtik.Ben telefonuma döndüm. Canım ya özlemiştir beni şimdi. Telefonumu öptüm ve gelen mesajlara baktım. Yine Harun ve Berkay. Harun'un mesajına tıkladım. ''Kanka sevgili işi ne oldu?'' Ayy yeter valla yeter. Neyse Hilal'i ayarlarız. Cevap vermedim ve Berkay'ın mesajına döndüm. ''Kanka bir saate oradayım. Davullu zurnalı karşılama bekliyorum.bb.'' Hass. Berkay'ın geleceğini unuttum ben. Hemen hızlıca yerimden kalkıp etrafı toplamaya başladım. Bu ev ne ara bu kadar dağıldı ya. Bizimkiler meraklı gözlerle bana bakmaya başladılar. ''Yağmur oluyor?'' ''Hilal arkadaşım gelecek.Yardım edin toplayalım.'' Bulut lafa atladı. ''Kimmiş bu arkadaş?'' ''Berkay. Dün karşılaştık bende buraya çağırdım.'' ''Söyle boşuna zahmet etmesin.'' '' Ne demek bu?'' ''Yani gelmeyecek.'' ''Ya sen dalga mı geçiyorsun?'' ''Gayet ciddiyim. Keşke bizede bi söyleseydin. Burasıda bizimde evimiz farkındaysan? ve ben istemiyorum. Bitti. ''İsteme. Dışarıda buluşuruz o zaman.'' ''Keyfin bilir.'' Gerizekalı ya. ''Yukarıya çıkıp üstümü değiştirdim. İnat değil mi sabah giyindiklerimi giyinicem. Giyindim ve aşağıya indim. Bulut beni öyle görünce hızla gelip kolumdan tutarak yukarıya çıkarttı.'' ''Ya ne yapıyorsun sen? bırak beni. Diye tepinmeye başladım. Odasının kapısını açarak beni oraya fırlattı ve kapıyı kilitledi. ''Birdaha nah çıkarsın ordan.'' son duyduğum bu oldu.
![](https://img.wattpad.com/cover/31209493-288-k903963.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bulutuma Yağmur Olur musun?
Literatura FemininaEmlakçı tarafından dolandırılan kızlar üç erkekle aynı evde kalabilecek mi?