Okuyan var mı bilmiyorum ama yarım bırakmak istemiyorum :)
"Ah!"
Son atığım yumrukla birlikte Taehyung arkasındaki duvara sendelemişti.
"Tanrım, eziğe bakın! Zengin olman bile ezik olmanı değiştirmiyor!"
Arkamdan bağıran Jackson hyung ile gülümsedim. Yanıma gelerek kolunu omzuma attı. Diğerleri de yaklaştı bize.
"Bu günlük dozumuzu aldığımıza göre artık sınıfa gitmelisin Kook. Bizden küçük olman dersleri aksatmanı engellememeli."
Benimle bu kadar ilgilenmesi ve beni bu kadar düşünmesi hoşuma gidiyordu. Bir abi gibi hep arkamdaydı Jackson.
"Yugyeom, sen de."
"Merak etme hyung. Derslerimi aksatmıyorum."
Gülümseyerek el salladım Jackson hyunga. Mark'a da el salladıktan sonra Yugyeom ile birlikte sınıfımıza doğru ayrıldık yanlarından.
***************************
Biz sınıfa geldikten beş on dakika sonra da ders başlamıştı zaten. Ne kadar sıkıcı geçtiğini anlatamazdım size. Fizikten nefret ediyordum. Ama ne tesadüf ki inşaat mühendisliği okuyordum. Tahmin edersiniz ki Taehyung ineği de benim üst sınıfımdı.
"Bu gün çıkışta bara gidelim diye mesaj atmış Jaehyun."
Yugyeom'un bana fısıldamasıyla ona çevirdim kafamı.
"Bugün Namjoon hyungla yemek yemeye çıkacağız, biliyorsun her hafta yaparız böyle şeyler. Üstelik bu gün beni sevgilisiyle tanıştıracak."
Gülümseyerek tek elimi omzuna koydum.
"Yani bu gün yokum, bu eğlenceyi kaçıramam."
"Tamam, bu seferlik seni affederim ama bir daha kaçırma Kook."
**************************
Eve gidip güzelce hazırlanmıştım. Sonuçta Namjoon hyung bana değer verip sevgilisiyle tanıştıracaktı. Onu mahcup etmek istemezdim. Namjoon hyung bizim aile dostumuz sayılır, birlikte büyümüştük. Benden yaşça büyük ve gerçekten tam bir abi gibidir bana göre. Son kez aynada üzerimi düzelttim ve odamdan çıktım. Mutfakta yemek yapan annemin yanağına ufak bir öpücük kondurup dış kapıya yöneldim. Ayakkabılarımı da giyindikten sonra dışarı çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başımın Belası-Taekook-Vkook
Fanfictiontop: tae, bottom: kook hikayesidir. ❤️ "'Seni seviyorum' demek değil ki marifet, önemli olan o kelimenin tüm sorumluluğunu alabilmek" demiş Can Yücel. Biz de diyelim ki: "Senden nefret ediyorum" demek değil ki marifet, önemli olan nefret ettiğin ha...