''Omuzlar dik , başlar yukarı ! Kalçları göreyim ! Candice sıra sende göster kendini ! ''
Tom'un heryerde yankılanan ve sözde ''Motivasyon Arttırmak '' amacıyla söylediği sözler gözlerimi devirmeme neden oluyordu. Buna biraz daha devam ederse kulaklarımı bile tıkayabilirdim.
Böyle olduğuma bakmayın heyecandan çığlık atmamak için kedimi zor tutuyorum. Birazdan podyuma çıkma sırası bana gelecek ve bu sözlerin sıradaki sahibi ben olacağım. Bunu göz ardı etmeye çalışıyorum çünkü podyumda Locked Out Of Heaven ile beni çıldırtan Bruno Mars var.
''Chelsea ! Tanrım neredesin ! ''
Ve işte bir göz devirme daha .
''Buradayım Tommie. Kulaklarımı sikmene gerek yok.''
'' Sevgili bebeğim küfür bu vücut hatlarına ve masum yüze yakışmıyor. Şimdi gören her erkeği çıldırtan poponu kaldır ve buraya gel.''
Ne demeliyim ki ? Onu seviyorum.
Giriş kapısının arkasında beklerken kameralar bana döndü. Onlara - Birazdan ortalığı yakacağım sürtükler - bakışımı attıktan sonra Bruno nakarata başladığı anda uzun ve parlak yolda yürümeye başladım. Kalabalıktan gelen alkışlar artarken , en sexy yürüyüşüm ve gülümsememle Bruno'ya doğru ilerledim. Beni gördüğünde elini kalbine götürdü ve bayılma taklidi yaptı. Ona kocaman gülümseyip yoluma devam ettim. En yakın arkadaşlarımdan biri olan ve beni hiçbir defilemde yalnız bırakmayan Selena'ya öpücük attım. Eh şey evet Gomez olan. Yolun ucunda poz vermem gereken yere geldiğimde ellerimi belime koymak yerine havaya kaldırıp büyük bir hayali kalp yapıp onu seyircilere attım. Geri dönüşe geçtiğimde şarkıya sesli bir şekilde eşlik ettim ve kapıya tekrar geldim. Final mankeni olduğum için içeri girmedim ve diğer kızların gelmesini bekledim. Hepsi geldiğinde Barbara'nın elini tuttum ve herkes eşleştikten sonra yolu tekrar yürüdük ve alkışlarla birlikte içeri girdik.
İçeri girer girmez Tom meşhur başardık sarılmamızı yaptırdı. Bruno ve Rihanna - Hayallerimin kadın - içeri girdiğinde toplu bir fotoğraf çektirdik.
Yorgunluktan ölmek üzere olduğumu söyleyebilirim. Tek istediğim küveti sıcak suyla doldurup orada uyuya kalmak . Evet yapmışlığım var ve önermiyorum. Yine de şuan ihtiyacım olan bu.
Kabinlerden birine girip üzerimdeki parçalardan kurtuldum ve taytımla salaş kazağımı üzerime geçirdim. Kızlarla vedalaştıktan sonra hiçbirini beklemeden taxiyi çevirip kalacağımız otelin önüne geldim. Odama kendimi attığım anda kapının önüne yığılmayı beklemiyordum tabiki . Bacaklarımı son kez zorlayarak ayağa kalktım ve hayalimdeki gibi küveti doldurup içine girdim. Hücrelerimin yeniden canlandığını hissedebiliyordum. Yaklaşık 1 saatin ardından bornoza sarılıp kendimi yatağa attım. Kumandaya ulaşıp televizyonu açtım ve elime çikolatalarımı aldım.
Açtığım ilk kanalda onu görmek acı vericiydi evet. Çocukluğumun prensi .
Harry Styles.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IMMEMORIAL|h.s
Fanfiction"Ufacık kalbime sığdırdığım ufak erkeğim,neden sığdıramadın beni o büyük kalbine?"