İstemsizce gözüme kızla yiyişen biri çarptı yüzünü görmüyorum ama baya bildiğiniz sokakta birbirlerinin olacaklar. Oğlanın bir anda arkasını dönmesiyle gözlerimi kocaman açtım
"Jungkook" "Anna ne dedin sen Jungkook mu?" Elimle baktığım yeri gösterdi...
Annemin yanına gittiğimde o gün nasılsam öyleydim. Babam annemin ameliyat olacağını öğrenmiş o da hastahane ye gelmişti.ama annem babamla görüşmeyi kabul etmedi "baba bıkmadın mı?" "Neyden bıkmadım mı Anna?" Babam bilmez ayağına yatmayı çok iyi başarır.
Babam elini omzuma koydu "sen benim gibi olma annen beni hiç sevmedi sevemedi yıkılma ayakta dur kimsenin seni üzmesine izin verme kızım" babama sarılıp başımı omuzana koyup ağlamaya başladım. Ah bir bilsen kızını da bu duruma düşürdüler.
İki saat kadar babam yanımızda durdu sonra annemi göremeyince gitmek zorunda kaldı. Babamla sohbetimiz den sonra bir karar aldım. Babam haklıydı beni üzmesine izin veremem en azından onun yanında.
Jungkook bana onun gözünde değerim olmadığını gösterdi aynı şekil bende ona gösteri cem bir hiç nasıl olunurmuş o da öğrenecek. _______________________
"Kızlar eve geldim nerdesiniz?" "Sehun'un kafesinde oraya gel" görmeseler bile kafamla onaylayıp telefonu kapattım. Üzerimi değiştirip hemen Sehun'un kafeye gittim. "Özlettin kendini Anna hanım" Sehun abi edasıyla başımı okşayıp elime önlüğü sıkıştırdı
"Hadi iş başına işten kaçıp durma" birşey dememe fırsat vermeden gitti. Bir kaç müşteriden sonra Jungkook ve arkadaşları geldi. "siparişleri almaya ben gideyim mi Anna?" Hyunjin elinden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyor ama bunu kendim aşmalıyım
"Hayır ben giderim" gülümseyip elime kalem ve not defteri alıp o lanet masaya gittim "ne alırdınız" Jungkook öküzün trene baktığı gibi bana bakmaya başladı başımı eğip dediklerini not etmeye başladım.
Jungkook un telefonuna mesaj geldiğinde istemsizce, tamam belki bile bile baktım. "Oppa işimiz yarım kaldı" yuh amına koyayım hala başkaları var. Gözümün dolmasına engel olamayıp hemen yanlarından uzaklaştım
"Hyunjin siparişleri sen götür" Hyunjin siparişleri götürmeyi kabul edince arka kapıya gidip tuttuğum göz yaşlarımı serbest bıraktım. Ben ağlamaya devam ederken Min Jee ve Eunsun geldi "Anna hadi kalk eve gidelim bu" "kadar acı çekmene dayanamıyorum"
"İstersen birde ben kafa atayım ona" min Jee nin dediğine gülmeden edemedim. kızları dinlemeyip biraz daha çalıştım kafede sonra da beraber eve gittik. "Anna bu akşam sinemaya falan gidelim mi ya da bara"
Eunsun' un yaptığı öneri fena fikir değil kafa dağıtmaya ihtiyacım var sonuçta "min Jee bara gitsek sevgilin bir şey der mi" "saçmalamayın kızlar birşey diyemez hadi gidelim" üçümüz de odalarımıza gidip hazırlanmaya başladık. Üzerimi değiştirip makjayımıda yaptıktan sonra instegrama gönderi attım
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
