Bebeğim dışarısı buz gibi. Kar örtüsü altında kalmış olan bazı korku filmlerini açığa çıkarmanın tam sırası. Fakat 10 filmlik listemizi sıralamadan önce mansiyon ödülü alan birkaç filmden daha bahsetmek isterim. Kutuplarla ilgili korku filmlerini düşündüğümüzde aklımıza hemen, Larry Fessenden’ın atmosferik korku filmi ve Ron Perlman’ın oynadığı ‘The Last Winter’ (2006) geliyor. Ayrıca 2013 yılına ait, Thomas Haden Church’ün başrolünü oynadığı gerilim filmi ‘Whitewash Quebec kırsalındaki karlı ormanlarda geçen hoş bir süprizdi. Laurence Fishburne, Kevin Zegers ve Bill Paxton’ın oynadığı ‘The Colony‘ filminde ise yeni buz çağı ile kıyamet sonrası yamyamlık konusu işleniyordu. Christmas listelerinin vazgeçilmez filmi ‘Black Christmas”ı ise bu seferlik listeye almadık. Şimdi parkalarınızı giyin ve birbirinize sokulun çünkü karşınızda sizi iliklerinize kadar donduracak olan 10 tane korku filmi var.
10- Snowpiercer (2014)
Çok yeni filmleri genelde ilkler listemize pek almayız ancak Snowpiercer beni bu listeye alın diye adeta bağırıyor. İnsanların hataları yüzünden başlayan yeni bir buzul çağında geçen Snowpiercer, tüm toplumun bir kast sistemi içinde bir araya getirildiği bir trenin içinde geçen bir korku-bilimkurgu filmi. Bu tren, global ısınmanın etkilerinin tersine çevrilmesi çalışmaları sürerken, 17 yıl boyunca sürekli dünyanın etrafında dolanmaya programlanmış ve dünyada kalan yaşamı barındıran bir ortam. Yönetmen Joon-ho Bong trenin arkalarında sıkışmış ve sonradan isyan ederek herkes için refah isteyen düşük sınıfın karşısına çeşitli korkunç düşmanların çıktığı bir çevre yaratmış. Bu filmdeki soğuk o kadar yoğun ki bir tür cezalandırma şekli olarak kullanılmış. Snowpiercer’ın dışına birkaç dakikalığına kolunuzu çıkartmanız onu kaybetmeniz için yeterlidir.
9- Cold Prey (2006)
Jannicke, Morten Tobias, Eirik, Mikael ve Ingunn Jotunheimen’da snowboard tatili yapmaktadır. Morten Tobias bacağını kırdığında, gece vakti uzaktaki arabalarına da gidemezler ve terk edilmiş bir otele sığınmak zorunda kalırlar. Gelir gelmez otel müdürünün oğlunun 70’lerde ortadan kaybolmasından sonra otelin kapandığını keşfederler. Tek bilmedikleri otelde hala birinin yaşadığıdır bu yüzden ne eve geri dönmek ne de geceyi atlatmak düşündükleri kadar kolay olmayacaktır.“Fritt Vilt” her ne kadar slasher türünün bilindik formüllerini içerisinde birebir barındırsa da, bu klişeleri son derece sert ve etkili bir üslupla harmanlayan bir film. Özellikle Amerikan sinemasından görmeye alıştığımız bu türün, Kuzey Avrupa yapımlarında daha farklı bir etkileyiciliği olduğunu söylemek mümkün. Gerçek mekanlarda çekilen film, Jotunheimen dağlık bölgesinin soğuk ve tekinsiz atmosferini sonuna kadar kullanıyor. Çekim aşaması yaklaşık 2 yılı bulan, helikopterlerle malzemelerin dağlık bölgeye taşındığı ve -25’lere vardığı söylenen soğuklar kuşkusuz oyuncuların performanslarına da olumlu anlamda yansımış.
8- 30 Days of Night (2007)
Şimdiye kadar akla gelen en yaratıcı fikirlerden biri önce çizgi roman haline getirilmiş ve ardından filme çekilmiştir bu yüzden ‘30 Days of Night‘ çok güzel bir filmdir. Vampir efsanesine harika bir açıdan yaklaşan filmde vampirler Alaska’da Barrow kasabasına gelirler ve bu sırada kasaba da 30 gün boyunca güneşten yoksun kalmaya hazırlanmaktadır. Bu vampirler için bir avantajdır çünkü 30 gün boyunca güneş tarafından kızartma olmadan ortada dolanabileceklerdir. Barro kasabasının dış dünyayla bir irtibat kurma gibi düşüncesi olmadığı için vampirler 30 gün boyunca ellerini kollarını sallayarak kendilerine bir ziyafet çekebileceklerini düşünmektedirler. 30 gün sonra da kasabayı ateşe verip izlerini kapatarak bir başka yere gidecek ve varlıklarını gizlemeye devam edeceklerdir. “Şeytanın en büyük hilesi dünyayı aslında var olmadığına inandırmaktır.” -Charles Baudelaire
