red, sooyoung ᥊ chaeyoung

#6

22 Kasım 2017

Sooyoung, kozmetikçiye gitmesi gerektiğini çoktan unutup metrobüse binmişti. Hatırladığında lanetler okuyarak ilk durakta indi ve yürümeye başladı.

Kulaklığında usul usul Halsey'den Eyes Closed yükseliyordu. Bir zaman sonra kendini tutamadı ve kısık bir şekilde şarkıya eşlik etti. Sonunda kozmetikçiye vardığında, kulaklıkların bir tekini çıkardı. İçeri girdiğinde hoş karşılanmıştı, tanınan bir müşteriydi. Kasiyerdeki kızla ayaküstü sohbet etti, bir müşteri gelince kremlerin bulunduğu raflara doğru yol aldı. Çalışanlar kuytu köşede yemeklerini yiyordu. "Afiyet olsun!" dedi, kozmetik eşyaları neşesini yerine getirmişti.

Bir tanesi, kalkarken dudağının kenarına bulaşan sosu aceleyle bir peçete yardımıyla sildi.

Sooyoung onu tanıyordu, geçen ismini doğru hatırlayamamıştı. Kahverengi saçlara sahip, yaka kartında Park Chaeyoung yazan kız gülümsedi, "Hoş geldiniz!" dedi.

"Hoş buldum canım, benim nemlendiricilerden var mı?"

Kahverengi saçlı kız biraz duraksadı, sonra hızla cevapladı. "Ka-kalmış olmalı!"

"Güzel, bir de şey istiyorum. Nar aromalı lipstick. Jennie, yani en yakın arkadaşım bunun çok güzel olduğunu söylüyor.

Chaeyoung kremi tam alacakken durdu, yutkundu ve hızla kremi alıp lip balmını aramaya başladı. "İşte, buldum! Başka bir isteğiniz var mıydı?"

"Şey diyorum, saçlarımı boyasam? Bana yakışabilecek bir renge beraber bakabilir miyiz?"

"Tab-tabii ki. Bu taraftan..."

Sooyoung, Chaeyoung'u takip etti. Kahverengi, uzun, güzel saçları ve ona yakışan kahkülleri vardı. Sooyoung bir ara -güzelim saçlarına kıyabilirse- kahkülü denemeyi düşündü. Chaeyoung sağ elini saçlarına götürdüğünde ufacık bir dövmeyi fark etti Sooyoung. Sanıyordu ki bir kuğunun içinde "24.03.S" yazıyordu. Oldukça bakımlı ellerine yakışmıştı. Bunun sevgilisiyle ilgili olduğunu tahmin ediyordu.

"Umm, kırmızıya ne dersiniz?"

"Kırmızı mı? En sevdiğim renktir! Bana yakışır mı dersiniz?"

"Size çok yakışacağına eminim, güzel bir ton seçelim."

İkisi aynı anda, aynı kutuya uzanmıştı. Elleri çarpıştı. Chaeyoung hızla elini çekti. Sooyoung ise bunu umursamayıp kutuyu eline aldı. "İkimiz de bunu gözümüze kestirdiğimizd göre doğru ton bu olmalı?"

Cevap birkaç saniye gecikti. "Evet, evet. Eminim size çok yakışacaktır."

Sooyoung, "Tamam o zaman, teşekkürler!" deyip kasaya yönelecekken siyah saçlı uzun boylu bir gençle çarpıştı. Genç ona sorun olmadığını belirtecek şekilde gülümseyip giderken Sooyoung gamzelerinin ne kadar hoş olduğunu düşünüyordu.

Evime gidip Jennie'nin de yardımıyla saçlarını boyadı. Gerçekten çok yakışmıştı ona kırmızı. Öyle ki Jennie öve öve bitirememişti. Tabii bunda ertesi gün eve erkek arkadaşı geleceğinden evi temizlemesi için Sooyoung'u ikna etmeye çalışmanın da etkisi vardı. Jennie'yi biraz daha süründürüp Haetnim'in iki aylık mamasını almak karşılığında hiç temizlemediği Jennie'nin odası dahil tüm evi temizlemeyi kabul etmişti. Erkenden yatağına yatıp ertesi gün yapacağı temizlik için dinlenmek üzereyken ard arda telefonu titredi.

rosevien: AMSN TANROM!

JYO!

JTO!

JOY!

SWN BANA DOKUNDSN!

ELN ELİME DEFDİ!

SNE GERCEWKSİN JOY!

parksooyyoung: hey noluyor

sakin oll

neler olduğunu düzgünce anlat da anlayabileyim

rosevien: bugün.

senş gördüö.

öok güzwldin yine.

elİN ELİÖE DEGİD!

parksooyyoung: fanlarım vaarr

dur bİ SANİYE

YOKSA SEN şu siyah saçlı çocuk öusun

rosevien: kim olduğumu söylemeyeceğim.

(@parksooyyoung adlı hesap bu mesaja 😥 ile tepki verdi.)

parksooyyoung: oof

ama rosevien

eğer o çocuksan çık karşıma nikahı kıyalım

rosevien: :)

parksooyyoung: işte geri döndün eski haline

oysa ben heyecanlı halini çok sevmiştim

Sooyoung telefonunu bırakıp düşünmeye devam etmişti. Bugün kimlerle temas etmişti ki... Taeyong olmayacağı artık kesindi, temas ettiği diğer erkekleri düşündü. Hepsiyle neredeyse her gün temas ediyordu zaten. Derin bir nefes bıraktı, cevap gelmiş mi diye kontrol etmek için telefonun kilidini açtı. Rosevien, onu engellemişti.

Hayal kırıklığıyla attığı son gülücüğe baktı. Bu da ne demek oluyordu? Fazlasıyla yüzüstü bırakılmış, yalnız ve değersiz hissediyordu. Rosevien dengesini fena halde bozmuştu. Umursamamaya çalıştı, ama gözüne tek damla uyku girmiyordu. Yatağından kalkıp hazırlığını tamamladı, sabaha kadar temizlik yaptı.