GÜNEŞ FIRTINASINA HAZIRLIK

88 7 2
                                    

Multimedia:Dr.Scotty

Gelen kişi Emma'nın babasıydı...

Elimdeki kutu ile kalakaldım ardından göz göze geldik. Ne diyeceğimi dahi bilmiyordum, Emma'nın babasıda benden farksızdı.Elinde poşetleri, gözlerini epeyce büyük açarak, şaşkın bir ifade ile bana bakmaya devam ediyordu. Tam o sırada poşetleri yere atarak bana yaklaşmaya başladı. Ben hala elimde kutu ile avanak avanak bakınıyordum ki Emma'nın babasının nefesini burnumun dibinde hissettim. Kutuyu elimden öyle büyük bir hızla almıştı ki açıklama yapmaya zamanım bile kalmamıştı adeta boku yemiştim. Ardından "Kimsin ve neden burdasın?" Sorusuna maruz kalmıştım.Kekeliyerek;

"B-ben David. Yan villaya taşındık ve sizlerle tanışmaya gelmiştim bayım."

Şu cümledeki saçmalığa bakar mısın? Bu adam tam bir başbelası gibi gözlerini bana dikmişti.Lanet olsun!

Emma'nın ağzından:

Babamın sesini duyup hızlıca aşağı indim, içeri girdiğimde "B-baba!? Ne oluyor?" Diyerek etrafa göz attım. Babamın elinde geçen gün okuduğum belgenin kutusu duruyordu. Eyvah! David bunu okumuş ve babama yakalanmıştı! Resmen kafamdan aşağı kaynar sular dökülüyordu. Gözlerim yuvalarından fırlayacaktı. Ve babam ortamın sessizliğini bozdu.

"Şimdi ikinizde burada ne olduğunu açıklayın."

Kafamda cümlelerimi zar zor toplayarak hemen cevabımı verdim;

"Suyumu içerken bu kutuyu gördüm,gözüme çarpmıştı ve ne olduğunu öğrenmek için gittim, baktım." Kalbim hala çarpıyordu. Babam David'e dönüp;

"Peki ya sen?"

"E-efendim. Emma ile sinemaya gidecektik, bende Emma'nın hazırlanmasını beklemek için salona geçtim ve o sırada canım sıkıldığı için etrafa göz gezdirdim. Nasıl olduysa bir anda bu belgeyi okurken buldum kendimi. Gerçekten çok üzgünüm, isterseniz bu öğrendiklerimi unuturum. Üzgünüm.."

David'in endişeli olduğu bakışlarından belliydi. Babam kutuyu kapatıp sakin bakışlarla, gayet anlayışlı bir tavırla bize döndü;

"Ben de Dr.Scotty.Üzgün olmanız birşeyi değiştirmez arkadaşlar.Bu bilgi devlet tarafından sır gibi saklanıyordu ve sizler bu belgeyi öğrenmiş oldunuz.Sizi bu işe hiç dahil etmek istemezdim fakat sizde bu serüvene dahil olmak zorundasınız.Aslında herşey planlıydı. Yaklaşık 2 hafta sonra dünyamızda Güneş Fırtınası yaşanacak.Dünyanın bir bölümü bu fırtına ile kül olacak ve geriye kalan az sayıda kişi ile bahsi geçen gezegende yeni bir hayat kurulacak. Orada tüm yaşam şartları dünyamıza uygun olacak. Bu demek oluyor ki hava,su,toprak ve dahası GOLGI-21'de mevcut. Son hazırlıklarınızı yapın ve bu dediklerimi sadece kendinize saklayın."

Babam odadan çıktıktan sonra David bana kocaman gözleriyle, dili tutulmuş bir şekilde bakıyordu.Sanki ben farksızdım. Dakikalarca bu şekilde bakıştık.Bu bakışmaya kim son verecekti? Tabikide ben.

'Hey David! Bu konu hakkında ne düşünüyorsun? Seni gördüm acayip endişeliydin az kalsın bayılacaktın dostum. Şimdi daha iyi misin?"

Konuşmak için konuştum tarzında bir cümle kurdum.Herneyse.

"Az önce duyduklarım doğruydu değil mi? Emma gerçekten sıra dışı bir hayatın var. İnanamıyorum, adam resmen yeni gezegen,fırtına diyor ve sen hala normalsin. Eve gidip biraz düşüneceğim. İyi günler Emma."

Çocuk sanki hipnoz edilmiş gibiydi. Duydukları karşısında şok olduğu heryerden belli oluyordu. Ben yine soğukkanlı davrandım fakat kafamda kırk tilki geziyordu.

Yıl 27 Ocak 2213'tü ve iki hafta sonra Güneş Fırtınası yaşanacaktı. Babam herşey planlı diyordu bu ne demekti? Yani o kadar insanın öldürülmesine göz mü yumulacaktı? İnternette GOLGI-21'e ait bir tane bile haber yok. Ayrıca Güneş Fırtınasından da bahsedilmemişti. Devlet tarafından sır gibi saklandığı buradan belliydi.Daha önce hiç Güneş Fırtınası görmediğim için araştırmaya koyuldum. Sanırım bu fırtına en ağırından olacak gibi. 

-Birkaç gün sonra-

Zamanımız gittikçe daralıyordu. David'den de ses çıkmadı. Fakat aklıma takılan birşey vardı. Güneş Fırtınası olurken biz evlerimizde mi bekleyecektik? Bir sığınak falan yok muydu?

Babam,David ve beni bugün kayıt işlemleri için NA-TA'ya götürecekti. İçim kurt kaynıyordu resmen. Babam saat 7'de bizi alacaktı.Bu yüzden David'i görmeliydim. Popomu kaldırıp yan villanın kapısını çaldım, David karşıma çıkar çıkmaz ağzımı elleri ile kapatıp sus işareti yaptı. Aman Tanrım! Bu çocuk çok çekici! Gözlerimi ondan alamıyordum.

"Sessiz ol Emma. Ailem bu meseleyi duymamalı, biliyorsun. Bugün 7'de çıkacağımızdan haberim var. Hazırlanıp geleceğim, hiç endişe etme."

Ses tonu o kadar hoştu ki, dediği şeyleri anlamamıştım onun gözlerini takip etmekten. Bu çocuğun karşısında kendimi acayip hissediyordum. Sakın kendini kaptırma Emma! Bende dediklerine karşılık olarak "Tamam" dedim. David biraz duraksadıktan sonra,kapıya yaslanmış bir şekilde;

"Emma, gerçekten çok hoş birisin. Seninleyken kendimi çok-çok iyi hissediyorum.Teşekkür ederim" Diyerek mükemmel bir ifade ile gülümsedi ardından bir adım atarak bana yaklaştı, o anda 2. bir "Aman Tanrım" deme isteği geldi. Tabikide sustum ve gözlerimi üzerine diktim. Bu çocuk bana yaklaşmaya devam ediyordu. Birden sarıldı ve ben adeta ŞOK! Fırsat bu fırsat bende sarıldım.Hala bu deli çocuk sarılmaya devam ediyordu. Sesli bir şekilde boğazımı temizler gibi ses çıkarttım,kollarını benden çekti. Hala sırıtık bir ifade vardı suratında! Tökezliyerek bir adım geri attım, bende sırıttım. Utana utana eve adımımı attım, karnımda kelebekler uçuşuyordu.

Galiba hoşlanmaya başladım!

-Birkaç saat sonra-

Babamın bizi NA-TA'ya götürmesine sadece 15 dakika kalmıştı.Bu süre içerisinde rahatça hazırlanabilirdim. Dolabımın karşısına geçip saatlerce düşünmek yerine siyah tişört ve siyah pantolonumu giymeyi tercih ederdim. Babamın gelmesi ile David'i alarak arabaya bindim.Yolculuk en nefret ettiğim şeylerden birisiydi, git git bitmiyordu. Ardından babam yumuşak bir tonda;

"Nereye gideceğimizi biliyorsunuz.Sizi götüreceğim yer yani NA-TA çok sistematik ve düzenli bir yerdir. Gitmeden önce sizi uyarayım dedim. Birazdan orada olacağız. Ben ne dersem, neyi gösterirsem onu uygulayın.İyi şanslar."

İyi şanslar diyerek ne demek istedi ki? Böyle küçük noktalara takılmayı seven biriydim. Kendi iç sesim ile konuşurken araba aniden durdu ve etrafa göz atmaya başladım. Gördüklerim karşısında nutkum tutulmuştu. Baya büyük bir yerdi, dış kaplaması mükemmeldi ayrıca burada çalışan insanlar aşırı tuhaflardı. Burayı gezmek birkaç günümü alırdı, yani inanılmaz büyüktü.

Babamın "Hadi içeri giriyoruz Emma" demesiyle harekete geçtim. Önümüzdeki büyük kapı parmak ile açılıyordu. Bunu, babam parmak izi ile açtığında görmüştüm. Kapı açılır açılmaz içeri daldım fakat daha çok testten geçeceğimizin farkındaydım. Basit testler yapıldıktan sonra, teker kişilik kabinlere benzeyen odalara girdik. A odasına ben,B odasına David girmişti. Ortada tek kişilik bir sandalye duruyordu, önünde de değişik bir cihaz vardı. Yavaşca sandalyeye oturup önümdeki cihazı kafama bir şapka biçiminde yerleştirdim.Çalışmaya hazırdı ve dediğim gibi çalıştı. Aniden kasılmaya ve karıncalanmaya başladım, fazla uzun sürmedi. Dakikalar içerisinde bütün hayatım,sağlık durumum karşımdaki duvarda belirdi.Odadan David ile aynı anda çıktım ve nihayet ana bölümlere gelmiştik.

O anda babam ve kıdemli bir elemanın konuşmasına kulak misafiri oldum.

"Güneş fırtınası olana kadar çocukları burada tutup uzay ortamına hazırlamamız gerek Dr. Scotty.Ayrıca bu gizli bölgeyi gördüler.Onları evlerine yollayamayız. "

Güneş Fırtınasına sadece 3 gün gibi bir süre kalmıştı ve biz burada hapsedilecektik.Aman ne güzel!..

OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM! YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN~

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 28, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GOLGI-21/GELECEĞE DÖNÜŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin