"Tadına bakmak ister misin, Kenma?"
Kenma, yaslandığı tezgahtan uzaklaşmış ve Kuroo'nun tepsiden tabağa geçirdiği kurabiylere yaklaşmıştı. Kuroo, gözünün üzerine gelen siyah tutamları dağıtmış ardından eline aldığı bir kurabiyeyi sahte sevgilisi Kenma'nın dudaklarına yaklaştırmıştı.
Kurabiye ile ilgileniyor görüntüsü verip, kameraya arkasını döndükten sonra kendine meraklı gözlerle bakan Kenma'ya fısıldayarak konuşmuştu.
"Ölü gibi davranma, gülümse biraz."
Sözlerini bitirdikten sonra gülümseyerek kameraya dönmüştü yeniden. O konuşmaya hazırlanırken kulağına boğuk bir çığlık ilişmiş, çığlığın sahibine döndüğünde kendi yerinde çırpınan bir Kenma ile karşılaşmıştı. Basta anlamasa da Kenma ellerini ağzı hizasında sallamaya başlayınca kurabiyenin çok sıcak olduğunu hatırlamıştı.
"Ah, sıcak olduğunu unuttum kusura bakma, HAYIR KENMA YUT ONU, YA TÜKÜRMESENE!"
Kenma ağzını peçete ile silerken bir yandan da Kuroo'ya ters bakışlar atıyordu. Kuroo ise bir bardağa su doldurup Kenma'ya uzatmıştı.
"Dur daha para kazanacağız, ölmek için erken."
Kenma sertçe bardağı tezgaha bırakmış, ve mutfağın içine adımlaya başlamıştı.
"Sus, yoksa kendimi burada öldürürüm."
Kuroo gülümsemiş, mutfağın alakasız köşelerinde bir şey arayıp bulamadığı için kendi kendine hayıflanan Kenma'yı izledikce bu gülümsemesi büyümüştü.
Bir elini cebine atıp Kenma'nın nintendosunu çıkarmış ve elinde sallamıştı.
"Sanırım bunu arıyorsun."
Kenma başını Kuroo'nun tarafına çevirmiş, düz bakışları gitmiş, mart ayında sokağa salınan bir kedi gibi bakmaya başlamıştı arkadaşının elindeki nintendoya.
"Kuroo onu bana verecek değil mi?"
"Rolünü düzgün yaparsan ve videoya uyum sağlarsan, evet."
Kenma göz devirmiş, başıyla onaylayıp yaklaşırken bakışları hâlâ Kuroo'nun elindeki oyundaydı. Kuroo da bunu fark etmiş olsa gerek ki Kenma onun üzerine atlayınca oyunu yukarı kaldırmıştı.
Dengesini sağlamak için tezgaha yaslanmış, Kenma da onun göğsüne çarpıp durmuştu. Lâkin oldukları pozisyonu önemsemiyor, doğruca oyuna bakmaya devam ediyor ve zihninde plan kuruyordu.
"Kenma daha ne kadar orada durup boşluğa atlamaya hazırlanan kediler gibi gözlerini dikmeye devam edeceksin?"
Genç çocuk utançla gözlerini kaçırmış ve geri çekilmişti, ama kaçamak bakışlarla nintendosuna bakmaya devam ediyordu.
Kuroo bu bakışlara karşılık olarak gülümsemiş ve çocuğun sarı ve siyah karışık saçlarını karıştırmıştı.
"Dediğim gibi şu videoyu bitirelim, vereceğim. Hatta beraber oynayacağız tamam mı?"
Baska çaresi olmayan Kenma başını sallamış ve kabul etmiş, kaldıkları yerden videoya devam etmişlerdi.
Yaptıkları kurabiyeleri denemişler, Kuroo arlarında hiç yaşanmamış anıları uydurup anlatmış ve sohbet etmişlerdi. Sonunda kamera kapanınca Kenma kendini masanın yanına atmıştı.
"Kurabiyelerin tadı iğrençti, yalan söyledim."
Kuroo kıkırdamış, video için yaptıkları ve tadı hiçbir şeye benzememesine rağmen övdükleri kurabiyeleri çöpe dökmüştü.
"Içine aşk kattık o yüzdendir."
Kenma, gözlerini devirip hafiften gülmüş ardından tüm gününün hedefi olan nintendosunu almak için bakışlarını Kuroo'ya çevirmişti.
"Oyunumu alabilir miyim artık?"
Kuroo tezgahı silmeyi yarıda bırakıp cebinden oyunu çıkarıp kendisine büyük gözlerle bakan gence uzatmıştı.
"Bundan sonra her videoda cebimde saklamalıyım bunu."
Kenma'nın bakışları tehdit moduna geçtiğini belli edercesine açılmış, ve oyununu saklama planları yapmaya başlamıştı bile.
"Evet Kenma, çamaşır tozu kutusuna saklasan bile bulurum."
Kenma gözlerini korkuyla büyütüp elindeki nintendoya sarılmış ve Kuroo'nun düşünce okuyabildiğini düşünmeye başlamıştı.
"Hayır düşünce okumuyorum sadece seni iyi tanıyorum."
"Bu ifade biraz şüpheli geldi."
Kuroo gülüp işine dönerken sarışın çocuk yerden kalkıp Mario Wii oynayarak salona ilerlemeye başlamıştı.
O birkaç bölüm geçtikten Kuroo adımlarını sürüyerek salona gelmişti, bir eliyle de laptop'ını taşıyordu.
"Kuroo beraber oyun oynayacağımızı söyledin."
Kuroo laptopını alçak sehpaya bırakmış ardından mahçup bakislarla, bir kendisine bir oyununa bakmaya çalışan Kenma'ya dönmüştü.
"Öyle söyledim de önce edit işini halletmeliyim."
Kenma oflayarak onaylayıcı sesler çıkarınca hem moralini yerine getirmek hem de edit yaparken sohbet olsun diye konuşmaya başlamıştı, siyah saçlı genç.
"Mario wii değil mi o? Kac yıldır prenses kaçırılıyor, bence yalan kesinlikle hayatında başka adam var."
Kenma istemese de gülmüş ve yanıtlamıştı.
"O prensesi senin Instagram DM'inde bulabiliriz bence."
Kuroo kahkaha atarak bakışlarını laptopından çekmiş, Kenma'nın da gülen gözlerini görmek için başını ona çevirmişti lâkin soluk yüzüyle elindeki oyuna baktığını görünce kaşlarını çatmıştı.
"Hey söylediğin komikti neden sen de gülmüyorsun?"
"Trajikomik."
Kenma'nın verdigi soğuk yanıtla önüne dönmüş ve editle ilgilenmeye devam etmişti, genç çocuk.
Çok geçmeden Kenma da yanına gelince meraklı bakışlarını ona çevirmişti.
"Geçemedim bölümü, editi görmek istiyorum."
Kuroo başıyla onaylamış ve videoyla ilgilenmeye devam etmişti. Kenma'nın kurabiyeden ağzı yandığı sahne gelince gülmeye başlamış, Kenma ise mouse'u elinden alıp o sahneyi silmeye çalışmaya başlamıştı.
"Hayır, o mükemmel sahne videoda olacak."
"Hayır olmayacak."
"Olacak."
Kuroo, sonunda Kenma'nın elinden mouse'u almış ve laptop'ın önünü kapatmıştı.
Zavallı Kenma ise bu yüzden laptop'a uzanmak bir kenara ekranı göremiyordu bile. Oflayarak yerine sinmiş ve yeniden oyununa dönmüştü lâkin Kuroo onu rahatsız etmekte ısrarcıydı."O kısmın fotoğrafını çektim, kilit ekranıma koyacağım."
"Kuroo!"
[[Bölüm Sonu]]
Mario Wii bile 600 lira böyle hayatin amk
Umarım beğenmişsinizdir, iyi günler bye
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Shiroi Lie 𖤐 Kuroken
FanfictionÜniversite masraflarını çıkarmak isteyen iki arkadaş, sevgili numarası yaptıkları bir vlog kanalı açmaya karar verir. 𓏲Tamamlandı 🦷