Şişe döner döner ve durur. Soru soran Beth yanıtlayan ise Attila'dır.
— Doğruluk mu, cesaret mi ?
— Doğruluk diyorum.
— O zaman kaç yaşındasın ?
— Öhöhhöh...
— Ne oldu su getireyim mi ?
— Yok tamam iyiyim. Söyleyeceğim ama 1 dakika ver de hesaplıyayım.
— Tamam da ne alaka sen yaşını bilmiyor musun?
— 800 + 30+ 15. Evet tam olarak 846 yaşındayım.
— Hey şakamı yapıyorsun kimse o kadar uzun yaşayamaz 1 . 2 senin o kadar yaşlı olman mümkün değil. Değil mi abla.
— Eliz efendi doğru söylüyor.
— Neeee...( öylesine şok olmuştu ki kendimi gülmekten alamadım.)
— Evet o kadar yaşlıyım .
— Bir dakika yani dede mi oluyorsun.
— Hayır aslında onun için biraz fazla yaşlıyım.
— O zaman nasıl o kadar yaşadın.
— Hadi ama soru hakkın bitti Eliz
— Tamam abla.
Şişeyi tekrar çevirdiler döndü, döndü ve durdu. Şimdi sorma sırası Attila'daydı. Ve yanıtlayan ise Melis idi.
— Evet Melis o zaman doğruluk mu cesaret mi ?
— Cesaret seçiyorum efendim gelecek olan her şeye hazırım.
— O zaman seni bozalım beni öp.
Melis domatese dönmüştü. Böyle bir şey kesinlikle beklemiyordu. Sonuçta hala ilk öpücüğü duruyordu. Gerçi yanlış anlaması da cabasıydı. Attila'nın yanına geldi. Yavaşça yüzüne yaklaşmaya başladı. Birden Attila onu durdurdu.
— Hey öpüşelim demedim. Öp beni dedim yani yanağımdan falan.
Daha çok kızaran Melis ona denileni yapar fakat hala kırmızıdır. Ardından bir kahkaha patlar. Beth daha fazla dayanamamış patlamıştır. Hatta gülmekten yerlerde yatıyordur. Sinirlenen Melis tam bir şey yapacakken Attila onu durdurur. Ve ona intikam sıran gelecek der.
Şişe tekrar döner, döner ve durur. Bu sefer sorma sırası Melis'tedir. Ve intikam vakti gelmiştir. Yanıtlayan Eliz'dir.
— Doğruluk mu cesaret mi Elizabeth.
— Doğ-
— Emrediyorum Elizabeth cesaret diyeceksin.( elbette intikama yardım edecektim ama pişman olmam umarım.)
— Cesaret. ( korkak gözlerle )
— O zaman testin efendiyi dudağından öp.
— (Attila ile Beth bir ağızdan.) ha. Neeee...
Boşuna umduğunun geç farkına varır. Evet aslında Melis o kadar sinirlidir ki. Kendine darbe indirdiğinin farkına bile varamaz. Beth yavaşça Attila'nın yüzüne doğru gider. O kadar kızarmıştır ki en olgun domatesler bile o kadar kızaramaz. Yüzleri iyice yaklaşmıştır. Ve dudaklar büzülür. Neredeyse birbirine değerken Melis bir durdurma tepkisi verir fakat geç kalır. Attila ile Beth'in dudakları çoktan birleşmiştir. İkisi de ilklerinden birini kaybetmiştir. Beth'in kırmızılığı yavaş yavaş ortadan kalkarken Attila vahşileşmeye başlar. Tam Attila kendini kaybedecekken Melis onları ayırır.
— Heey. Ben sana sahiple seviş demedim. Sadece öp dedim.
— (hala şokun etkisindeler) ne oldu az önce. (ikisi bir ağızdan)
Kendilerine geldiklerinde öyle bir kızardılar ki az daha bayılıyorlardı.
— Hadi oyuna devam edelim.
— Evet edelim sahip.
— Evet evet bence de ablamın dediğinden.
Arkadaşlar bu bölümün devamı olacak aradığınız bir yanıt varsa sorun lütfen bende burada hikayeye dahil edeyim.
![](https://img.wattpad.com/cover/246552488-288-k397532.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENEK
Science FictionGelecekte bir gün doğan bir çocuk insanlığın kaderini değiştirebilir mi ? yoksa sadece savaş ve kabus mu getirebilir. bu soruların yanıtının çoktan verildiği bir zamanda kendini kurtaran ve geleceğe kaçan bir gencin yaşamı.