1. Bölümün şarkısını 2. Bölümde de görelim...
Beklediğim bir saat boyunca Sergenden mesaj gelmedi. Aslında neden yazacaktı ki?
Kalbim yaz,yaz,yaz
diye bas bas bağırırken daha fazla dayanamayıp,yazdım.
Hayatımda birinin olduğunu bilmesini istediğim için ona,
"Uzağında olan birini nasıl korursun?"
Yazdım ve gönderdim.
Aslında konu tamamiyle onunla konuşmaktı. Yazdığım mesajlar hem bir yandan bilmesini istediğim ilişkimde hem de kalbimin sözünü dinleyip onunla konuşmak istemekti.
Çok beklemeden mesaj gelmişti.
Galiba sorduğum sorunun saçmalığıyla ne demek istediğimi anlamamıştı,Haklı olarak.
"Nasıl " deyip göndermişti .
Saçmaladığım yeter!
deyip kedime gelmem konusunda kendimi uyradıktan sonra yeni bir mesaj yazdım .
Her şeyi özetler gibi ama çok yanlış bir mesaj daha attım Sergene...
(Adı hoşuma gidiyor :)
Sevgilim olduğunu,onun uzağımda olduğunu,ilişkimizin iyi gitmediğini falan...
Yazıp yoladım.
(Beni tanımayan birine neden bunları bahsetmiştim inanın bende bilmiyorum. İlk defa bu kadar afallamıştım .)
Aslında onları ona yazarken ,hayal kırıklığına uğrayacağını düşünmüştüm ama öyle olmadı.
Sanki onun uzun süredir bir arkadışıymışımda o da bana ilişkim hakkında nasıl hareket etmem gerektiğini söylüyormuş gibi konuştu benimle.
Onu hayal kırıklığına uğratmamış ama kendim hayal kırıklığına uğramış gibi hissediyordum...
Ve o öğrenmişti artık,benim hayatımda birinin olduğunu...
Acaba bunu bildiği için birdaha konuşmak ister miydi benimle?
Bilmiyordumm...
Ama mutluydum işte ona yalan söylememiştim...
Anlam veremediğim bir şekilde huzurluyudum o gece .
Telefonu elimden bırakıp ,yatağımda düşünmeye başladım.
Neden böyle yapıyordum,sürekli onunla konuşmak istiyordum ,onu aramak çok merak ettiğim ses tonunu duymak istiyordum ama bunları şuan için yapmak imkansıza yakın bir şey gibiydi.
Gözlerimi açtığımda sabah olmuştu.
Akşam nasıl uyuduğumu bile hatırlamıyordum. Büyük ihtimalle hayal dünyamda gezinirken uyuyakalmıştım...
Önce günlük rutinimi tamamladım.
Temizlik falan derken saat baya ilerlemişti.
Sonra aklıma Onur geldi .
Ona asla ama asla ihanet etmek istemiyordum çünkü bunu hak etmezdi .
O değil kimse ihanet edilmeyi hak etmez...
Sonra telefonumun titremesiyle şoka girmiş bir vaziyete Onurdan gelen mesaja takılı kaldı gözlerim...
"Ben seni seviyorum ama seni haketmiyorum , Olmuyor ,ayırılalım."
Aslında bir yandan ona ihanet ediyormuşum gibi kendimi suçlu hissederken o meğersem çoktan beni bitirmişti kafasında.
Üzerimde ki suçluluk duygusu ona karşı kendimi kötü hissetirirken ,mesajından sonra kendimi çok huzurlu hissettim.
"Peki yazdım . Kendine iyi bak ,Iyi günler. "
Ve gönderdim.
Uzunca bir süre cevap gelmedi...
Galiba ona hayır falan dememi bekliyordu ...
(Kusura bakmasın da beni istemeyenide isteyecek degildim...)
Sonra o yoluna bende yoluma bakacaktık...
Artık aklımda ve kalbimde tek bir kişi vardı.
Sergen...
...
Ya hayatıma son kişi o olacaktı,
ya beni istiyecek ...
ya da artık kimse olmayacaktı.
Yine kendimi iyi hissetmiyordum,
Bilmiyorum nedenini ama içim içime sığmayacak gibi oluyordu ...
Açtım müziğimi, taktım kulaklığımı, topladım uzun saçlarımı ve çıktım evden dışarıya...
Yağan yağmurun altında ruhumun bedenimden süzülen bir kuş gibi uçup gittiğine şahit oldum o gün ...
Ruhum geri dönecek miydi bana?
Yoksa birdaha geri dönmemek için terk mi etmişti beni?
Yüzüme vuran yağmur adeta kendime gelmem için ,evrenin beni uyarmasını diliyordu sanki...
Ama nasıl kurtulacaktım bu suçluluk duygusundan.
(Aslında bakarsak suçlu falan da değildim.)
Galiba vicdanımın bana oynadığı bir oyundu bu ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kalp İki Kişiyi Taşır Mı?
General Fiction"Açtım müziğimi, taktım kulaklıkğımı ,topaldım uzun saçlarımı ve çıktım evden dışarıya... Yağan yağmurun altında ruhumun bedenimden süzülen bir kuş gibi uçup gittiğine şahit oldum o gün. Ruhum geri dönecek miydi bana? Yoksa birdaha geri dönmemek iç...
