"Günaydın sevgilim."Jim, gözlerini aralayıp Kook olduğunu düşündüğü kişiye baktı, "Kook?"
Kook, gülümseyip Jim'in dudağından minikçe öptü, "Benim güzelim."
Jim gülümseyip sıkıca sarıldı Kook'a. İkisi de birbirini ciddi anlamda özlemişti.
"Seni çok özlemişim... Şu an daha iyi anlıyorum Jim."
"Bir daha hata yapmadığın sürece hiç ayrılmayacağız Kook."
Jim, bunu söyledikten sonra aklına gelenle yüzünü düşürdü istemeden. Kook, Jim'in gerginleştiğini fark edinde kaşları çatıldı.
"Ne oldu bir anda?"
"Şey, ben... Ben bizim asıl hikayemizi Taehyung'a anlatmak zorunda kaldım Kook. Hani şu, bizim dışımızda sadece bir kişinin bilebileceği şeyi."
"Ne? Aman Tanrım... Ne dedi peki?"
"Ne desin, şaşırdı o da. Pek bir şey diyemedi."
Kook derin bir nefes verip Jim'e baktı, "Umarım birine anlatmaz, yoksa ne olacağını biliyorsun."
"Biliyorum... Ama Taehyung benim arkadaşım. O güvenilir biri, bu yüzden içim o konuda rahat. Ama bir yandan da Jungkook çözecek diye ödüm kopuyor. O gün bizi izlediysen duymuşsundur, o da çözmeye başladı bir şeyleri."
Kook gözlerini yumup alnını Jim'e yasladı.
"Çözerse eğer, biteriz Jim. Sonumuz olur... Ama belki bize acırlar, belki de ayrılmayız?"
"Hiç sanmıyorum ama çok korkuyorum Kook. Sensiz kalacağım diye ödüm kopuyor."
Kook, sıkı sıkı sarıldı Jim'e. Jim'in söyledikleri, onun da kötü hissetmesini sağlamıştı.
"Hayır Jim, biz hiç ayrılmayacağız..."
Jim dolu gözlerini silip Kook'un yanağından öptü hafifçe.
"Her neyse, geri uyuyup Jimin ve Jungkook'un uyanmasına izin verelim. Günleri bozulmasın."
"Nasıl istersen güzelim, hadi yat bakalım koynuma."
Jim gülümseyip Kook'un göğüsüne uzandı. Sıkı sıkı sarıldılar birbirlerine. Kendilerini karanlığa bırakıp Jimin ve Jungkook'un gelmelerine izin verdiler.
"Jimin? Biz nasıl- doğru ya, Jim ve Kook..."
"Jungkook, rüya mı bu?"
Jimin, Jungkook'a adıyla seslenince Jungkook içindeki heyecana engel olamadı. Gülümseyip Jimin'e baktı.
"Bana adımla sesleniyorsun ya, nasıl heyecanlanıyorum bir bilsen..."
Jimin de gülüp daha da sarıldı Jungkook'a.
"Alışmaya çalışıyorum. Sevgilime Bay Jeon diyemem ya..."
"Of sevgilim falan diyorsun... Heyecandan bayılacağım şimdi ama."
Jimin gülüp başını kaldırdı, Jungkook'un yüzüne bakıp tebessümünü bozmadı. Elini Jungkook'un yanağına koyup baş parmağıyla hafif hafif okşadı. Baş parmağı, Jungkook'un dudağına kadar kaydığında Jungkook Jimin'in elini tutup parmak uçlarından öptü usulca. Gözleri kapalıydı, bir nevi anın tadını çıkarıyor da denebilirdi.
"Jimin," Jungkook parmaklarını Jimin'in parmaklarına geçirip ellerini kendi yanağına geri koydu, "Seni öpebilir miyim?"
Jimin'in kalbi heyecanla hızlandığında Jimin gülümsedi. Yutkunup elini Jungkook'un elinden kurtardı. O öyle yapınca Jungkook boşta kalan elini Jimin'in beline yerleştirdi. Jimin elini yeniden Jungkook'un yanağına koyup yüzlerini biraz yaklaştırdı. Uzanıp Jungkook'un dudağına minik bir öpücük bıraktı. Hızla geri çekilip arkasını döndü Jungkook'a.
![](https://img.wattpad.com/cover/230686782-288-k949485.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Two |Kookmin| ✔️
FanfictionFizik Öğretmeni ጋቿዐክ ጋሁክኗጕዐዐጕ ve öğrencilerinden የልዪጕ ጋጎ̇ጠጎ̇ክ 'in hayatı :) Her gece birbirlerine tutkuyla bağlanan ጋጎ̇ጠ ve ጕዐዐጕ 'un hayatı :) #kookmin içinde 1, 23/12/20 🥺