two

278 21 2
                                    

"Jimin, seni sikmeden telefonumu bana geri ver !" 

"Hey, sadece kontrol ediyorum. Seksi çocuktan mesaj gelmiş olabilir ve sen benden saklıyor olabilirsin." Şuan evin içinde bir o yana bir bu yana deli gibi koşuşturuyorduk. Arkadaşım bir anda telefonumu elimden alıp, kaçmaya başlamıştı ve ikimizde çok terlemiştik. 

"Jimin-ah, mesaj falan gelmedi. Verir misin lütfen ?" Güzelce rica ettikten sonra aramızdaki savaşı bitirmiştim. O telefonumu bana verdikten sonra duş almak için odasına gitmişti. Ben de mutfakta su içiyordum. Telefonumdan yükselen sesle irkildim.

Seokjin Hyung: Taetae, bugün kliniğe uğrar mısın ? Konuşmamız gereken şeyler var.

Taetae: Tabi, hyung. Umarım sonuçlarda bir sıkıntı yoktur. 

Seokjin Hyung: Gelince konuşalım. 

Görüldü atıp çıktım uygulamadan. Kafama takılmıştı hareketleri ve konuşması. 

"Tae, ben işe gidiyorum. Bugün sen izinli misin ?"

"Evet Jimin-ah. Seokjin Hyung beni kliniğe çağırdı bugün. Oraya gideceğim." 

"Kötü bir şey yok ya ?" 

"Bilmiyorum, gidip öğreneceğim. Neyse, sana kolay gelsin." 

"Sağol canım arkadaşım. Öptüüm" Jimin'in gittiğini kapının kapanma sesinden anlamıştım. Evde sıkılmamak için film izlemeye karar vermiştim bu yüzden ilk önce filmi seçip sonra mısır patlatmak için mutfağa gittim. Mısırı patlattıktan sonra dolaptan küçük bir bira çıkarıp onu da aldım ve televizyonun karşısına kuruldum. Filmin bitmesine yakın telefonum çalmaya başladı. 

"Selam güzelim. Hatırladın mı beni ? Jungkook ben." Sanki o görürmüş gibi gülümsedim ve biraz oyun oynamaktan zarar gelmeyeceğini düşünerek yalan söyledim.

"Üzgünüm hatırlayamadım. Hangi Jungkook ?" 

"Hangi Jungkook, ha ? Zoru seviyorum diyorsun yani." Anlamış gibiydi ama ben oyunuma devam etmek istiyordum. 

"Üzgünüm Bayım ancak sizi tanımıyorum. Beni rahatsız etmezseniz sevinirim." 

"Pekala, görüşürü-"

"Of Jungkook ! Ağız tadıyla şaka yaptırmıyorsun. Hevesimi boğazımda bıraktığın için sağol."

"Başka şeyleri de bırakab-"

"Hey, terbiyesizleşme lütfen. Şimdi beni neden aradığını söyler misin ?"

"Sesini duymak istedim ve bugün mekana gelecek misin diye soracaktım." 

"Bugün kliniğe gideceğim Jungkook. Ayrıca izin günüm." Derince bir 'of' sesi duydum ahizeden. 

"Ne kliniği bu Taehyung ? İyisin değil mi ? Hem olsun oradan mekana gelirsin, görmüş olurum seni." 

"O zaman beraber gidelim kliniğe, oradan da mekana geçeriz. Ayrıca ne olduğunu bende bilmiyorum. Bir yıldır kasık ağrıları çekiyorum ama son zamanlarda fazlalaştığı için bir doktora görüneyim dedim. Onun sonuçları çıkacak." 

"Tamam bana konum at seni bir saate alırım." Gülümsedim ve telefona doğru bir öpücük attım."

"Bekliyorum."

Telefonu kapattıktan sonra konumu gönderip hızlıca odama çıktım. Kısa bir duş alıp dolaba yöneldim. Siyah bol bir pantolon üstüne çizgili uzun kollu tişörtümü giydim. Ressam şapkamı takıp çantamı aldıktan sonra da aşağı indim. 

HERMAPHRODİTE/ taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin