12.Bölüm Senden hoşlanıyorum

72 5 0
                                    

Hayır burda ağlamayacağım.Güçsüz duruma düşüp bu oyunu Deniz'in kazanmasına izin vermeyeceğim.Çantamı aldıktan sonra koşrak okuldan çıktım.Doruk'un beni öptüğü yere geldim.Havanın soğuk olması nedeniyle sahilde hiç kimse yoktu.Gözlerimi kapatarak temiz havayı içime çektim.

Hayat istediğim zaman istediğim gibi devam etmiyor.Bazen birileriyle bir yolculuğa çıkacaksın.Yolculuğun ne üzere olduğu önemli değil.Her yolculuk içinde bir parça da olsa güven barındırır ve kimse güvenmediği biriyle yolculuğa çıkmaz.Aslında her yolculuk bir risktir ve biz biz bu riski göre göre devam ederiz.Bazen yanlız kalırız.Bazen bizi yanlız bırakanlarda olucak.

Uzun bir süredir sahilde oturuyordum.Gökyüzünde martıların sesleririn dinliyordum.Bana iyi gelen tek yer burasıydı.Yanıma birinin oturmasıyla gözlerimi denizden alarak yanımdaki oturan kişiye baktım.Konuşucak halim bile yoktu.Özellikle de bu kişi Doruk olunca.Doruk'ta sessizliği bozmayıp denizi izlemeye başladı.Ona baktığım da bana baktığını farkettim.

"Gel benimle"

Ayağa kalktığın da elini uzattı.Onunla hiç bir yere gitmek istemiyordum.Konuşma zahmetinde bile bulunmayıp denizi seyretmeye devam ettim.Deniz demişken gene aklımm Deniz sürtüğü geldi.

"Sana benimle gel dedim."

Uzun bir süre ona baktıktan sonra gücümü toplayarak konuşmaya başladım.

"İstemiyorum"

Sesim fısıltı gibi çıkmıştı.Bir anda havalandığımı hissettim.Doruk beni kucağına almış arabaya götürüyordu.

"Bırak beni hayvan."Kollarına vurmaya başlamıştım.

"Sen izstemiyosan zorla güzellik olur."

"Seninle gelmek istemiyorum bırak beni."

Az önceki aciz kızdan eser yoktu.Şimdi daha güçlüydüm.Artık onun oyuncağı olmayacaktım.Sevgili olmadığımız halde beni istediği zaman öpüyordu.Arabasına geldiğimiz de beni arabaya attı.Hem suçlu hem güçlü.Boşuna hayvan demiyorum.

"Şimdi kapa çeneni ve gideceğimiz yere kadar konuşma"

"Bırak beni inicem."

Kapıyı açmak için yeltendiğimde Doruk anında kapıları kiletledi.Onunlsa uğraşmadın yersiz olucağından başımı cama yasladım.Onunla konuşmamakta kararlıydım.Lanet olsun ki ondan hoşlanıyorum.Ama kesinlikle aşık değilim.Onu Deniz' e yardım ederken gördüğüm de kafayı yiyicektim.Uzun bir yolculuktan sonra bir tabela gördüm.Şehir dışına çıkmıştık.

"Nereye götürüyorsun beni?"

Sesimde meraktan çok endişe vardı.

"Sana konuşmamanı söylemiştim."

Aceleyle camı açıp bağırmaya başladım.

"İmdatt.Adam kaçırıyorlar."

Doruk'a baktığım da o ise alayla gülüyordu.Ne kadar aptalım.Burda bizden başka hiç kise yok.Sinirle camı kapatıp kafamı koltığa yasladım.Uzun bir yolculuktan sonra araba durmuştu.Doruk kapıyı açar açmaz kaçmaya başladım.Bir el beni sertçe tutup kendine çevirdi.

"Nereye kaçabileceğini sanıyorsun?"

Etrafıma bakındiğimda ıssız bir yerdeydik.Karşimda küçük bir kulube vardı.Telefonumu hızlıca çıkardığımda hayal kırıklığına uğradım.Sinyal yoktu.Hangi akla hizmet beni buraya getirmişti.

"Bırak beni.İstemiyorum seni."

Cevap vermeyip kolumu çekmeye başladı.

"Bırak canım acıyor."

Kulubenin kapısıı açıp beni içeriye itterdi.Bense acıyan kolumla ilgileniyordum.Reflekslerim iyi olduğundan düşmekten son anda kurtulmuştum.

"Sorunun neyse söyle.Bu hallerin canımı sıkmaya başladı!"

"Bana bağrma.Gitmek istiyorum.Anlamıyo musun?"

"Sorunu halletmeden bir yerre gidemezsin.Şimdi bana sorunu söyle.Neden böyle davranıyorsun?"

"Sorunum mu ne?"

Alayla gülmeye başlamıştım.

"Sorun sevgili olmadığımız halde beni öpmem.Bana yakın davranman.Canın istediğin zaman beni öpemezsin,benimle uyuyamazsın.Duygularımla oynamaya hakkın yok.Harika bir gece geçiriyoruz ve ertesi gün bam.Herşey başa sarıyor.Denizle kavga ediyoruz ve sen bana onu savunuyorsun."

"Bana ihtiyacın varmış gibi görünmüyordu.Canla gayet iyidiniz.Biz seninle sevgili değiliz ki bu saçma davranışlar çok aptalca."

"Sorun bu işte.Sevgili olmadığımız halde çok yakın olmamız.Lanet olsun.Senden hoşlanıyorum tamam mı?Seni kıskanıyorum."

Sözlerimi kesen Doruk'un dudaklarıydı.Onun kollarındayken kendimi çok huzurlu hissediyorum.Ama onun amacı neydi.Dudaklarından kurtulmaya çalışıyordum ama izin vermiyordu.Bu oyun canımı sıkmaya başlamıştı.En son ayrıldığımız da Doruk gözlerimin içine bakarak konuşmaya başladı.

"Olalım o zaman"

"Ne"

Suratım kesinlikle aptal bir ifadeye bürünmüş olmalı.Neyi kastettiğinden hiç bir şey anlamamıştım.

"Sevgili olalım.Sen ve ben.Sadece ikimiz.Can ve Deniz olmadan."

"Sen ne dediğinin farkında mısın?"

"Evet farkındayım.Sevgili olmayı çok saçma bulurdum.Sadece birine bağlı olmayı.Ama sen çok farklısın.Beni değiştiriyorsun.Bu konular da acemiyim.Deneme ye ne dersin?"

Şu an ki durumumu tarif edicek bir kelime bulamıyorum.Dorukla bana çıkma teklifi etmişti.Karnım da kelebekler halay çekmeye başladığı çok rahat anlaşılıyordu.Bu sefer ben onu öpmeye başladım.Başta şaşırsada kontrolu ele aldı.Bense acemice karşılık veriyordum.

"Dudaklarının tadı boşuna güzel demiyorum."

Utançla başımı aşağıya eğdim..Doruk elleriyle çenimi kaldırarak yüzüne bakmamı sağladı.

"Benden utanma.Daha öpüşürken böyleysen birlikte olduğumuz da nasıl olucaksın çok merak ediyorum."

Kollarından kurtulup koşmaya başladım.Asıl şimdi yüzüne bakamazdım.

"Gel buraya sevgilim."

"Sevgilim mi?"

"Sevgililer birbirine böyle seslenmez mi?"

Benimle dalga geçiyordu.Dalgınlığımdan yararlanarak beni kucağına aldı ve taşımaya başladı.Mutfağa geldiğimiz de kucağından indirdi.Ona ne var bakışı atıp bakmaya başladım.

"Yemen yap bana kadın"

"Yemek mi?Kadın mı?Ben yemek yapmasını bilmiyorum ki ve kadın da ne öyle.Ben daha genç kızım."

"Yemek yapmayı kısa zamanda öğrenmen gerekiyor.Yoksa çocuklarımız aç kalır."

"Ne evlenmesi ya.Ben evlenmiycem.Daha sevgili olalı bir saat olmadı.Ne evlenmesi.Ben daha on altı yaşındayım."

"Of sevgilim çok konuşuyorsun.Daha sana yemek yapmayı öğreticeğim."

Yanında ki çekmeceyi açıp iki tane önlük çıkardı.Önlüğü alıp taktıktan sonra dolaptan malzemeleri çıkarmaya başladı.Dolabtaki yiyeceklere bakılırsa buraya sık sık geliyordu.

"Burası neresi?"

"Yanlız kalmak istediğimde buraya gelirim.Benden sonra buraya gelen ilk kişi sensin."

Beklediğim cevabı almıştım.Dorukla keyifli bir şekide yemeklerimizi yapıp yemiştik.Bir çok çeşit vardı.Saçmalık.Makarna yapmıştık.Ben beceremediğim için sadece salatayı yapmıştım.Doruk makarna için harika bir sos hazırlamıştı.Ama beyfendi yemeği ben hazırladım diye bulaşıkları bana toplatmıştı.İşim bittiğinde Doruk'un yanına gittim.Koltukta telefonuyla meşguldu.Yanına oturduğum da telefonunu bırakıp bana sıkıca sarıldı.

"Beni hiç bırakma olur mu?"

"Seni istesem de bırakamam"

YenidenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin