Hıçkıdık: Aaaaah! Merak etme, dostum! Sana birşey olmasına izin vermiyecem. Söz veriyorum. Aaa hadi ama baba, gerçekten mi? Tamam? Ani bir haraket yapma! Kıpırdama! Kıpırdama! Dişsiz!!!..............................Dinle! Ejderhamı orada bıraktın. O tek başına uçamaz! Boğulacak!..........................Hey? Gidip ejderhamı bulmalıyız!.........Sen kimsin? Ejderha hırsızı mı? Drago Kanlıyumruk musun? En azından söylediklerimi anlıyormusun? Dişsiz! Birşey yok, birşey yok! Bende seni gördüğüme sevindim. Beni orada çok korkuttun var ya.
Valka: Hıçkıdık??
Hıçkıdık: Aaa evet?
Valka: Bu mümkün mü? O kadar yıl sonra... Bu nasıl olur?
Hıçkıdık: Ben sizi....ben sizi tanıyormuyum?
Valka: Hayır! Sen daha bebektin. Ama bir anne asla unutmaz! Şşşş! Gel!
Zebella: Dik başlı işte, tıpkı annesi gibi. Evet, o da asla bir yerde duramazdı!
Kabbar: Daha yirmisinde hemde viking! Yani daha kötü bir bileşim olabilir mi? Zamanında senin ne kadar inatçı ve duygusuz olduğunu düşünüyorda.... aslında pek bişi değişmemiş galiba?
Zebella: Onu bilmezmisin? Vazgeçmiyecek, Kabbar. Ve eğer Hıçkıdık Dragoyu bizden önce bulursa...
Kabbar: Aman Gecenin Öfkesi yanındayken hiçbirşey Hıçkıdığa zarar veremez. O Gecenin Öfkesi!
Zebella: Bul onu Kafatası Ezici!
Hıçkıdık: Dur! Dur! Bekle bir dakika!
Valka: Çabuk, bu taraftan.
Hıçkıdık: Buraya gel! Böyle birşeyi söyleyipte sonra.... Arkanı dönüp gidemezsin! Sen benim annem misin? Yani bu nasıl? Şu an içinde bulunduğum durum ne kadar çılgınca anlıyormusun?
Valka: Gel, çabuk!
Hıçkıdık: Bana cevap ver! Bunca zamandır nerdeydin sen? Napıyordun yani? Ama bana öldüğünü söylediler. Herkes seni şey yedi sanıyordu..............
Hıçkıdık: Yani sen şimdi yirmi senedir burdamıydın? Onları kurtarıyordun. İnanılmaz!
Valka: Hiç üzülmedin mi?
Hıçkıdık: Ne? Hayır, bilmiyorum yani. Kafamı toplamaya çalışıyorum. Açıkçası şimdi biraz. Aslına bakarsan insan her gün annesinin çılgın, yabani, savaşçı bir ejderha sever olduğunu tanımıyor.
Valka: Neyse, en azından sıkıcı değilim, değil mi?
Hıçkıdık: Sanırım senin ilginç bir özelliğin var.
Valka: Bu hoşuna gidiyor mu?
Hıçkıdık: Ben açıkçası ne diyeceğimi bilemiyorum.
Valka: Acaba...acaba ona. O çok güzel. Gecenin Öfkesini hiç bu kadar yakından görmemiştim. Muhtamelen türünün son örneği olabilir. Hemde bak, senin yaşında.
Hıçkıdık: Vay canına!
Valka: Bu kadar iyi anlaşmanıza şaşmamalı. İçeri çekilebilen dişler. Söylesene onu yakalamayı nasıl başardın.
Hıçkıdık: Onu ormanda buldum.Şey olmuştu, vurulmuştu ve yaralıydı.
Valka: Bu Keskin Diş Drago Kanlıyumruk un demir kapanlarında birinde bacağını kaybetti. Bu Yağmur Kesen in kanadı ustaralağında parçalandı. Bu da ohh zavallı küçük Homurtu ağaç kıskaçında kör olup, yapayanlız ve korku içinde ölüme terk edildi. Peki ya bu? Bunuda Drago ve avcılarımı yaptı?
Hıçkıdık: Evet! Aslında işin çılgın yanı onu vuran kişi benim. Ama bu sorun değil tabi. Acısını çıkarttı. Değil mi, dostum? Herşeyimi kurtaramadın değil mi? İlla beraber olacaktık yani. Sonuç takma bacak!
Valka: Gecenin Öfkesi dostun için baban ne düşünüyor?
Hıçkıdık: İlk başlarda pek hoşlanmadı tabi. Ama sonra değişti. Hepsi değişti. Çok geçmeden herkesin evinde kendisine ait bir ejderhası oldu.
Valka: Hadi canım. Keşke mümkün olsaydı.
Hıçkıdık: Hayır ya gerçekten.
Valka: İnan bana. Bunu bende denedim. Ama insanlar değişmeye müsahit değiller, Hıçkıdık. Bazılarımız farklı doğmuşuzdur. Berk öl yada öldür adasıydı. Ama ben barışın mümkün olduğuna inandım. ''Dur! Bu sadece işleri kötüleştirir.'' Hiç rabet görmeyen bir fikir değildi. Hıçkıdık! Bir gece bir ejderha zorla evimize girdi. Seni beşikte yatarken buldu. Seni korumak için koştum. Ama gördüklerim inandığım herşeyin kanıtıydı. Korkunç bir canavar değildi. Aksine ruhu benimkini yansıtan, nazik ve zeki bir yaratıktı. ''Z:Valka kaç! V: Yapma! Z: Dayan! V: Hayır, aaa Zebella! Z: Valka! V: Zebella!! Z: Valka!!'' Babanla sen o gece nerdeyse ölüyordunuz. Çünkü ben ejderhayı öldürememiştim.
Hıçkıdık: Demek aileden geliyor.
Valka: Uzun zamandır sizden uzak kalmak beni çok üzdü. Ama böyle daha güvende olduğunuza inandım.
Hıçkıdık: Peki nasıl hayatta kaldın?
Valka: Bulutfişek bana asla zarar vermedi. Herhalde buraya ait olduğumu düşünmüş olmalı. Yani Şaşkıncanavarın yuvasına. O bir Alfa türü. Hala var olan birkaç taneden biri. Her yuvanın kraliçesi vardır ama o var olan bütün ejderhaların kralı. Buz gibi nefesiyle buz üfleyipte yuvamızı kurdu. Bütün ejderhalar için güvenli bir sığınak.
Hıçkıdık: Ne, o bu buz tüküren mi? Yani bütün yıkımın sorumlusu o mu şimdi?
Valka: O koruyor bizi. Onun gözetimi ve yönetimi altında yaşıyoruz. Tabi bebekler dışında. Onlar hiç kimseyi dinlemez. Yirmi yıldır onların arasında yaşıyorum, Hıçkıdık. Huylarını öğrenip, sırlarını keşfediyorum. Senden hoşlandı.
Hıçkıdık: Vay canına!
Valka: Açıkmış olmalısın?
Hıçkıdık: Aaa evet, birşeyler yerim.
Valka: Güzel, beslenme zamanı.
![](https://img.wattpad.com/cover/30919313-288-k564127.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderhanı Nasıl Eğitirsin 2 Replikleri
CasualeEjderhanı Nasıl Eğitirsin 2 filmi replikleri. Hıçkıdık, Astrid, Balıkayak, Südüklü, İkizler, Drago, Eret, Valka, Zebella ve Geğiriğin(Kabbar) replikleri. Okursanız sevinirim... İyi okumalar..