19 5 0
                                    

Meri'den:

Sabah alarmım çaldığında felaket bir baş ağrısıyla uyanmıştım ve çok can yakıcıydı. Mutfağa gidip limonlu ılık su yaptım çünkü her başım ağrıdığında bunu yapardım ve geçirirdi. Bi beş dakika başımın ağrısının geçmesini bekledim çünkü eğer böyle giderse okula gidemicektim. Ne yazık ki limonlu su bu sefer işe yaramamıştı. Dolaptan bi ağrı kesici ilaç alıp içtim ve kalkıp evde biraz dolandım. Fakat bu da fayda etmedi. Anlaşılan bugün okula gidemicektim, o yüzden Zeynep'e yazdım. O da diğerlerine söylerdi. Şuan üçüyle birden uğraşamayacak kadar önemli bi baş ağrım var.

Konuşma<

^ Zeynep

Kanka ben bugün okula gelemicem.
Bugün bensizsiniz.

*2 dk sonra*

Zeynep:
Neden?
Noldu?
Bi sorun mu var?

Evet.
Başım felaket derece de ağrıyo.
Şuan zar zor yazıyorum.

Zeynep:
Kanka geliyim mi yanına?
İyi değilsen hastaneye gidelim.

Hayır hayır gerek yok.
Sadece şuan bu baş ağsırısını dindirmeye çalışıyorum.
Belki sonradan gelirim.

Zeynep:
Eminsin demi?
Bak eğer iyi hissetmiyosan bizde gitmeyiz bugün.
Yanına geliriz.

Hayır siz gidin.
Hem plan var unutmayın.

Zeynep:
Hiç içime sinmiyo böyle ama tamam.
Dikkat et kendine
Bak en ufak bişey olursa arıcaksın tamam mı?

Tamam tamam ararım.
Hadi ben kaçtım konuşuruz sonra.
Bb.

Zeynep:
Görüşürüz.

Meri'den devam:

Konuşmayı kapatıp telefonu yatağa attım ve kafamı koltuğun başına koyup gözlerimi sıkıca kapattım. Ağrının geçmesi için yalvarıyordum ve umarım geçerdi ama asla geçmiyordu. Üstelik daha da artıyordu. Bu böyle olmucak diyip banyoya girdim ve şohbenden soğuk su açıp kafamı soğuk suyun altına soktum. Soğuk su ve başımın ağrısı birleşince bu olay daha da zor ve acı bir durum aldı ama 5 dakika boyunca kafamı soğuk suyun altında tutmayı başarmıştım. Daha sınra salona gelip yere oturdum ve başımın ağrısının dinmesini bekledim ama yine fayda yoktu. Bildiğim ve aklıma gelen her şeyi denedim ama olmadı. Bu gerizekalı ağrı dinmedi. En son başıma bez koydum ve yapabildiğimce sıkı bağladım. Bu sefer de kafamı pres makinesindeymiş gibi hissettim. Hemen bezi kafamdan söküp fırlattım ve kafamı koltuğa koydum. Artık daha fazla dayanamadım ve ağlamaya başladım. Gerçekten hiç bişey beni ağlatamazken aptal bi baş ağrısı yüzünden şuan deli gibi ağlıyodum. Belki yarım saattir ağlıyodum ve başımın ağrısı aynı derecede can yakıcıydı. Ve artık hem başımın ağrısı hem de ağlamamın yorgunluğuyla düşüp kalmışım. Ne kadar o şekilde kaldığımı bilyodum ama uyandığımda kolumda bir serumla hastanedeydim. N'olmuştu? Nasıl olmuştu? Neden burdayım? Nasıl burdayım? Kim getirdi? Kısa bi süre böyle düşünürken bir şeyi farketmiştim. Baş ağrım geçmişti. Ama gözlerim ağrıyordu. Kafamı çevirip etrafa bakındım ama oda da kimse yoktu. İçimi merak ve bir tutam korku kapladığında gözlerimi kapattım. 2 dakika sonra odanın kapısı açıldı ve direkt gözlerimi açtım. Gelen doktordu. Hemen yanıma gelip bana geçmiş olsun dedi ve kontrollerimi yaptı. Ama benim aklım hala beni buraya kimin getirdiğiydi. Daha fazla dayanamayıp doktora sordum.

Beni Sen DeğiştirdinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin