MASUMİYET

DAĞ EVİ Part/2

Birinin kolumu sarsması ile kafamı kaldırdım ağrı dayanılmaz bir hal almıştı. Açelya bana bakıyordu gözlerin de korku vardı "geldik" dedi. "Poyraz ' ı ara" dedim sesim zor çıkıyordu. Ben bile zor duymuştum. Açelya kafasını salladı. Arabanın kapısını kapattı heyecanlı heyecanlı konuşmaya başladı. Anlamıyordum buradan ne dediğini telefonu kapattı kapıyı açtı. "Gözlerime bak" dedi gözlerimi açtım gözlerine baktım. Gözlerinde ki korku gitmiş yerinde sevgi ve ümit vardı. Yanımızda bir araba durdu içinden Poyraz ile Azra indi. Poyraz Azra ' nın elini tuttu. Açelya onlara döndü. Poyraz sürücü koltuğuna yanıma oturdu. Açelya öbür arabanın sürücü koltuğuna oturdu. Arkama dönüp bakmaya çalıştım.
Onlar dağ evine gidecekler. Biz Ahmet abinin oraya gidelim bacağına bakalım.

Açelya ve Azra ne olacak Poyraz saçmalama ben iyiyim.

Aptal aptal konuşma. Bacağın da hala kurşun var. Mızmızlanma da çabuk gidelim dedi.

AÇELYA'DAN

Gözümün önüne Batı'nın vurulma  anı geliyordu. Gözlerimden yavaş yavaş süzülen yaşlar acımı dindirmiyordu. Kalbim o kadar çok ağrıyordu ki yerinden söküp atmak istiyordum. Yanımda olması gerekirdi bana sarılması ağlama demesi gerekliydi. Ama yoktu yanımda. Titreyen elim ile telefona uzandım ekran da Batı'nın resmi vardı. Ağlamam çoğaldı durduramiyordum gözyaşlarımı. Bildiğim tek ışık sensin demişti o güzel sesi ile. Kulaklarımda artan bu ses gözlerime sel oluyordu. Icim acıyordu, ona bu kadar yaklaşmışken kaybetmek kolay değildi. Azra ' da yanımda oturuyordu. Aksama doğru anca gelirlermis. Batı'nın ateşi inmiyormus. Koşarak odama çıktım. Elimde Batı'nın resimleri gözlerimden akan yaş ve kalbimde ki acı ile gözlerim kapandı. Akşama doğru uyandım. Akşam geliriz demişti Poyraz. Koşarak aşağı indim azra da koltukta uyuyordu. Hemen dışarı çıktım etraf karanlıkti ama ne buz gibi hava ne de karanlık beni durdurmaya yetmezdi nereye koştuğumu bilmeden koştum. Bir araba farı farkedene kadar durmadan koştum araba durdu Poyraz indi sürücü koltuğundan. Şaşkınlık ile bana bakıyordu. "Batı nerede?" dedim "araba da hadi bin" dedi. O arada Batı arabadan indi üzerinde gömleği yoktu. Poyraz açıklamak istercesine bana baktı "Ateşi vardı ben de çıkardım" dedi. Batı ya doğru koştum. Sanki birdaha hiç sarilmayacak gibi sarıldım ona (multimedia da) kulağına seni seviyorum diye fısıldadım. Bende seni çok seviyorum diye cevap verdi. Poyraz "hadi arabaya" diye bağırdı. Batı sendeleyerek yürüyordu. Koluna girdim arkaya oturduk başımı göğsüne yasladım. Saçlarımı okşamaya başladı. Aşk bu olmalıydı. Gözlerimi kapatıp tam orada aşkı hissettim. Araba durduğunda Poyraz kapıyı açtı bende Batı'nın inmesine yardım ettim. Kapıya doğru yavaş yavaş yürüdük Batı beni bırakmıyordu. Kapıyı Poyraz çaldı içeriden ayak sesleri geldi ve kapı hızlıca açıldı. Gözleri kıpkırmızıydı Azra ' nın. Poyraz
Ne oldu dedi heyecanla.

Ben, ben çok korktum Açelya'ya birsey oldu sandım. Kalktığımda yoktu çok korktum kendine birsey yaptı sandım dedi bana kollarını açtı bende Batı'yı Poyraz'a doğru verip Azra ya sarıldım birinin güçlü bir şekilde belimden çekmesi ile savruldum desem yeridir. Arkama baktım çeken kim? Tabiki de BATI. Insan bu kadar kıskanç olur mu ya. Birde kaşlarını çatmış bakıyor. Azra ya döndü " hoop yani burada sevgilisi var " dedi. Azra şaşırmış duruyordu. Poyraz güldü. Iceri girdik. Ben " ateşin var senin hadi odana" dedim Batı "ne ateşi ben çok iyiyim ateşim mateşim yok. " dedi hepimiz aynı anda ona dönüp NEEE ?? diye bağırdık "iyi tamam azıcık var" dedi gözlerimizi açıp baktık "tamam daha fazla olabilir" biz bakmaya devam edince "öf tamam gidiyorum ben o zaman siz de burada takılın zaten Batı çıksın uyusun" diye trip attı. Azra şaşkınca baktı "demek ki kötü çocuklar da trip atabiliyormus" diye şaşkınca söyledi Poyraz güldü "ee biz de İnsanız canım benim" diye kahkaha attı. Batı "burada yatayım bari valla konusmayacagim" dedi kafamla onayladım. Koltuğun birinin yastıklarını aşağıya koydum, Batı'ya yukarıdan yumuşak bir yastık ve pike getirdim. Kanepeye yatmasına yardım ettim üzerini örttüm. Bende yere oturup Batı'nın uzandığı kanepeye yaslandım. Elini saçıma koydu. Poyraz elinde bir kaç film ile Azra da elinde patlamış mısır ile girdi içeriye. Ikisi aynı anda
FİLM VAKTİ diye bağırdı Batı arkamdan "yesssss" diye bağırdı. Poyraz Batı'ya baktı "Abi uyumuyor muydun sen ya ?" dedi. Batı bön bön bakıp " ne zararım var size olum siz takılın ben hiç konusmayacagim zaten böyle izleyeceğim sadece" dedi. Hepimiz biliyorduk ki Batı filmin sonuna kadar susmayacakti. O yüzden ben göz devirmek ile Poyraz kafa sallama ile Azra da tebessüm etmek ile yetindi. Seçtiğimiz film kötü ruh du. Hepimiz korku filmi izlemeyi sevdiğimiz için aramızda korkacak kimse yoktu. Ama bu Batı'nın susmasını sağlamadı. Bütün film boyunca
Korktunuz değil mi ? Hadi hadi Korktunuz çaktırmıyorsunuz peeehh ben bilmem mi hadi oradan.

Tam korku sahnesinde aktöre sataşmalar
Girme adam oraya girme birde cılız bu valla ölür bu ölür.

Kötü ruha laf etmeler
O şimdi burada olacaktı ben bir sağ kroşe bir sol kroşe yıkardım onu. O kimmiş beah.

Ve bunları söylerken hiç bizi takmiyordu. Film sonuna kadar bu böyle devam etti. En son film bittiğinde hepimiz bıkkınlıkla Batı'ya baktık yeni uyanmış gibi "ne uyumuşum ben ya" dedi sanki film boyunca konuşan o değilmiş gibi Poyraz "abicim iki dakika sussaydın buna inanabilirdim" diye cevap verdi Batı "iyi benim uykum var zaten" dedi mızmızlanarak. Azra "çok doğal yorulman çenen de ağrımıştır şimdi" dedi. Batı "Zaten Batı size dert Batı fazlalık" diye saçmalamaya başladı eminim yarın ona bunları anlattığımız da bize inanmayacaktı. Ben lafa girdim "hadi canım uyu biraz dinlen yarın sabah devam ederiz" dedim. Kafasını arkaya çevirip uyudu hemen. Bizde etrafı toplayıp uyumaya çekildik. Azra bir odaya geçti Poyraz onun yan odasına geçti. Bende Salon da Batı'nın karşısında ki kanepeyi açıp yattım. Aslında yukarıda daha çok oda vardı ama Batı'yı yalnız bırakmak istemediğim için salona yattım. Gözlerimi mutluluk ile kapatırken aklımda hersey güzel olsun düşünceleri vardı...