0.2

128 24 7
                                    

Yatağımda bir sağa bir sola döndüm. Seungmin'le tanışmamızın üzerinden birkaç gün geçmişti. Canım onu görmek istiyordu ama annem oraya her zaman gidemeyeceğimizi söylüyordu.

Elimle saçlarımı dağıtıp bilgisayarıma ilerleyip bir süre oyun oynadım.

"Hyunjin."

Annem aşağıdan bana seslendiğinde oyunu kapatıp koşarak odamdan çıktım ve annemin yanına gittim.

Annem çıkış kapısının önünde durmuş beni bekliyordu. Yanına gidince gülümsemiş ve dışarıyı göstermişti.

"Sana yeni bir arkadaş buldum."

Merakla gözlerimi dışarı çevirdiğimde sincaba benzeyen bir çocuk görmüştüm. Utangaçca annemin yanına gittiğinde annem gülümsedi.

"Hyunjin bak bu karşı komşumuz Jisung."

Gözlerimi annemden çekip Jisung'a çevirdiğimde Jisung gülümsedi. Utangaçca gözlerimi kaçırdım.

"Selam Hyunjin, ben Jisung. Beraber parka gidelim mi?"

Gözlerimi tereddütle anneme çevirdiğimde annem gülümseyip başıyla beni onayladı. Bende Jisung'a bakıp başımı salladım.

Annem gülümseyerek montumu bana uzatırken ayakkabılarımı giymiştim. Annemin uzattığı montu da alıp üzerime geçirdim ve dışarı çıktım.

"Çok geç kalma tatlım, tamam mı?"

Anneme dönüp başımı salladım ve yürümeye başlayan Jisung'un peşinden ilerledim.

"Buraya yeni mi taşındınız?"

Utangaçca kafamı salladım.

"Buranın yakınında güzel bir park var. Çoğunlukla oraya giderim."

Yine başımı salladım ve sessizce parka ilerledik. Parka geldiğimizde orada birkaç çocuk daha olduğunu gördüm.

"Selam çocuklar, size yeni bir arkadaş getirdim."

Jisung eliyle beni işaret ettiğinde utangaçca onlara baktım.

"Merhaba, benim adım Hyunjin."

İçlerinden uzun ve sivri çeneli olan çocuk gülümsedi.

"Benim adım Changbin. Tanıştığıma sevindim Hyunjin."

Gülümseyip başımı salladığımda diğerleri de kendini tanıttı. Burada benim dışımda 4 kişi vardı.

Jisung çoğunlukla isminin Minho olduğunu öğrendiğim çocukla takılıyordu.

Minho hyung bizden birkaç yaş büyüktü. Ama komik biriydi, onu sevmiştim.

Changbin hyung dışarıdan soğuk biri gibi duruyordu ama hiç öyle değildi. Yaptığı sevimli hareketlerle çok komik gözüküyordu.

Felix minnoş biri gibi duruyordu ama Changbin hyungdan uzundu. Sürekli gülümsüyordu ve bu onu çok sevimli gösteriyordu.

Jisung ise sincap suratıyla komik şeyler yapıp bizi güldürüyordu.

Başta onlardan utanmıştım ama zamanla onlara alışmıştım. Yanlarında rahat bir şekilde gülebiliyordum artık.

"Hyunjin çok yakışıklı değil mi?"

Felix'in söylediği şeyle şaşkınca ona baktım. Yanaklarım kızarmaya başlamıştı bile.

"Evet öyle."

Diğerleri de Felix'i onaylayan sözler söylediklerinde konuyu değiştirmeye karar verdim.

"Benim aslında Seungmin adında başka bir arkadaşım daha var."

Diğerleri merakla bana bakmıştı.

"Onu da çağırsaydın keşke."

Gözlerimi yere çevirip bir süre düşündüm.

"Gelebilir mi emin değilim."

Diğerleri şaşkınca bana bakıyorlardı. Bense bindiğim salıncakta yavaşça ileri geri sallanıyordum.

"Neden?"

Dudaklarımı büzüp gözlerimi yere çevirdim.

"Çünkü o hastanede yaşıyor."

Gözlerimi diğerlerine çevirdiğimde onlar şaşkınca birbirlerine bakıyordu.

Hiçbiri birşey söylemiyince kendimi kötü hissetmiştim. Sanırım söylememem gereken birşey söylemiştim.

Jisung gülerek başka birşey anlatmaya başlayınca ortamdaki gerginlik azalmıştı ama ben hala daha kendimi kötü hissediyordum.

Neden bilmiyorum ama artık onlarla takılmak istemiyordum. Bu yüzden en kısa zamanda eve dönmüştüm.

Annem bana merakla bakarken gözümü yerden ayırmadan odama gittim. Yatağıma uzanıp gözlerimi tavana diktim.

Sanırım o çocuklar Seungmin'i sevmemişlerdi. En azından ben öyle düşünmüştüm.

Umarım kurguyu seversiniz. Bu benim gitmeden önceki size hediyem :')

Sickness ❧ HyunminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin