the white cat ღ gureshin

6

Shinya yolda üç kez uykuya dalan adamı yavaşça kucağına aldı. "Aptal,hala hafifsin." sırıttı ve önceden açtığı evin kapısına doğru yürüdü. Gurenden önce eşyaları içeri taşımıştı. Kapıyı ayağıyla kapatıp Guren'in odasına doğru yürüdü. Yuu uyanmasın diye sessiz olmaya çalışıyordu. Zayıf adamı yavaşça yatağına yatırdıktan sonra yanına oturdu ve odayı inceledi. Aslında bu odayı ezbere biliyordu ama uzun zamandır gelmemişti ve bir şeylerin değişip değişmediğini merak ediyordu.

Mor gözlü adam yanında oturan adama doğru döndü. "Hey,beyaz saçlı afet." Shinya şaşkın bakışlarla ona döndü. "Salak benim saçım platin sarı." Guren doğruldu ve sırtını bazaya yasladı. "Nah platin sarı,bildiğin beyaz lan bu. Kimi kandırıyorsun sen?" Shinya onun aptallığına karşı gözünü devirdi. "Ayılman için bir duş ve kahveye ihtiyacın var. Sen duşa gir ben de oğluna bakacağım." Guren boş gözlerle karşısındaki duvarda asılı olan fotoğraflara bakıyordu. "Sen aldırsana bana duşu." Shinya kafasına vurdu hafifçe. "Rüyanda Guren,rüyanda." Guren güldü. "Sanki yapmadığın şey Shinya."

"Ya sapık,sen neden sürekli birlikte duşa girmemize vurgu yapıyorsun. Azdın mı lan? Ergen misin,ne bu hareketler?" Guren yine gülerken Shinya onun gülüşünde huzuru bulmuş gibi hissediyordu. "Azsam duş başlığına yürürüm ama sana yürümem Shinya." Shinya gülerek yataktan kalktığında ışığı açtı. "Yediririm bu lafları sana. Hadi duşa gir çocuğa bakacağım." Guren itiraz mırıltıları çıkarırken Shinya ona uyarıcı bir bakış attıktan sonra ayağı kalktı ve banyoya girdi.

Shinya sessiz bir şekilde Yuu'nun odasına doğru yürüdü ve kapıyı açtı. "Aman tanrım. Sen de kimsin?" Karşısında gördüğü çocukla afallayan Shinya arka yatakta üstü çıplak duran Yuu'ya bir bakış attı. Yuu hızla ayağı kalktı. "Ş-şey,Shinya..Umm,o..şey." Sarışın çocuk hafif tebessüm etti. "Ben Yuu'nun okuldan arkadaşı Mike efendim." Yuu çocuğa döndü ve tek kaşını kaldırdı. "Mike m-" Sarışın çocuk hızla dirseğini yeşil gözlü olanın karnına geçirirken gülümsedi.

Shinya gözlerini kıstı. "Guren seni tanıyor mu?" Mike yavaşça Yuu'ya döndü. "Guren kim Yuu-chan?" Yuu gözlerini devirdi. "Aptal,babam olan hani." Mike "Haa." diyip bekledi. "Şey sanırım,hayır?" Yuu Shinya'nın koluna girip onu mutfağa götürdü hızla. "Bir açıklama bekliyorsun biliyorum." Yeşil gözlü olan konuştuğunda Shinya anne nidasıyla gülümsedi ve yere çöktü. "Tabii,anlat bakalım." Bu çocuğun annesi olma düşüncesi onu mutlu hissettiriyordu. "Öncelikle o bir vampir." Yuu nefes aldığında Shinya şaşırmışa benzemiyordu bunun nedeni yıllar önce vampirler ve insanların barış içinde olmaları ve birlikte yaşamalarıydı. -Kan bağışı yapma şartıyla-

"Yıllar önce yetimhanede öldü sandığım ailemden mika aslında vampir olmuş ve yaşıyormuş. Birbirimizi bulup tekrar görüşmeye başladık ama Guren salağı-" Shinya elini kaldırıp onu durdurdu. "Ona baba demen daha uygun." Yuu başını sallayarak devam etti. "Salak Guren. Namı diğer babam,onunla konuşmamı yasakladı. Bu yüzden de bu gece gelmeyeceğini sanıp onu çağırdım." Shinya anlayışla başını salladı. "Peki şeyi düşündün mü,Guren içeride duş alıyor ve alkollü. Mika'yı nasıl saklayacaksın?"

Yuu ofladı. "Biz odamda duralım ve kapıyı kapatalım. Sen de Guren'e Yuu uyumuş dersin. Olur mu?" Shinya gülümsedi. "Mantıklı gibi duruyor. Pekala o zaman,sakın ses çıkarmayın." Yuu'nun saçlarını kırıştırdı. Yuu tam gidecekken onu durdurdu. "Ayrıca,üstün neden çıplaktı?" Yuu'nun kızaran yanakları ve pörtleyen gözleri Shinya'nın olanı anlamasına yetmişti. "Ş-şey..sıcak geldi de." Shinya inanmış gibi yapıp onu odasına soktu ve kapıyı kapattı.

Guren duşta öldü mü diye bakmak için odasına yöneldi ve odanın içine girdi dikkatsizce. Bir saniye içinde geri çıkmıştı. "Guren,aptal Guren. Üstüne bir şey giysene." Guren sesli bir kahkaha attı. "Sanki daha önce beni böyle görmemiş gibi davranma Shinyaa." Shinya sinirle gülümsedi ve odaya girdi. "Tabii,haklısın." Guren'in yanına gitti ve elindeki tişörtü aldı yavaşça. Guren yüzünde tebessümle onu izliyordu. Shinya elini onun kaslı ama zayıf vücuduna koyduğunda durdu.

"Yuu uyumuş mu?" Shinya başını salladı. "Sence de artık ona oğlum deme zamanın gelmedi mi?" Fısıldayarak konuşması Guren'in hipnoz olmasını sağlamıştı. Yüzüne gelen nefes onu mest etti. "Haklısın. Oğlum uyumuş mu?" Shinya biraz daha yaklaşıp Guren'in vücudundaki elini hareket ettirdi. "Evet." nefesi ile Guren'in gözleri kapanmıştı. Şu an çok öpülesi duruyordu.

"Öpeceksen öp." Guren gözünü açmadan gülümsedi. "Öpeceğimi kim söyledi?" dedi Shinya hafifçe kıkırdayarak. "Fısıldayıp duruyorsun. Ortamdaki cinsel gerilimi arttırdın." Shinya dişlerini gösterip kıkırdadı yine. Çok yakınlardı ve kalpleri birbirine değiyordu. "Sen direkt şuna azdım desene." Guren kaşlarını çattı. "Azdım deme fantezin var sanırım senin. Sürekli söyletmek istiyorsun. İlla evet mi diyeyim?"

Shinya gülümseyerek tek elini Guren'in yanağına getirdi ve okşadı. "Ama şimdi seni öpersem aynı evde kalamayız. Birbirimizin yüzüne bakmadan kahvaltı etmemizi mi istiyorsun?" Guren ağzını araladı ama Shinya hızla elini onun ağzına koydu. "Ayrıca,sen eşcinsel bile değilsin Guren. Alkollü alkollü pişman olacağın bir şeyi yapamazsın." Guren onun avuç içini yaladı yavaşça. Shinya hızla elini çekti ve pantolonuna sildi. "Pislik." Guren gülümseyerek ellerini onun saçlarına çıkardı. "Ama istiyorsun,beni öpmeyi." Shinya geri çekildi ve tişörtü ona giydirdi.

"Bu konuşma yaşanmadı. En azından ikimizde buna hazır olana kadar." hızla çarpan kalbi ile mutfağa doğru yürüdü. Guren de arkasından geliyordu.

~>~>

shinya bebeğim ÖP GİTSİN İŞTE NİYE ÖPMÜYON O KADAR DA CİNSEL TANSİYON YÜKSELDİ