"Hiii"
"Ne oldu"
Tam o anda beni korkutan şeyin aslında asansör aynasındaki ben olduğumu fark ederek lafı kıvırdım.
"Yok bi şey ya ayağıma bi ağrı girdi sadece"
Sakince nefesini verip "İyi misin ?" diye sordu.
TANRIM GÖZLERİ KARANLIKTA BİLE PARLIYOR IHIIM KENDİNE GEL APTAL İKRA.
Yavaşça kafamı sallayıp ayrılmaya çalıştım. "İyiyim ya yok bir şeyim"
Tabii sana kendi görüntümden korktuğumu söyleyemiyorum. Kafamın içinde kendimle kavga ederken bir ses duyduk.
Yanımdaki gerizekalı asansör kapısına yapışıp bağırmaya başladı.
"Yardım ediiin"
"Bilmem farkında mısın ama burda asansör dışındakilerle iletişime geçmek için yapılmış bir tuş var zaten kapıya yapışmana gerek yok"
Aşırı üstün zekamla gurur duyarken aynı zamanda tuşa basıp konuşmaya başladım.
"Lütfen yardım edin burada mahsur kaldık"
Hemen ardımdan Savaş konuştu "Edin yardım lütfen kaldık mahsur asansörde"
Bu neydi şimdi? Ela gözlerinin hatırına susuyorum çocuk.
"Tamam çocuklar sakin olun kurtaracağız sizi"
"Oha duydular lan" çığlık atarcasına konuşmuştum.
"Harbi oğlum duydular"
"Şu an sakızını bulmuş haksim dayı kadar mutluyum" diye haykırdım. Bana anlamsız bakışlarını yönelten Savaş'ı umursamayarak derin bir nefes aldım. Tam o an kapı aralandı ve ve bu Savaş süte koşan dana gibi kapıya doğru koşmaya başladı.
Tabii koşarken ayağımı ezmese çokta şey etmezdim. "Oha yavaş lan hödük"
Ela gözlerini üzerime dikip "Ne , ne dedin sen?" Diye bağırdı.
"Hödüksün dedim beğenemedin mi?"
Üzerime eğilip tehdit edercesine konuştu. "Özür dilerim ufaklık"
"Dövseydin bir de" dedim bende onun üzerine yürüyerek.
"Hem suçlusun hem güçlü" dedim ve aralanan kapıya bir tekme savurup kapıyı açtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüyamdaki Gerçeklik
Novela JuvenilKaranlık bir yolda önümü görmek için çabalarken , duyduğum sesler tüylerimi ürpertiyordu. Gözlerimi kapatıp neler olduğunu , buraya nasıl geldiğimi düşünmeye çabaladım ama olmuyordu zihnim boş bir kazan gibiydi , genişti ama içi boştu . "Hatırlayamı...