0.1

209 30 22
                                    

"Hadi tatlım."

Annem odama geldiğinde ellerimi ses çıkarmamak için dudaklarıma bastırdım. Şuan annemden saklanıyordum.

"Hyunjin, yapma böyle."

Annem etrafına bakınırken gözlerimi kırpıştırarak anneme bakıyordum.

"Geç kalacağız ama birtanem. Lütfen dışarı çık."

Annem dolabıma yönelip dolabı açtı fakat ben orada değildim.

"Hyunjin canını yakmayacaklar."

Kafamı hızla iki yana salladım. Yalan söylüyordu. Canımı yakacaklardı.

Annem yatağa doğru yaklaştığında bedenimi geriye doğru kaydırdım. Annem yatağın üzerindeki yorganı kaldırdı. Orada da değildim.

"Korkmanı gerektirecek hiçbir şey yok Hyunjin."

Kafamı tekrar iki yana salladım. Bir anda gözümün önüne gelen yüzle ufak bir çığlık attım.

"Buldum seni."

Annem kollarımdan yakalayıp beni yatağın altından çıkardı. Dudaklarımı büzüp kollarımı göğsümde birleştirdim.

"Neden böyle yapıyorsun birtanem? Eğer onlar canını yakacak olsaydı seni oraya götürür müydüm?"

Dudaklarım daha da büzüldü.

"Ama Puffy öyle söylemiyor."

Annem yüzündeki üzgün ifadeyle bana baktığında kendimi kötü hissetmiştim.

"İyi peki, gideceğim."

Annem gülümseyip kollarını bana sardı. Bende gülümsedim ve kollarımı anneme doladım.

Annem elimden tutup beni arabaya bindirdi. Beraber hastaneye gittik. Hastanede doktor bana birkaç soru sordu ve dışarıda beklememi söyledi.

Dışarıda kapının önünde beklerken bıkkınlıkla ayağımı ileri geri sallıyordum.

"Seungmin! Koridorda koşulmayacağını biliyorsun!"

Kafamı sesin geldiği yere çevirdiğimde bir çocuğun koşarak bana doğru geldiğini gördüm. Arkasından da bir kadın onu kovalıyordu.

"Ama çok eğlenceli~~"

Çocuk koşmaya devam ederken gülümseyerek onları izliyordum. Çocuk yanımdan geçecekken duraksayıp bana bakmıştı.

"Sende bana katıl."

Çocuk birden elimi tutup koşmaya başladığında gözlerimi şaşkınca açıp ona baktım. Çocuk kafasını bana çevirip gülümsediğinde bende gülümseyip ona ayak uydurdum.

Bir yandan gülüp bir yandan da beyaz giyinmiş kadından kaçıyorduk.

Kadın yorulduğundan dolayı aramız bayağı açılmıştı. İsminin Seungmin olduğunu öğrendiğim çocuk beni bir odaya soktuğunda ellerimi dizlerime koyup soluklandım.

"Vay be, gerçekten çok hızlıydı."

Seungmin gülerek konuştuğunda kafamı ona çevirip baktım. Seungmin gözlerini kapıdan çekip bana çevirdi.

"Ah merhaba. Burada benim yaşımda birini görmeyeli uzun zaman oldu. Ben Seungmin."

Seungmin elini bana uzattığında gülümseyip doğruldum ve elini tuttum.

"Bende Hyunjin."

Seungmin gülümseyip elimi bıraktı ve odanın içindeki yatağa ilerleyip oturdu.

"Burada kalıcı mısın?"

Sorduğu soruyu kafamı iki yana sallayarak yanıtladım. Seungmin kafasını sallayıp eliyle yanını patpatladı.

"Otursana."

Kafamı tereddütle kapıya çevirdim. Acaba annem beni arıyor muydu?

Kafamı iki yana sallayıp Seungmin'in yanına gidip oturdum. Seungmin kafasını omzuma yasladığında şaşkınca ona baktım. Bu zamana kadar annem hariç hiç kimseyle bu kadar yakın olmamıştım.

Aklımdaki soruyu bir süre sorup sormamak arasında kalmıştım. En sonunda sormaya karar verip kafamı Seungmin'e çevirdim.

"Neden o kadından kaçıyordun?"

Seungmin gözlerini gözlerime çevirip gülümsedi.

"Bu bir oyun. Hayatında hiç yakalambaç oynamadın mı?"

Oynamıştım. Okuldaki öğrencilerle ara sıra oynuyorduk.

"Oynadım."

Seungmin kafasını salladı.

"Ben geri dönsem iyi olacak Seungmin. Annem benim için endişelenmiş olmalı."

Seungmin başını omzumdan çekip gözlerini gözlerime çevirdi. Gözlerinde üzgün bir ifade vardı ama o gülümsüyordu.

"Öyle mi? Benim endişelenecek bir annem yok."

Yine gülümsediğinde kaşlarımı çattım. Onun üzülmesi gerekmez miydi?

"O zaman seni geri götüreyim. Uzun zamandır burada yaşadığımdan yolları ezbere biliyorum."

Seungmin heyecanla yataktan inip elini bana uzattı. Şaşkınca Seungmin'in elini tutup ayağa kalktım.

Seungmin elimi bırakmadan kapıya ilerledi ve kapıyı açtı. Seungmin'le dışarı çıkıp koridorda yürümeye başladık.

Merakla etrafıma bakınmıştım. Nedense içimde bu yolları ezberlemem gerektiğini söyleyen bir his vardı.

"Hyunjin!"

Karşıdan annemin ağlamaklı çıkan sesini duyduğumda kafamı önüme çevirdim. Annem koşarak bana doğru gelirken Seungmin elimi bırakıp benden birkaç adım uzaklaşmıştı.

Annem hızla yanıma gelip kollarını bana doladı. Burnunu saçlarıma daldırıp kokumu derince içine çekerken gülümsedim. Annem beni merak etmişti.

"Neredeydin sen?"

Gülümseyerek elimle Seungmin'i işaret ettim. Annem gözlerini Seungmin'e çevirip şaşkınca ona baktı.

Seungmin gülümseyip birkaç adım attı ve bize yaklaştı.

"Merhaba efendim, benim adım Seungmin. Hyunjin'in arkadaşıyım."

Annem yutkunup yavaşça kafasını salladı.

"Merhaba Seungmin. Tanıştığıma çok sevindim."

Seungmin gülümseyerek gözlerini bana çevirince bende gülümsedim.

"Hadi Hyunjin artık eve gidiyoruz."

Dudaklarımı büzüp bir Seungmin'e bir de anneme baktım. İlk defa bu yerden gitmek istemiyordum.

"Ama anne, daha yeni gelmiştik."

Annem şok olmuş bir şekilde bana bakarken ben üzgünce ona bakıyordum.

"Daha sonra yine geleceğiz Hyunjin."

Kafamı sallayıp üzgün ifademle Seungmin'e döndüm. Ona doğru birkaç adım atıp önünde durdum.

"Artık gitmem gerekiyormuş Seungmin. Ama sonra geleceğim tamam mı?"

Ben üzgünce ona bakarken Seungmin gülümseyip elini omzuma koydu.

"Sorun değil Hyunjin. Yine geldiğinde görüşürüz."

Kafamı sallayıp gülümsedim ve Seungmin'e el sallayıp annemin yanına gittim. Annemin elini tutup beraber oradan ayrıldık.

Bölümleri kontrol etmeden yayınlıyorum o yüzden yanlışlarım varsa affola.

Sickness ❧ HyunminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin