Hisoka elinde bir poşetle geri geliyor. Poşeti sana uzatıyor baktığında içinde bir okul forması var. "İşte bana böyle yardım edeceksin. " Ciddileşiyor. Sandalyesini senin önüne çekip konuşmaya başlıyor "yarın sabah bana Kaen Yaketseku'yu bul ve getir." Ayağını oturduğun yere koyup başını geriye yaslıyor. Derin nefes alıyor, yüzü her zamanki mutlu haline geri dönüyor. "Anlaşıldı mı arkadaşım?" Kabullenmiştik ifadesini takınıyorsun, "mükemmel" diyip odadan çıkıyor. Kıyafetleri kenara koyup ne yapacağını, nasıl gelmeye ikna edeceğini düşünüyorsun. Bu sırada uyuduğunun farkında değilsin. Kalktığında hisoka başınin dibinde bekliyor. Onu görünce ürküp irkiliyorsun. "Okul bir buçuk saat sonra başlıyor arkadaşım. Kalk, üstünü giyin, saçını topla yemeğini ye ve okula git.... Lütfen..." Çıkarken geri dönüp "ah, bak senin için ne aldım cebinden siyah bir toka çıkarıyor ve sana uzatıyor. Alıp takıyorsun ama onun gidip gelmeyen kıza ait olduğunu nereden bilebilirsin... Hisoka giyinmen için çıkmıştı, bir süre sonra yeniden geliyor. "Çıkma zamanı arkadaşım" kapıdan çıkıp okula doğru gidecekken "Seni ve Kaen Yaketseku'yu burada bekliyorum" diyor ve gidiyorsun. Okul yolunda olanları birine anlatmayı düşünüyorsun fakat kimseyi bu işe dâhil etmek istemediğinden susuyorsun. İç sesin konuşuyor "evet, kesinlikle susmalıyım. Hayatımın en bencil birkaç gününü geçireceğim sadece. Belki birkaç hafta, belki birkaç ay, belki..." Okula vardığında yüzünün solgun olması arkadasinin dikkatini çekiyor. Iyi hissetmiş taklidi yapıyorsun. Son üç derse girince gidip Kaen yaketseku'yu buluyorsun. "Naber" "iyi sen?" "Ben de iyiyim" "kuzenim bizimle takılmak isteyip istemediğini sordu" çok arkadaşı olmayan biri oldugundan ona değer verilmesi onun gözünü bürümüştü "n-.ne??gerçekten mi??" "Gelecek misin?" "Tabii ki!" Onun heyecan dolu gözleri içine işliyor. Tuvalete gidiyorsun. onun arkadaş bulma isteğini boylesi bir amaç için kullanmak....ağlamaya başlıyorsun. "Ben yaptım, onun başına gelecek her şeyden ben sorumluyum" yankı şeklinde bir ses duyuluyor "eğlenceli ol demiştim" sesin etkisiyle gözyaşlarını silip tuvaletten çıkıyorsun. Son derse girince çocuğu alıp gitmek için sınıfa giriyorsun, fakat çocuk yerinde yok! "N- Nerede bu!" Aşırı şekilde geriliyorsun. Son kalan iki kişiden birisi "sakin ol ailesi onu erkenden aldı. Doktora gidecekmiş" elini sıraya yaslayıp düşünmeye başlıyorsun "öldüm... Beni kesin öldürecek" normalde arkadaşın sumaya ile bir yere kadar birlikte gidiyordunuz. Rutini bozmamak için yeniden onunla gidiyorsun bir yere kadar. "rinie, bugün iyi değildin, ne oldu?" "H- hiç.. sadece basım ağrıdı"Sumaya hiç inanmisa benzemiyordu. sumaya ile yollarınız ayrıldıktan sonra gerginliğin daha da belli oluyordu. Karşıda hisokayi görüp ona dogru koşuyorsun "ben buldum, gelecekti, fakat sonra, ama ben demiştim, gelirim demişti" "ahaha, sakin ol arkadaşım haberim var. Yapman gerekeni yaptın." Eve doğru yürüyorsunuz. Seni içeri girdiriyor, çantayı birakip oturuyorsun. Tekrar ciddileşerek "birisi senden şüphelenmedi değil mi?" "H- hayır." Arkasını dönüyor, "tamam yemeğin orda" çıkıyor ve gidiyor. O günün verdiği yorgunlukla nasıl uyduğunu bilemiyorsun. Gece 4-5 gibi gözlerin yavaşça açılıyor, hisoka sırtını dönmüş, mor ışıklı kartını elinde tutarken duvarı izliyor. Gözlerinden çıkan mor ışığı da görünce korkuyorsun, yeniden uyumanın en mantıklı seçim olduğunu düşünüp uyuyorsun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hisoka Ve Sen
Fiksi Penggemar"Dalgın bir şekilde yürüyorken gözüne bir ışık vurdu. Bu parıltıya refleks olarak döndün. Ağaçlık bölge ile başka bir okulun duvarının birleştiği yerde birisi oturuyor, direkt olarak gözlerine bakıyordu. Sırtını duvara vermiş, yerde oturuyordu." ...