Nereye gidiyordum bilmiyordum. Nereye sürükleniyordum bilmiyordum. Belki de gitmiyordum...
-evet Aymira sen başla kızım tuğce aşagı düşerken herkesten farklı ne gördün..
Bir şey düşünmem lazımdı ama o kadar telaşlanmıştım ki konuya odaklanamıyordum. Kafamda sürekli aynı şarkı sözleri çalıyordu ve ben nedenini bilmiyordum.
Senden tek istediğim geçmişin geleceğinnn benimmmm olllsuuunnn
-aymira ! Sana diyorum.
Ne diyecektim? Niye burdaydım? Buraya neden gelmiştim?? Düşün..düşün...
-hocam bu olay beni çok etkiledi konuşabilecegimi sanmıyorum....
Dedim kekeleyerek.
-tamam oğlum sen başla
Mert ilk önce bana baktı. Bende siyah gözlerimi koyu yeşil gözlerine diktim.
Bu kızzz beni severr
Sanki her yerde şarkı çalıyordu. Yada beynimin o an şarkıya ihtiyacı vardı çünkü susmuyordu!
Mert dudaklarını yavaşca araladı ve
-baba. Diye söze başladı.
Bir bana dönüyordu bir babasına bakıyordu bende her bana bakışında aklımda çalan şarkılarla koyu yeşil gözlerine bakıyordum. En sonunda mudurumuz sinirlendi ve
-oğlum konuşsana ne bakıp duruyorsunuz! Diye bağırdı ve mert söze başladı
-ben..ben aslında sadece kızın en yakın arkadaslarina sorabileceğimi söyleyecektim.
Ne ??? Cidden çok şaşkındım ben ne diyecektim mert ne saçmalıyordu
-off oğlum bir şey oldu zannettim tamam.aymira sen ne diyecektin kızım
-eee hocam ben de tuğçenin yakın arkadaşlarından biri sayılırdım. Yani o beni görüyormuydu öyle bilmiy-
Müdür sinirlenmişti. Bende saçma sapan şeyler söyluyordum lafımı böldü ve çıkın dışarı dedi.
Yavaş ve korkak adımlarla odasından çıktığım sırada hala aklımda şarkılar çalıyordu. Kolumu büyük bir elin kavramasıyla küçük bir çığlık kopardım.içimdeki ses gerizekali diye bağırıyordu niye çığlık atmıştım ki?? Bu son olaylar beni iyiden iyiye etkilemişti hızla arkami döndüğüm sırada. Kayra ve mert bana bakıyorlardı. Mert yavaşça elini üstümden çekti ve ağır ağır konuştu
-orda ne gördün ufaklık?
Ne???ben mi ufaklıktım tamam mert 1.90 olabilirdi ama bende 1.60 tım gayet ortalamaydın mert ortalamanın üstündeydi bana niye ufaklık demişti ufaklık ben mi ufaklıktım . Hah benn şimdi ufaklığ-
-heeeyyyy sana bir soru sordum
Dalıp gitmiştim. Yavaşca yüzüme doğru eğildi. Gözlerimiz aynı hizaya geldiğinde yüzü yüzüme çok yakındı. Yüzüm alev alev yanıyordu.tekrar tane tane,yavaşca bir o kadar da tehditkarca:
-sana orda ne gördün dedim. Dedi.
Ben hala mal mal ne diyeceğimi düşünüyordum ki birden
-bunu sana neden söyleyim ki mert kayalar?
Yüzüne yavaşca ve daha fazla yaklaşarak dudağımın kenarını havaya kaldırdım ve tane tane:-bundan sanane ki?
Dedim.Ve hızlı adımlarla sınıfa yöneldim. Çok heyecanlanmıştım. Ama birisi beni sinirlendirdiğinde veya korktuğumda farklı bir kişliğe büründüğüm oluyordu. Bundan memnunmuydum? Sanırım evet. Çıkışta başım derde girecekti.
O gün ders işlenmedi herkes korkuyla evine dağıldı. Kan tutan bir kaç kişi bayıldı bende çantamı alıp hemen tüymek istiyordum ki: mertin kalın ama bir o kadar da naif sesi duyuldu
-yarın seninle uzun bir gun olacak ufaklık..
Merhabalaaarr umarüm bölümü beğenmişsinizdir. Hala mertin ne görduğünu öğrenemedik. Belki o da bir şey görmedi. Belkide gördü. Kim bilir... sonraki bölümde görüşmek üzere hepnizi seviyrmmm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökyüzünün Ruhu
Storie d'amoreyakalamaktı asıl mesele. yakalayamıyordur halledemiyorduk icimize gömüyorduk ve hallettik saniyorduk hayat bu kadar basitmiydi... hiç sanmıyorum