VATAN

5.9K 283 26
                                    

Ensemdeki acıyla yüzümü buruşturdum. Kafamı kaldırıp sağ sola oynatım acının geçmesi için ama pek işe yaradığı söylenemezdi. Tahta kapı büyük bir gürültü ileaçılırken odaya kalıplı bir adam girdi.

" Ooo sonunda uykucu uyanmış Günaydın Üsteğmen" dedi itici bir sesle. Hiç bir şey demeden ona bakıyordum. Ben buraya nasıl geldim Allah aşkına. " Demek konuşmuyorsun Üsteğmen olsun biz seni konuşturmasını biliriz" deyip iğrenç bir kahkaha attı. Gerçektende miğdemi bulandırıyordu. " Evettt üsteğmen hangisinden başlamımızı istersin çekiçle mi başlayayım yoksa tornavida ile mi ?"

Gerizekalıya bak ya işkencemi yapıcak yoksa tamir mi belli degil. Gülümseyerek ona baktım. " İstediğinden başla sonuçta hiç biri bir işe yaramayacak." dedim kararlılıkla. Kahkaha atarak eline çekici aldı. Haydi bakalım başlayalım. " Aslında biliyormusun Üsteğmen Umay Korkmaz seni kaçırmanın bu kdar kolay olacagını sanmazdım " Elindeki çekici bacagıma vurmasıyla çığlık attım. " Herkes o yüzbaşıyla ilgilenirken bende seni kaçırdım çok basit oldu"  deyip kahkaha attı.Elindeki çekici tekrar bacağıma vurmasıyla çıglık attım.

" Üsteğmen karakolda kaç tane asker var? " diye sordu. Kahkaha atarak ona baktım. " Lan it iki kere vurdun diye cevap vericegimi felan mı sanıyorsun . Beni kendinizle karıştırmayın." Elindeki çekici sinirle yere attıp demir sopayı aldı. " SEN BİLİRSİN ÜSTEMEN MADEM OYUN OYNAMAK İSTİYORUN OYNALIM" elindeki demir sopayı hızla karnıma vurdu..

2 SAAT SONRA

"Cevap ver sezgini nerde tutuyorsunuz " nefes nefese ona baktım.  "Cebimde istersen geL-" yüzüme hızlıca yumruk attı. "SEN BENİMLE DALGAMI GEÇİYORSUN" diye kükredi. "Günaydin daha yeni mi anlıyorsun" sinirle odanın içinde bir sağ bir sola gitmeye başladı. " Ulan yat kalk serçeye dua et yoksa seni şimdiye kadar seni öldürmüştüm". O itin adı geçtiğinde vücudumun gerildiğini hissetim. " Tasmanı kimin tutuğu belli oldu" Yanıma gelerek ellerini saçlarıma doladı

.Tüm gücüyle çekerken bir yandanda bağırıyordu." LAN ÜSTEĞMEN BİR DAHA SORMAM SEZGİNİ NERDE TUTUYORSUNUZ"  hafif bir tebesümle  bakarken ona bakarken "BENDE BİRDAHA SÖYLEMEM NE YAPARSANIZ YAPIN SİZİN GİBİ İTLERE BİR ŞEY SÖYLEMEM"  diye var gücümle bağırdım.Yanağıma sert bir tokat attip boğazımı sıkmaya başladı. " Semih kamerayı ve suyu hazırla" dedi sinirle. Beni kolumdan tutup sürüklemeye başladı.

Dışarıya çıktığımızda etrafa bakmaya başladım her yerde adamlar vardı. Orman gibi bir yerdeydik ben neredeyiz diye düşünürken bacağıma atılan tekmeyle dizlerimin üzerine düştüm. "Bakalım şimdi ne yapacaksın üsteğmen". dedi keyifli bir sesle. "Lütfen bırakın evladımı lütfen" diyen kadına baktım bir şerefsiz kolundan sürükleyerek karşıma getirdi. Hemen arkasında çocuğu kadının önüne attılar. " Üsteğmen ben oyun oynamayı çok severim şimdi senle bir oyun oynayacağız"

"Yalvarırım eşimi öldürdüğünüz çocuğuma bir şey yapmayın ne istersiniz yaparım" kadın bir yandan yalvarıp bir yandanda çocuğuna sımsıkı sarılıyordu. Çocuk hıçkırarak ağlıyordu. " Şimdi üsteğmen ben sana sorular sorudan sen eğer cevap verirsen kimse zarar görmeyecek ama eğer cevap vermeden çocuk yada annesi ölür" Kadın bunu duyunca daha çok ağlamaya başladı. Ellerim yumruk olurken derin bir nefes aldım. Sakin ol Umay sen bulursun bir şeyler düşün.

"Evet başlayalım, üsteğmen karakolda kaç tane asker var" ters ters ona baktım . " Bir kişi var" dedim alayla belindeki silahı hızlıca çıkarıp kadının koluna sıktı. Çocuk ağlayarak" Anne sende gitme anne babam gibi sende " annesini çocuğa sımsıkı sarıldı. "Korkma Yavrum hem unutma ben seni asla bırakıp gitmem" gözlerim dolarken başımı aşağıya eğdim. Bu sahnenin aynısını yaşamıştım....

"En önemli soruya geldik sezgin nerde? eğer cevap vermesen bu sefer çocuğun kafasına sıkarım" sonra aklına bir şey gelmiş olacaki " hatta şöyle yapalım senin timin seni özlemişlerdir , Semih kamerayı getir" Semih hızlıca kamerayı alıp tam karşımıza kurdu.

" Selam Albayım beni duyuyor musun?" Bir kaç dakika sonra Albay konuşmaya başladı.
" Lan it seni bulduğumda bittin sen duydun mu?"  Arkamdaki it kahkaha atarak silahını kadına doğrultu. "Komutan bizde üsteğmen ile eğlenceli bir oyun oynuyorduk sizde eğlenmek istersiniz diye düşündük"

"Ben seni elime geçireyim senle çok güzel oynayacam" Ateş komutanın sesini duyduğum da içimde su serpilmişti. En son gördüğümde yerde kanlar içinde yatıyordu.

" Evett devam edelim biz oyunumuza, Üsteğmen sezginin nerde tutuyorlar. Derin bir nefes aldım. Çocuğa baktığımda bana yalvaran gözlerle bakıyordu. " Sakın vatanı satma komutanım" dedi kadın acı içinde .belki ileride çok pişman olacağım bir şey yapacağım ama elimden gelen bu.

" Onu babana sormak lazım" dedim kararlılıkla kaşlarını çatarak dizlerinin üzerine çöktü " neden" gülümsedim ve

" Çünkü SEZGİN ANANIN AM- " lafımı bittirmeme izin vermeden ayağa kalkarak tüm şarjörü kadına sıktı.Kadın bana bakarak son kez gülümsedi " Vatanı satmadin" dedi zorlukla " satmadım" dedim hıçkırarak " yavuzum sana emanet" dedi ve gözlerini kapattı.......

UZUN BİR ARADAN SONRA tekrar SELAMM. NAPIYONUZ? NASILSINIZ?
BİR SONRAKİ BÖLÜMDE GÖRÜŞÜRÜZ 😚



ECEL ( KADIN ASKER )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin