Hatırlıyorum da lise okurken, serbest giyinme uygulaması başlatmışlardı. Haftanın bir günü serbest giyinebiliyordu herkes. Buna çok sevinen de olmuştu morali bozulan da. Tabi başta herkes mutlu oldu fakat ne giyeceğim konusu insanı strese sokabiliyor. Benim o zamanlar çok kıyafetim yoktu, kız arkadaşlarımdan kıyafet alırdım ve sadece haftanın bir günü için düşünün. O bir günde çok güzel giyinenler olurdu ben özenirdim. Öyle kıyafetlerim olsun isterdim mesela. Daha makyaj yapmayı bile beceremiyorken kızlar okula kuaförden çıkmış gibi gelirlerdi. Biliyor musunuz, ben o duruma daha şuan ulaşabildim. Bu çok garip değil mi ya?
İnsanın yaşadığı yer, aile faktörü nasıl da herşeyi etkiliyor..
Şehirde yaşayan çocukların daha fazla şansı olur çünkü oralarda iş vardır. Köy yerinde belirli işler olur ya yaparsın ya yapamazsın. Kendime şunu söyledim yıllar boyunca;
" Sen çocuğuna bunları yaşatmayacaksın, senin çocuğun şımarık olmayacak ama her şeye ulaşabilir olacak." Bu benim için çok önemli çünkü benim için hayatımdaki çoğu şeyi elde edebilmek kendinden defalarca taviz vermekti. Yıllar boyunca kendime ait bir şeylerim olsun diye çabaladım. İnsan kimsenin yardımı olmadan başarı elde ederse, bununla gurur duymak çok büyük haz yaratır. Ben hep bunu istedim. Kendimle gurur duymak istedim.
İnsanın ailesi kaderi olmamalı fakat yaşadığımız toplum şartları bu tam olarak böyle oluyor.
İnsan küçük bir yerde doğuyor, okula gidiyor, çok şey deneyimlemiyor, evleniyor, çoluk çocuğa karışıyor ve ölüyor. Böyle mutlu yaşayan bir sürü insan var. Ben bu kadar basite indirgeyemediğim için zorluk çektim.
O yüzden geleceğim için en iyisini en kalbime sineni istiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kilitlediğim Kapı
Non-FictionYüklenme kendine bu kadar. Her insanın hikayesi vardır. İlgi çekici yada değil buna öğrendikten sonra karar veririz. Bu bir kitabın ilk cümlesi gibidir. Ya ilk cümleden çeker, ya da bunu sona saklar. Ben hep çiçek bakmak istemişimdir, bu yazılarım...