Bu aralar fazla yoğunum ♥️ o yüzden iyi okumalar... Bol bol vote vermeyi unutmayın 😍 bu arada finale son iki bölüm
Jungkook un ağzından. . .
Dün olanları hyunglarıma anlatmış bir güzel de azar ve uyarı yedim. "Söz bir daha Anna yı üzmeyeceğim" Jin hyung boynum dan tutup kendine çekti "baldızımı üzme" gözlerimi kocaman açıp Jin e baktım " o mu ben mi hyung" "saçmalama istersen Jungkook tabi ki o"
Tamam bu biraz ağır oldu. "Neyse hyung bir sorunumuz var" benim cümlem den sonra herkes bana odaklanmış ne diyeceğimi merakla beklemeye başladı. "Anna benimle hala küs" jimin lafa atladı "ohh valla hem yiyişin hemde küsün nasıl güzel iş bu böyle" taehyung jiminin kafasına vurdu
"Salak kız adam akıllı özür istiyor bes belli" taehyung yüzünü bana döndü "seni öpmesi bile mucize ben Ji-Yongla falan olur sandım" "seni boğarım kim taehyung" sesimin yüksekliği beni bile korkuttu ama bu salakları korkutmadı.
"Neyse hyunglarım anlayacağınız bir sürpriz yapacam ama ondan önce Anna Ji-Yong la buluşacak nerde olduğu bulup yanlız bırakmamalıyım."Jimin telefonunu çıkarıp polis olan arkadaşın dan rica da bulundu o da Jimin'i kırmayıp kabul etti. Ayağa kalktım "ben hazırlamaya gidiyorum malum sevgilimi kaptıramam" Jin bana baktı "ulan akşam ki barışmanız için kurduğumuz plan olmasa hala mal gibi etrafta dönecektin. "
"Ssttt hyung aman Anna öğrenmesin, hem beni hem kızları keser" yalvara yakara kızları ikna etmeye çalıştım iki gün boyunca. Eunsun hemen ikna oldu ama min jee baya zorladı sonunda ise ben kazandım. Ve yemek planını kurduk yemekten sonra Anna nın terasa gideceğini bildikleri için
Diğerleri terasa uğramamış bizi baş başa bırakmışlardı. Anna kızların bana yardım ettiğini öğrense her halde diri diri gömerdi bizi toprağa. Güzel bir duş aldıktan sonra siyah kot pantolon üzerine siyah tişört ve çeket alıp çıktım.
Jimin hyung un verdiği adres gittim küçük ama sevimli bir kafeydi. Kafeye girdiğim de istediğim kişiler çok tan gelmiş hatta koyu sohbete bile dalmışlar. Yanlarına gidip el salladım "ahh sizde mi burdaydınız" şaşkın şaşkın bana bakan sevimli sevgilim bir an dilini yuttu sandım.
Anna nın yanına oturdum "eee ne yiyoruz gençler." Dişlerim görünceye kadar gülümseyip devam ettim "hadi ama ben kurt gibi açım" "siz sipariş edin ben bir lavaboya kadar gidiyim.
Yallah cehenneme kadar yolun var azgın velet. "Jungkook ne işin var senin burda, hem sen nasıl buldun bizi"Elimi Anna nın saçlarına götürdüm "şapşal sevgilim, benim yapamayacağım hiç birşey yok" yanağına öpücük kondurup devam ettim "hem bu çocukla yanlız falan bırakmam seni" Anna kaşlarını çattı kızgınlığını belli etmeye çalışıyor ama sadece sevimli biri oluyor gözümde
Ji-Yong lavabodan gelmiş siparişleri vermiştik. Ne hakkında konuştuklarını bilsem lafa atlayacam ama yok bir bok anlamıyorum. Ceketimi çıkarıp Anna nın bacaklarını örttüm "bu ne Jungkook" "ceket hayatım" hayatım kelimesini bastırarak söyledim ki Ji-Yong bey sahipli biri olduğunu anlasın
Anna ceketi bacaklarının üzerinden çekeceği sırada durdurdum. "Kısa giymeseydin bende bu kadar uğraşmaz dım" "ama kısa değil ki" Ji-Yong fark etsin diye gerçi kör değilse fark etmesi lazımdı. Kolumu Anna nın omzuna attım "sevgilim bir daha kısa giyme lütfen" Anna of layarak ayağa kalktı "ben lavaboya gidiyorum."
Anna gittiğinde lafa atladım "Ji-Yong Anna dan uzak dur biz sevgiliyiz ve senden hiç hoşlanmıyorum" Ji-Yong kahvesinden bir yudum alıp bana döndü "Anna ile konuştuk biz merak etme uzak durmaya gelince pek uzak duracağım söylenemez" Ji-Yong un yakasından tuttum "nasıl söylenemez şerefsiz uzak dur ondan dedim konu kapandı!"
Ellerimi üzerinden çektikten sonra sakin bir tonda konuşmaya devam etti. "Annayala arkadaşız biz ve görüşmeye devam edeceğiz merak etme ayırma gibi şeylerle uğraşamam ben senin için değilde Anna üzülmesin diye arkadaşıma zarar gelsin istemem sonuçta"
kafamda hiç böyle hayal etmemiştim yumruk yumruğa gireriz falan sanmıştım Ji-Yong da adam çıktı ya. Elimi uzattım "anlaştık o zaman" elimi sıktı "üzmeni istemem Anna yı" Anna lavabo dan geldikten sonra normal bir şekilde yemeklerimizi yedik sohbet muhabbet falan derken Ji-Yonga içim ısınmaya başladı.
Ji-Yong la ayrıldıktan sonra Anna ile dolaşmaya çıktık. Tabi ne kadar dolaşmak derseniz mini elbise giymiş hanım efendi o yürüdükçe benim içim gitti. Yolda iki kişi Anna nın bacaklarına baktığını sanıp kavga çıkardığım için Anna dan haddinden fazla trip yedim. Deniz kenarında ki banka geçtik.
"Anna beni affettin mi?" Sorunun cevabını biliyorum aslında affetti ama süründürüyor. Sonuna kadar da hakkı var yaptıklarım dan sonra. Düşünür gibi yaptı "bilemem" yanağından öptüm "şimdi affettin mi?"
Hayır anlamında kafasını salladı bu sefer de diğer yanağından öptüm "şimdi" yene kafasını salladı dudağına doğru yöneldiğim de Anna ayağa kalktı "üşüdüm" Anna yı kucağıma alıp arabaya doğru ilerledim "bu kadar kısa giyersen olacağı bu hanım efendi" Anna elini boynuma sardı.
"Bugün çok mu karıştın bana sen" alayla gülüp dudağından öptüm "sevgilim değil misin karışırım" Anna saçlarımı çekiştirdi "barışmadım ki" "ahh acıdı Anna!" arabaya geldiğimizde kapıyı açıp dikkatli bir şekilde Anna yı oturtup emniyet kemerini taktım.
Yüzümü yüzüne yaklaştırdım "yarın müsaitmisin sevgilim" Anna şaşkın gözlerle bana bakmaya başladı "y-yarın ne var ki?" "Sürpriz sevgilim" kapıyı kapatıp şoför koltuğuna geçtim. Annan'ın evine doğru sürmeye başladım.
Anna rahat durmayıp durmadan yarın ne olacağını soruyor bende odaklana mıyorum haliyle. "Jungkook yarın ne olacak? Ne yapacaksın?" Sonunda eve geldik yol boyunca susamış başımı ağrıttı bu kızı Eunsun un yanına pek salmamak lazım.
"Sevgilim sürpriz anlasana söyleyemem" arabadan inip Anna nın kapısını açtım. "Yarın seni saat yedi de alırım" yanağına öpücük bıraktıktan sonra arabaya binip evime doğru sürdüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Endlesslove
Fanfictionİstemsizce gözüme kızla yiyişen biri çarptı yüzünü görmüyorum ama baya bildiğiniz sokakta birbirlerinin olacaklar. Oğlanın bir anda arkasını dönmesiyle gözlerimi kocaman açtım "Jungkook" "Anna ne dedin sen Jungkook mu?" Elimle baktığım yeri gösterdi...