Vatan sağolsun

6.3K 311 56
                                    

  Ben gözlerimi yerde kanlar içinde yatan kadından  alamazken yanımdaki it saçımdan tutarak beni ayağa kaldırdı. " SEN KİMSİN LAN BENİM AİLEME LAF ATIYORSUN " belinden çıkardığı bıçagı karnıma iki defa sapladı.  Dizlerimin üzerine çökerken karnımda hisetiğim acıyla yüzümü buruşturdum .

Semih kamerayı bırakıp koşarak adamın kolundan tutu. "Boran abi sakin ol , Serçenin kesin emri var . Bu sürtük ölmiyecek" dedi bana tiksinircesine bakarken.  " Si**m emrini umru da degil adamlara söyle gidiyoruz " Parmağıyla beni göstererek " Bu üsteğmende burda geberib gidecek " Semih bir şey demeden sadece başını olumlu anlamda salladı.

Yerdeki kadını bir çöp gibi sürükleyerek götürdüler. Çocuk ise bu kadar şeyi kaldıramayıp bayılmıştı. " Sinan şu çocuğuda yanımızda götürüyoruz  " " Tamamdır abi" Gözlerimi açıp kapatım başım fena halde dönüyordu. Ayağa kalkmaya çalıştım ama kasıklarma giren keskin acı buna engel oldu.

Boran kameranın önüne geçerek " Asım Albayım Üsteğmeni buraya bırakıyorum leşini almayı unutmayın " kahkaha atarak belindeki silahı bana doğrultu.  " Aslında bana teşekür etmen gerek Üsteğmen SENİN KARDEŞİME YAPTIĞIN GİBİ ACI ÇEKTİREREK ÖLDÜRMÜYORUM  "
Ters ters ona bakarken kimden bahsetiğini hatırlamaya çalışıyordum. " Kimden bahsediyorsun lan it " dedim zorlukla karnımdaki acı giderek artıyordu ve bu beni zorluyordu.

" Hangi köy meydanında öldürdüğün bir  kız vardı Umay Adı  ,Dilan hatırladın mı ? " Gözlerimi kapatıp derin nefsler almaya başladım. " Hatır-ladım" dedim kısık sesle.  Dilan köyleri baskın düzenleyip çocuk , kadın ayırmadan  herkesi öldürüyordu. Yine bir köye baskın düzenlemişlerdi içlerindeki ajanımız sayesinde onu yakalamıştık  ama o şehitlerimize ve bayrağımıza küfür edince bende dayanayıp vurmuştum.

" Lan it gücün anca kadınlara yetiyor demi " diye kükredi Ateş komutan. " Şşşş sakin ol Aşık Yüzbaşı sakin ol " sırıtarak tekrardan bana döndü. " Son kez demek istediğin bir şey varmı "  Yüzümü buruşturup ona baktım. " VATAN SAĞOLSUN TÜRK MİLLETİ VAR OLSUN" Kahkaha atarak yanıma geldi. Elinin tersiyle yanığımı okşadı hızlıca kafamı geri çektim. Ah bu ellerim bağlı olmayacaktı ben gösterirdim ona dünya kaç bucak.

Belindeki silahı bana doğrultu. Gözlerimi kapatıp kelimeyi Şahadet getirdim. Gözlerimi sımsıkı kapatmış şehit olmayı bekliyordum ama hiç bir şey olmuyordu. Gözlerimi yavaşça açtım Boran sırıtarak bana bakıyordu. " Dilan'ı öldürdükten sonra ölümünün kolay olacağını mı sandın? " Kafasını olumsuz anlamda salladı yanıma çökerek saçlarımı ellerine doladı. " Bana Dilanı getirin" dedi eğlenceli bir sesle. " Yanlız Dilan öleli yıllar oldu " Yüzüme atığı tokatla kafam yana düştü. Alıştığım için artık canım yanmiyordu.  Kameraya bakıp " Evet Albay oyunumuz burda sona erdi izlediğiniz için teşekkürler" deyip kamerayı kapattı.

Adam elinde siyah uzun bir kutuyla Boran'ın yanına geldi. Boran kutuyu açıp çıkardığı şeyle gözlerimi fal taşı gibi açıldı. Elinde kocaman bir kılıç tutuyordu. " Ne o Üsteğmen korktun mu? " Alayla sorduğu soruyla hemen kendime geldim. Bu iti keyiflendirmek istemezdim. Kafasıyla adamlarına beni işaret edince iki tane adam gelip beni omuzlarından tutu. Ne kadar çırpınsamda bir işe yaramıyordu.

" Yolun sonuna geldin Üsteğmen Umay " kılıcı boynuma değdirdiğinde vücudumun titrediğini hisetim.  Aslında bir yandanda mutluydum çocukluktan beri hayalimdi Şehit olmak. Kılıcı yavaşça boynuma  sürtüğünde boynumda keskin bir acı hissettim . Boynumdan aşağıya kanlar süzülürken içimden bildiğim tüm duaları okuyordum.

Boran kılıcı kaldırıp boynuma vuracağı sırada bir silah sesi duyuldu. Sımsıkı kapatığım gözlerimi hızla açtım. Tüm itler teker teker ölürken Boran koşarak kaçmaya başladı.Teröristlerden biri " Başkan baskın yedik türk askerleri geldi çok kalabalıklar geri çekilmemiş lazım" diye bağırdı . Korkak tavuklar . Boran hiç bir şeyde demeden koşmaya başladı az önceki Boranla şimdikinin arasında dağlar kadar fark vardı.

Hızlıca etrafıma bakındım eğer ellerimi cözmesem keklik gibi avlanırım. Yerden bulduğum sivri taşı iplere sürtmeye başladım . Uzun uğraşlar sonucunda ipi kestim. Hızlıca ayaklarımı çözdükten sonraYandaki leşlerden birinin silahını alıp bende ateş etmeye başladım. Bir kaç tane terörist öldürdükten sonra daha fazla gücüm kalmamıştı. Başım dönüyor ve gözlerim kararıyordu. Zorlukla yere uzanırken karnımdaki acı kendini belli etti. "Umay az daha sık dişini geliyoruz" diye birisi seslenmişti ama kim olduğunu anlayamamıştım

Yanımda hissettiğim bedenle hızlıca yerimden dogrulmaya çalıştım" Şşş sakın ol Umay benim Barış " "Kom-utanım" dedim zorlukla. "Umay yorma kendini" dedi bir yandanda yarama bakıyordu. "Umay şimdi seni kucağıma almam lazım " deyip elini belime koydu diğer elinide bacağımın altından geçirdi. İtiraz etmek için ağzımı aralamıştım ki bir anda havalanmamla hafif bir çığlık attım. Başımı Barış'ın omzuna yaslarken yavaşça gözlerim karanlığa teslim oluyordu en son duyduğum şey Barış'ın;

"Bugün şehit olmak yok deniz kızı seni daha ailemle tanıştıracam."

Selam tekrardan naber? NAPIYONUZ beyaa?

Nasıl buldunuz bölümü?

En sevdiğiniz yer neresiydi?







ECEL ( KADIN ASKER )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin