bölüm 11

1.4K 108 50
                                    

Kapının çalması ile yarılanmış planları bıraktı Stiles, yavaş adımlarla kapıyı açıp gergin bir ifade ile kendisine bakan Derek'e baktı.

"Orospu çocuğu!"

Derek anlamazca bakıp arkadan onları izleyip sırıtan Scott'a baktı. "Ne oldu anlamadım"

"Beni öyle bırakıp gittin, yine! Herhalde bağımlılık yapıyor terk etmek" 

"Yine?"

"Sordu mu o?" Dedi Stiles,Lydia ve Scott'a bakarken.

Lydia söze atladı "sevgiliyken onu terk etmeden bahsediyor"

***

Theo arabasının yeni tekerleri ile yola koyulmuştu, 2 yıldır hoşlandığını düşündüğü kişiyi sonunda arkasında bırakabilecekti, bunu çok daha önce yapmalıydı. En azından canını tehlikeye atmak zorunda kalmazdı, fakat unuttuğu şey burda kalma sebebiydi.

Gaza olabildiğince fazla basıp kafasındaki sözleri uzaklaştırmaya çalışıyordu. Unutmaya,rahatlamaya ve giderse mutlu olabileceğine kendini inandırmaya çalıyordu. Ablasından çaldığı kalp çoktan bir kurt'a kapıları açmış ve onun için ritmini düzene sokmuştu. Fakat Theo bu ritimi istemiyordu ve bunu değiştirmek için şu an yaptığı gibi kaçacaktı, olabiliğince uzağa kaçacaktı.

Olmak için uğraştığı kurt adamlıktan kurtulmak için duyduğu tedaviyi deneyecek, aşık olmaya çalışacak, ufak bir ev alıp karısı ile 2 çocuk sahibi olacaktı. Hayalleri çok güzelmiş gibi davranmaya devam ediyor ve içini rahatlatmaya çalışıyordu. Fakat içinden bir ses bu hayallerin bok gibi olduğunu haykırıyor ve Liam'ı ittiği için pişmanlık duyuyordu. Theo iki sese de kulak asmamaya karar verdi.

Beacon Hills'den 4 kilometre kadar uzaklaşmıştı, telefonuna gelen bildirimle kafasını iki saniye yoldan ayırdı. Her zaman olduğu gibi 1 yıl önceki notları önüne geliyordu, bu seferki oldukça farklıydı.

Keşke daha önce karşılaşmış olsaydık, daha önce aşık olurdum sana.

Theo telefondaki nota baka kalmıştı, arabayı durdurduğunu farkında bile değildi. Bu kadar seviyor muyum? Diye soruyordu kendine

"Bu kadar seviyor muyum?"

Sorusuna cevap almak istiyordu ve arabayı ani bir şekilde ters yöne çevirdi, eh saçma hayalleri için sonra kaçabilirdi. Fakat önce alması gereken cevaplar vardı.

Aynı hızda gaza basarken haraket etmediğini fark etti. Şok içinde arabadan dışarı çıkıp ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

"Selam, yakışıklı"

Theo'nun bayıltılmadan duyduğu son şey bu oldu.

***

Derek hiçbir şey anlamamıştı, şok içinde bakıyor ve bir cevap bekliyordu

"Biri bana düzgün açıklasa sorun yok aslında"

"Duymak istiyorsan otur" dedi Lydia

Derek oturup cevap beklemeye başladı, Stilesin çalan telefonu ile olay yine sonraya kalmıştı. Stiles telefona bir iki saniye baktı.

"Theo arıyor"

İki saattir tek bir söz söylemeyen Liam hızla ayağa kalktı "açsana telefonu ne duruyorsun?" Stiles telefonu açtı ve Liam'a uzattı. "Sen konuş."

Liam telefonu hızla çekti "Theo?"

"Yanlış, Theo şu an uyuyor ama bunun süresi benim elimde tabi, tek bir hamleyle sonsuza kadar uyumasını sağlayabilirim"

"Ne? Theo bu bir şaka ise intikam falan almaya çalışıyorsan çok kötü olur"

"Theo keşke sana cevap verebilse, sevgilini almak için bize sağlam arabalar,motorlar ve silah vereceksiniz"

Liam telefonu yere fırlattı, cümlenin devamı umurunda değildi. Herkes ne olduğunun bir açıklamasını beklerken Liam ilk defa bu kadar korkmuş hissediyordu. İlk defa Theo'nun tehlikede olması ona kötü hissettiriyordu.

***

Hölö sabah 8'de başladım yazmaya aşırı uyukum var pf

Yorum gelirse çok sevinirim hiç fena olmaz

I need you /sterek/thiamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin