"Gözlerimi açtığımda karanlık bir odada buluyorum kendimi odayı aydınlatan sadece küçük bir camdan gelen ayışığı. Etrafıma bakınıyorum,gördüğüm kapıya doğru yürümeye başlıyorum ama ben yürüdükçe kapı bir o kadar uzaklaşıyordu. Koşmaya başlıyorum bir süre sonra yorulup ellerimi dizlerime koyup soluklanıyorum kapıya bakmak için kafamı kaldırıyorum kapı yine olduğu yerde,alnımda biriken terleri elimin tersi ile siliyorum. Nefesimi düzene sokmak için eğildiğim sırada göz kamaştıran ışıkla kafamı kaldırıyorum kapının açık olduğunu görünce kapıya doğru koşuyorum,kapıdan içeri girdiğimde kafasını dizlerinin arasına almış elleriyle kulaklarını kapatıp deli gibi sallanan adama baktım.Üstünde tişörtü yoktu altında siyah bir eşofman vardı.Sırtında yaralar,vücudunda dövmeleri vardı.Çocuğa yaklaşmaya başladım,ellerimi sırtına değdirdiğimde sallanmayı kesti, ellerimi hızla geri çektim.Kafasını kaldırmaya başladığında bir iki adım geriye sendeledim. Gözleri gözlerime değdiğinde,gözlerinin kahverengisinde kayboldum." İrkilerek uyandığımda annem başımda gözlerini üstüme dikmiş bakıyordu.Terden yüzüme yapışan saçlarımı geriye atıp sıkıca sarıldı.
"Açelya iyi misin?" diye sorduğunda gözlerimin önüne çocuğun bakışları gelince anneme sıkıca sarıldım.
Gerçekten iyi miydim ?
