Attığım her kulaçta daha da huzur buluyodum.
Ne zaman yüzmeye başlasam koşarken benden alınan nefesi geri alıyodum
Bu arada benim adım Doğa Güven 18 yaşındayım ve lise son sınıfım babam geçen yıl öldü ve annemle yaşıyorum. Annem, babam öldükden sonra şirketin başına geçti ve tüm işleri devraldı. Üzüntüsünü bu şekilde atmaya karar verdi. Benim seçimim ise yüzmekti.
Biraz daha yüzdükden sonra havuzdan çıkdım ve havlumla kurulandım biraz daha oyalandıktan sonra duş aldım ve giyindim.
Hemen sonra telefonum çaldı arayan Egemendi.
Neden aradığını merak ettim
"Alo, Doğa hemen hastaneye gel annen bayıldı. Hayat hastanesindeyiz."
"Ta-Tamam."
Hemen telefonu kapatıp titreyen ellerimle cebime koydum ve hiç bir şeyi umursamadan spor salonundan ayrıldım.
Dışarıya çıktığımda saçlarımı kurutmadığımı fark etdim ama umursamadım hasta olmam önemli değildi babam gibi onuda kaybedemezdim ve hemen koşmaya başladım.
Koştuğumda nefesimin daraldığını biliyodum ama taksi bulana kadar zaman kaybedemezdim.
Koştukça ciğerlerimin yanıyodu ve aldığım nefes artık işe yaramıyodu biraz daha dayanırsam taksi bulabilirdim umarım..
Artık aldığım nefes ciğerlerime gitmiyodu. Gözlerim kararmaya başlamıştı
Biraz sonra telefonumun sesini duydum ama kulaklarım uğulduyodu..
Arayan egemendi ama açamadan kendimi yerde buldum.
Gözlerim kapanmadan önce bir çift yeşil göz gördüm ve gözlerim kapandı ama sesini duyabiliyodum "iyimisin" dedi ama ne cevap verebildim ne de hareket edebildim.
Sanki vücudumun kontrolü bende değildi..
Birkaç saniye sonra tekrar sesini duydum..
Ahh sesi çok güzeldi.
Ben gerçekten iyi değilim.
Tekrar konuşunca düşüncelerimden sıyrıldım.
Sanırım benim telefonumu cevaplamıştı.
"Baygın yerde yatıyor, nefes alıyor ama zar zor. "dedi. Biraz zaman geçtikten sonra.
"Tamam getiriyorum hangi hastane"
***