#4

117 18 13
                                    

26 Ekim 2017

Sooyoung her zamanki gibi yoğun bir hafta geçiriyordu. Öğle arasında, yemekhanedeki herhangi bir masada telefonu ile uğraşarak yemeğini yiyordu. Karşısına bir tepsi bırakıldı, sonra sandalye çekildi ve birisi oturdu. Sooyoung gözlerini kaldırıp oturan kişiye baktı. Lee Taeyong.

Bir haftadır düşündüğü Rosevien'in o olma ihtimali ile telefonunu kapatıp gözlerini karşısındakine dikti. "Sen hayırdır?"

"Yemek yiyeceğim?"

Sooyoung etrafa göz gezdirdi, Taeyong'un kabul edileceği bir sürü masa vardı. "Neden benim oturduğum masa?"

"Canım öyle istiyor?" 

Bu cevap Sooyoung'dan bir göz devirme almıştı. "Bana bak çocuk, her ne yapmaya çalışıyorsan söyle." derken elini masaya koyup eğilmişti.

Taeyong onunla aynı pozisyona geldi. "Lee Yeongjun'un doğum günü partisine beraber gidelim."

Sooyoung gözlerini kısıp arkasına yaslandı. Bahsettiği kişi alt sınıflardan bir öğrenciydi, aşırı yetenekli olması onu popüler biri haline getirmişti. Bugün doğum günüydü ve arkadaşı Stephan, manyak zengindi kendisi, kendi evinde bir havuz partisi düzenliyordu.

Sooyoung az önceki teklifi bir sürü kişiden almıştı ve hepsini reddetmişti. Şimdi biraz düşündü.

Taeyong. Rosevien. Joy.

Taeyong'un eline özenerek yazdığı Joy yazısını fark etti, artık emindi. Rosevien kesinlikle Taeyong'tu.

"Olur, akşam beni alırsın."

Taeyong teklifinin bu kadar çabuk kabul göreceğini tahmin etmiyordu, şaşırdı. "Alırım, adresin?"

"Bana numaranı ver, sana konum atacağım."

Taeyong'un gözleri şaşkınca açılırken Sooyoung telefonunun şifresini girerek kişiler uygulamasını açtı.

Erkek olan hâlâ çok şaşkındı, numarasını birkaç defa kontrol ederek ilgili kısma girdi. Sooyoung umursamaz şekilde onu kaydedip telefonu tekrar yerine koydu. Artık su kendine aşık olan Rosevien ile tanışması gerektiğini düşündü. "Ee, n'aber?"

Sooyoung tahmin ettiğinden çok daha iyi bir gece geçirmişti. Taeyong'un onu oldukça pahalı bir arabayla almaya gelmesi, ona hoşlanacağı türden -vıcık vıcık olmayan- iltifatlar etmesi, gece boyunca sıkılmadan sohbet etmeleri... Bunların hepsi harikaydı. Taeyong, yani Rosevien harikaydı.

Telefonundan tarihi ve saati kontrol etti.

23.44. 26 Ekim 2020. Perşembe.

Ona yazacak mıydı?

İçtiği birkaç kadehin etkisiyle hafif yalpalayarak yatağına girdi ve mesajı beklemeye başladı. Neyse ki şanslıydı, çok geçmeden beklediği mesaj geldi.

rosevien: eski.

parksooyyoung: ne eski

rosevien: ben.

parksooyyoung: garipsin

adını söylemeyecek misin

rosevien: henüz değil.

parksooyyoung: yani karşıma çıkacaksın

rosevien: belki de çıkmam.

parksooyyoung: çirkin falan mısın

(@rosevien adlı hesap bu mesaja 👎 ile tepki verdi.)

rosevien: hayır, değilim.

parksooyyoung: pekâlâ

hmm

en sevdiğin renk ne

rosevien: sen.

parksooyyoung: renk dedim.


rosevien: benim hayatımda olan tek renk sensin, Sooyoung.

(@parksooyyoung adlı hesap bu mesaja 🔥 ile tepki verdi.)

Sooyoung mesajı okuduğunda çift tıklayarak tepki eklemekten başka bir şey yapamadı. İnsanlar genelde ona iltifat ederlerdi ama bu çok başka, özel hissettirmişti. O gün uykuya gülümseyerek daldı.

✨✨

bunu yazmayi cok seviom 😭😭😭

joysé real bu arada 😼

red, sooyoung ᥊ chaeyoungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin