-2. Bölüm-

355 37 25
                                    

Eve girdim ve kapıyı da ardımdan kapatarak büyük salona doğru ilerlemeye başladım. Luna teyzem salonda kanepe de oturmuş boş bir şekilde duvara bakıyordu. Gözleri o kadar donuktu ki bir an öldüğünü sandım ancak nefes alıp veriyordu. Ona doğru bir kaç adım attım ve izlemeye başladım.

Luna teyzem... Gerçekten de çok güzel bir kadın. Güzelliğinin yanı sıra resmen kusursuz. Yüz hatları, vücut hatları, ses tonu... Her şeyiyle mükemmel. Aynı annem gibi. Son zamanlarda bende onlara benzemeye başladım. Zaten üçümüz de birbirimizi andırıyoruz. Ancak onlar benden farklı olarak kusursuzdu. Buna rağmen hep birbirimize benzetilirdik. Ailede hep üçümüz ilgi çekerdik. En çok da adlarımız. Herkesin normal bir adı varken bizim adlarımız son derece farklıydı.

Benim adım Leda, annemin ki Lara ve teyzeminki de Luna. Anlamlarını araştırdığımda yunan mitolojisine dayandığını öğrenmiştim. Anneme adlarımızı dedemin mi yoksa anneannemin mi koyduğunu sorduğumda anneannen diyerek cevap vermişti. Bende gerisini kurcalamamıştım.

Ancak şuan her şey o kadar karmaşık ki eminim bu adların bile bir anlamı vardır...

Düşüncelerden çıkıp teyzeme baktığımda donuk ifadesinden biraz da olsa sıyrılmıştı. Bu sefer bakışları sertti. Düşüncelerinin sesi bana gelmeye başladığında ortada garip bir şey olduğunu anlamıştım. Teyzem çok sinirliydi ve siniri düşüncelerini gizliyordu. Artık korkmaya başlıyordum. Endişeli bir şekilde bakmaya devam ederken teyzemin sesi irkilmeme sebep oldu.

"Leda hemen yukarıya çık!" Şuan ciddi anlamda şaşkındım. Teyzem şimdiye kadar bana hiç bağırmamıştı. Hep iyi anlaşırdık onla, çok severdi beni ama şuan ciddi anlamda korkmuştum ondan. Tekrar sesini duyduğumda bu sefer o da bana bakıyordu. Gözlerini gördüğüm anda kendimi çığlık atmamak için zor tuttum. Gözleri tamamen kırmızıydı. Arada hiç beyazlık yoktu, sadece ve sadece kırmızı vardı.

"Buraya geldiğinde kaldığın odaya çık ve ben çağırana kadar aşağıya inme!" Korkumdan dolayı olsa gerek sözünü ikiletmeden arkamı döndüm ve üst kata çıkmak için merdivenlere yöneldim. Hızlı adımlarla merdivenden çıkıp odamın -burada kaldığım zamanlarda bana ait olan odamın- kapısının önüne geldiğimde hızlıca kapıyı açmaya çalıştım, ancak kapı kilitliydi. Diğer kapılara baktığımda hepsinin kilitli olduğunu gördüm. Aşağıya inmeye korkuyordum ama burada boş boş da duramazdım. Ne yapmam gerektiği konusunda hiç bir fikrim yoktu. Derin bir nefes alıp merdivenlere yöneldiğim an aşağıdan anneannemin sesi geldi. Bu ses beni biraz da olsa rahatlatmıştı.

"Luna, sakin ol kızım" İnsana huzur veren sesi şuan beni bile sakinleştirmişti ancak teyzemin sakinleşmediği sesinden belliydi.

"Sakin olamam anne! Sakin olamam! Sende olamazsın! Leda farklı onun geleceğini göremiyorum!" Geleceğimi görememek? Teyzem insanların geleceğini mi görebiliyordu?

"Ona anlattın mı?" Tekrar anneannemin sakin sesini duyduğumda içim az da olsa rahatlamaya başlamıştı. Ama bu cümleden sonra rahatlamak yerine meraklanmam gerekirdi. Bana anlatılması gereken ne vardı ki? Teyzem konuşmaya başlayınca düşüncelerime ara verdim ve dinlemeye devam ettim.

"Hayır anne anlatmadım. Anlatamadım. Ne diyeceğim ona? 'Ledacım aslında biz insan değiliz. Özelliklerimizi öğrenince vampir diyebilirsin ama vampirlerden daha güçlüyüz. Cadı da değiliz ama büyü yapabiliyoruz.' O daha çocuk anne ona nasıl açıklayacağım? Onun hayal dünyasında yakışıklı vampirler, esmer cadılar, kaslı kurt adamlar ve iğrenç zombiler var!" Duyduklarım sayesinde ağzım bir karış açık kalmıştı. Daha bu duyduklarımın şokunu atlatamadan anneannem konuşmaya başladı. Sakin sesi bu sefer beni bile yatıştıramıyordu.

LEDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin