Ölüm

65 2 0
                                    

Odadan çıktığı gibi derin bir nefes alıp kendimi koltuğa bıraktım. Aklıma onca gelen kaçma planından sadece birini uyguluya bilirdim. Ama hangisi.?

Derin düşüncelerin ardından uyuya kalmışım uyandığımda başımda Ömer ve biri daha vardı. Gözlerimi açmadan dediklerini dinlemeye başladım.

"Daha ne kadar burda kalıcak."

"Ben gitmedine izin verene kadar."

Ve sert bir bişimde kapanan kapı ardından bana doğru yaklaşan adımlar. Gözlerimi açmadan sadece sesleri dinledim.
Odanın içinde sanki bir şeyler ararcasına dolanıp duruyodu. Gözlerimi hafif aralayıp ne yaptığını anlamaya çalışıyorken acık olan kapı dikkatimi cekti.

Kaça bilirim.

Yattığım yerden hızla kalkıp koltuğun yanında ki sehpadan su dolu sürahiyi aldığım gibi kafasını geçirdim. Vakit kaybetmemeliyim. Acı içinde yere kapanırken aralık olan kapıdan kendimi dışarı atmayı başarmıştım. Peki ya şimdi , şimdi ne yapıcam.

Deli gibi koridorda ordan oraya koşarken arkamda ki bağırışların bana daha da yakınlaştığı belliydi.

Uzun süre koştum.

Koştum..

Sonunda çıkış kapısına benzer bir kapı karşıma cıkmıştı.

"Sanki boşluktayım, kaybolmuş, kimsesiz.. Tek yaptığım kendi doğrularım için koşmaktı. Merak ediyorum dışarda bir yerde benim için endişelenen insanlar var mı.? Bana değer verenler var mı.? Şuan karanlık bir odadan kurtulmak için çırpınan küçük bir kız çocuğu gibi hissediyorum. Ama bir yandan korkuyorum ya ışık tüm gerçekleri yüzüme çarparsa. o zaman ne olur.? Ne yaparım.?

Sonunda çıktım.Dışarıdayım.

Güneş gözlerimi acıtıyor deri yakıyor. Arkamdan gelen ayak sesleri koşmam gerektiğini söylüyordu.

Koştum..Koştum..Koştum.. Ayak sesleri yaklaşıyordu ama pes etmedim ağrıdan artık uyuşan bacaklarıma dahada yüklendim. Kalbim ağzımın içinde atıyor sanki.

Karşımda polis arabasını gördüğümde içimde az da olsa umut kıpırdamıştı. Arabaya doğru koşmaya devam ettim. yol sağ ve sol olmak üzere ikiye ayrılınca sağa sapmak zorunda kaldım. Sanırım şanslı günüm karşımda ki karakol herşeyi değiştire bilir.Koşmaya devam ederken duyduğum silah sesi beni korkuttu. Bİr saniye.. Yoğun bir acı sağ omuzumu işgal ediyor. Ve bir silah sesi daha. Ve ardından yoğun bir acı daha. Yavaşlamaya başladım ayak sesleri yaklaştı. Hayır şimdi pes edemem az kaldı 30 metre daha koşmalıyım..

"Yardım ediin."

Sesisim hiç bu kadar güçlü çıkmamıştı.Ben kendimi ilk defa hüçlü hissediyordum ki tekrar bir silah sesi.

"Lanet olsun."

Bacağıma gelmişti. yerde yuvarlandım. Sert bir düşüştü. Kafamı sert çarpmıştım. Görüntü kesit kesit gidiyordu.

"Hayır şimdi olmaz."

"O taraftan sesler ordan geliyo."

Bir takım ayak sesleri bana doğru yaklaşıyor. Yalvarırım polisler olsun.Evet bunlar polisler siren sesleri kulaklarımı dolduruyor. Yerden kalkmaya çalıştım. Gücüm tükenmişti. Her şey yavaş yavaş gidiyordu.

"İşte burda ambulansı çağırın.. Ka..

KORKUT

Telefonumun bu denli çalması sinir bozucu. Telefona baktığımda bilmediğim bir numara.

"Yoksa Aylin mi.?"

"Efendim."

Duyduklarımın etkisinden çıkamıyordum. Ağır yaralı komada bilinci kapalı .. Kelimeler tek tek beyninde dönüp beynimi kemiren birer virüs gibiydiler. Hastanenin önünde durdum. Peki neden arabadan inemiyorum.

"Lanet olsunn.."

Var gücümle direksiyona vurup küfürler savurdum ama olmuyo sakinleşemiyorum.

"Neden o ha neden ben değil."

Sonlara doğru sesim iyice kısılmış ağlıyodum. Uzun bir aradan sonra ağladım. Peki neden.? Vücudumdan bir parça kopuyormuş gibi hissediyorum neden canım yanıyor.Neden.? Hırsla arabadan indim. koşar adımlarla hastaneye girdim arkamdan bağıranlar vardı. Umursamadım. Çünkü şuan benim bir parçam kopmak üzereydi. Asansorü çağırdım. Ama şu lanet asansör gelmek bilmiyordu. Hızla merdivenlere yöneldim. 2 şer 3 cer bindim merdivenleri. Ve sonunda yoğun bakımın önündeydim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 28, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SESSİZLİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin