3.bölüm

96 11 11
                                    

Oğuz karanlık koridorda içtiği üç beş bardak viskinin de etkisiyle sendeleye sendeleye yürürken az önce olanları aklının süzgecinden geçirmeye çalışıyordu.

Batu'nun bakışlarını düşününce şüphelenmiş olması çok büyük bir olasılıktı fakat yanlarına gittiğinde Burak "orda tek napıyosun" demiş daha sonrasında ise "kafa dağıtalım mı ?" diye alakasız bir soru yöneltmişti.

Aslında içmesi doğru değildi ve alkolde pek sevmezdi ama zaten yeterince şüphe çektiğini düşündüğü için az önce Yusuf'un içeriden getirip bardaklara doldurduğu içkiyi dudaklarının arasına aldı.

Çok fazla muhabbete dahil olamamıştı fakat oradan buradan konuşulan konuların arasına bulanık kafasıyla konuk olmuştu.

Şimdi ise bir ileri iki geri derken kendisine ait olan odanın kapısına ulaşmaya çalışıyordu.

Sert bir cisme çarptığında alkol kokan dudaklarının arasından inilti eşliğinde ufak bir küfür koridora döküldü. Kafasını kaldırıp baktığında odasının yanındaki kolonla yüz göz olduğunu farketti ve ayaklanıp kapı koluna yapışarak kendisini odanın içerisine bıraktı.

...

Sabah gözlerini zar zor açıp tavanla buluşturduğunda başı hiç olmadığı kadar çok ağrıyordu. Doğrulup gece üzerinden yırtar gibi çıkardığı ve rastgele fırlattığı buruşmuş tişörtüne baktı.
Yatağının yanındaki komidinin çekmecelerini karıştırıp, mavi kutulu ağrı kesicisinden iki tanesini ağzının içerisine yuvarladı.

Sert bir kahve yapmak için kapı koluna sarıldığında karşısında Serdar'ı görmeyi beklemiyordu.

"Günaydın, işimiz var gitmemiz lazım hadi "
Oğuz esmer oğlana sorgular gözle baktı ama merak etse de sorma gereği duymadı.
"Günaydın" diye karşılık verdi sadece.

Aşağı indiklerinde salonda kimseyi göremedi. Evin kapısının aralığında Batu ve Burak'ı gözüne kestirince Serdar'la birlikte adımlarını o yöne doğru hızlandırdılar.

Herkes arabasına yerleşirken Batu başıyla Oğuz'a kendi arabasını işaret etti. Burak ön koltuğa yerleşirken Oğuz arka kapıya çoktan yönelmişti.

Arabanın içerisindeki gürültünün tek nedeni motor sesi olurken, Burak'ın radyodan açtığı müzik bir nebze de olsa bu sesi bastırdığı gibi gerginliği de bastırmıştı.

Oğuz nereye gittiklerini düşünsede sormak istemiyordu, camdan dışarıyı izlerken kafasını ön tarafa çevirince dikiz aynasında Batu'nun gözleriyle karşılaştı.

Batu önüne döner dönmez, kendisi de kafasını cama yerleştirip ayraç bıraktığı düşüncelerine devam etti. Radyoda çalmaya başlayan şarkıyla birlikte tüm bunları da bırakıp dudaklarını ritimle dans ettirmeye başladı.

"Geldik buradan sağa dön Batu,hemen orası zaten" Burak konuşunca Oğuz'da kendisini toparladı.

Batu el frenine asılıp, gazı serbest bırakınca Oğuz elini kapının koluna uzattı.

Burak ve Batu'da arabadan inmek için hazırlanırken , aylardır içlerinde olduğu bu piçlerin yeni yeni olaylarına dahil olmaya başladığı için sabırsızdı. Onları demir parmaklıkların ardında gördüğü gün rahatlayacaktı, onları oraya Oğuz tıkacaktı.

Üçlü ayaklarını toprak zeminle buluşturduklarında , Serdar'da arabasını hemen sağ tarafa park etmişti.

Batu, soğuk tavırlarını adımlarının gerisinde bırakırken yere her ayak basışında içindeki canavarın iplerini biraz daha gevşetmeye başlamıştı.

TETİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin